Yayıncılıkta çok basit bir kural vardır. Yayınlanan bir kitabın önce dağıtımını sağlamak sonra ve en önemlisi bunu okura duyurmaktır. Okura yeterince duyurulmayan bir kitap, kitapçı raflarında kalmaya mahkumdur.

Bunun önemini kavrayan yayın evleri, yayınlanan kitabı dergilere, eleştirmenlere, önde gelen yazar ve ilim adamlarına gönderirler. Kitap hakkında yazı ve eleştirilerin çıkmasını sağlarlar.

Kitabını kendileri yayınlayan yazarların ise yaptıkları ilk iş kitabı iletişim kurdukları dergi ve yazarlara ve yakın çevrelerine ulaştırmaktır.

Biz Konya Çalı olarak bize gelen kitapları tanıtmaya çalışırız. Çok önemsediğimiz kitaplar hakkında tanıtıcı yayınlar yaparız.

İl Kültür Müdürlüğü bu konuda çok güzel bir uygulama yapıyor. Belli bir yayın birikiminden sonra şehrimizin önde gelen yazarlarını, ilim adamlarını köşelerinde kültür-sanat konularına ağırlıklı olarak yer veren köşe kadılarını davet ediyor, çay eşliğinde sohbet, karşılıklı fikir alışverişlerinden sonra yayınladıkları kitapları hediye ediyorlar.

Benzer bir uygulamayı Selçuklu Belediye Başkanı Adem Esen Sille Kültür Evinde yapıyor. Çokta iyi ediyor çünkü burada yapılan sohbetlerde yeni fikirler ortaya çıkıyor, uygulanabilecek olanlar hayata geçiriliyor.

Konya Büyükşehir bünyesinde bir zamanlar Sosyal Araştırmalar Merkezi (SAM) kurulmuştu. Bu merkez daha sonra Kültür A.Ş. oldu. Bu Kültür A.Ş. de kitaplar yayınlanıyor, değişik etkinlikler yapıyor. Bu kurumun başında bir kültür sözünün olması sizi yanıltmasın. Belki kendi içinde kendilerine göre bir kültürleri vardır ama Konya kültürüyle, Konya kültür dünyasıyla, Konya kültür adamlarıyla en ufak bir ilişkisi yoktur bu kurumun.

Kim olursanız olun, yayınladıkları kitabı, eğer yerlerini bilmiyorsanız satış yerlerinden almak zorundasınız.

Bu kurumun başındakilerin Konya’nın kültür adamları ile, ilim adamları ile bir alışverişleri olmadığı için onları bir çay ikramına çağırıp fikirlerini almaya, gelecekte birlikte neler yapılabileceğini söyleşmek akıllarına bile gelmez.

Bu nedenle şehrimiz kültür adamlarının, ilim adamlarının büyük çoğunluğu kırgındır bu kuruma.

Yaklaşık üç yıl önce Büyükşehir Belediyesinden bazı yazar ve ilim adamlarına bir teklif gelmişti. Herkes yaşadığı mahalleyi yazacaktı. Üşenmeden yazıp verdik. Kırka yakın yazı toplandı ama bazı yazarlar sansüre uğradığı için sayı 33'e düştü. Bu kitap üç yıldır hala basılacak. Bu konuyu başka bir yazımda ayrıntısıyla yazacağım ama duyduğum bir şeyi aktarayım kısaca. Saim Sakaoğlu hocamız eski mahallesi Fahrünnisa mahallesini yazmıştı. O mahalle şimdi toplu konuta kurban gitti. Yani o mahalle yok artık. Bu yüzden Saim hocamız haklı olarak yazısını geri istiyormuş. Kitap basılmayacaksa bende yazımı geri istiyorum. Benim yazım Eski Parsana ile ilgiliydi.