30 Mart tarihinde, AKP üçüncü yerel seçimlerine girecek.

Önceki seçimlerdeki mitinglerinde parti liderlerimiz bağırsalar da, belediye başkanlarını yanına alıp elini kaldırıp biz beraber, 5 yıl içerisinde şunları bunları yapacağız derlerdi… Ya da “şunlar yapıldı mı?” diye sorarlardı. “Eğer bu başkanımızı, adayımızı, bizleri tercih ederseniz de şu işleri yapacağız” derlerdi.

Yerel seçimlerde yerel meseleler konuşulmalı, genel seçimlerde ise genel meseleler konuşulmalı.

Geçenlerde Kemal Kılıçdaroğlu mazotu düşüreceğinden bahsediyordu.

Ne alakası var kardeşim hala anlamış değilim. Tayyip Erdoğan ise hep paralel yapıdan bahsediyor. Tamam, Sayın Başbakan haklı olabilir, tabi ki konuşacak, anlatacak.

Gerçi görünen köy kılavuz istemez de, her neyse…

Dedim ya Sayın Başbakan yaptıklarını ve yapacaklarını daha fazla anlatırsa veya parti başkanlarımız da yerel olarak yapabileceklerinden bahsetse, çok daha iyi olur diye düşünüyorum.

PARALEL YAPI VE DİNLEMELER

Paralel yapı meselesi deyince aklıma geldi; bu yapılanma AKP’nin karın ağrısı, politikası değildir. Artık Devletin ciddi bir meselesi haline geldiğini devlet de anlamıştır. Devlet de bu konu üzerinde çok ciddi durmuştur. Bakın Cumhurbaşkanını devreye sokmaya çalıştılar... Mektuplardı, özürlerdi, sonra Cumhurbaşkanı görevinizin başına dediler. Cumhurbaşkanı ne dedi? Ben görevimin başındayım dedi ve devletin en üst kurumlarından biri olan DDK (Devlet Denetleme Kurumunu) devreye sokmuştur, göreve çağırdı. Yani kimseden taraf değilim ama Devletçiyim dedi ve bu konudaki alınabilecek tedbirlerini aldı.

Avrupa’da bir ulaştırma bakanı istediği kişileri dinleyebiliyor. Bizde bu işler mahkeme kararı ile olur ve o zaman ancak dinleyebilirsin. Nerdeee ..!  Muhalefet bastırdı, hükümet bastırdı, internetteki düzenlemeler, dinlemeler, hala bir türlü tam bir karara varılamadı.

Yerel seçimler olması gerektiği gibi değil, dinleme kanunu olması gerektiği gibi değil, internet düzenlemeleri olması gerektiği gibi değil kim kaybedecek veya kaybetti?  Türk Milleti. Bence bizler kaybediyoruz, bizlerin liyakatli olması gerekir, daha çok okumamız gerekiyor, daha bilinçli olmamız gerekiyor, Türk milleti olarak birçok lider çıkartmalıyız.

Bakın Türkiye’mizin jeopolitik, stratejik konumu çok önemli onun için yeni liderlere ihtiyacımız var. Bakın çevremize; Kırım, Ukrayna, Suriye, İran, Irak olaylarına… Tam Türkiye’mizin hinterlandında.

Onun içindir ki bizler; muhtardan başlayarak, azamızı, belediye başkanımızı, il genel meclis üyelerimizi, Başbakanımızı ve Cumhurbaşkanımızı seçerken çok bilinçli olmamız gerekiyor.

Hoşça, sağlıcakla kalın. Ama en önemlisi bilinçli bir seçmen olarak adam gibi adam kalın.

Kalın sağlıcakla.