Bozkır'da altın, Karapınar'da petrol

Osmanlı Devleti’nin 1778-1785 yılları arasında 7 yıl süreyle ürettiği “Bozkır Altınları”, yazdığım yazılar ve kamuoyuna aktardığım haberlerle oluşan sinerji sonucu 221 yıllık gecikmeyle MTA Genel Müdürlüğü tarafından ruhsat altına alındı. Coğrafyamızın isimsiz kahramanları olan jeolog ve maden mühendisleri bölgede rezerv tespit çalışmalarına başladı. AK Parti hükümetinin Enerji Bakanı Hilmi Güler, Konya milletvekili Muharrem Candan’ın titiz takibi ve MTA Genel Müdürü hemşerimiz Mehmet Üzer’in çabalarıyla “Konya Ovası Metalik Maden Aramaları Projesi” ismiyle start aldı. Proje kapsamında jeoloji mühendisleri Ramazan Doğan ile Sebahattin Ak’ın yönettiği 10 kişilik uzman ekip geçen yıl hazırlanan jeolojik haritalar ve uydu fotoğraflarından yararlanılarak ruhsatlandırılan altın madeni alanlarında rezerv saptama çalışmalarını hızlandırdı. Bu arada, Karapınar ilçemizdeki çalışmalarda ise sürpriz petrol, doğal gaz ve bor yataklarına rastlandı. Mesleklerinde “aksakal” unvanı almak üzere olan MTA’nın kahramanları kendilerine ak ve aydınlık kadroların verdiği desteklerle ön çalışmalarda “kerttik”leri veya “çentik”ledikleri” alanlarda kılı kırk yararcasına çalışmalarını durup dinlenmeden sürdürüyor.

İlçeme, şehrime ve ülkeme hizmet üretebilmek amacıyla yayına başlattığım www.bozkirinsesi.com’un logosuna “Biz hattımızı ve haddimizi biliriz” yazdık… Bizim birileri tarafından unutturulan zenginliklerimizi yerüstüne çıkarma gayretlerimize Bozkır ve Konya’dan, mizah ustamız Tayyipağa’nın deyimiyle “Bazı b…makineleri”nin bıyık altından güldüklerini, “hayal kurduğumuz” yolunda negatif fıkralar ürettiklerini biliyordum. Yılmadan, usanmadan yazmaya devam ederek ilçemin yer altı zenginliklerinin birilerinin (!) kasasına aktarılmasını önlemenin, milletin malının devletin elinde kalmasına aracılık ederek gerekin yapılmasını sağlamanın mutluluğu, tezviratlarla kaybettiğim enerjiyi geri verdi.

“Çapayla eken, sıpayla çeken”, elleri nasırlı, ağızları dualı, sabır abidesi insanların coğrafyanın yetiştirdiği bir gazeteci olarak; Bozkır’ın Sesi, Türkiye’de İleri, Bozkır Postası ve Memleket Gazetesi ve Konya Kent Dergisi’nde Bozkır’ımdaki altın yatağı ile ağıtlar yakmıştım. Allah’a şükürler olsun devletimin bu yıl için 250 bin YTL ödenek ayırdığı proje ile amacıma ulaştım. 2002 yılının son aylarından bu yana bu konuyu yirminin üzerinde yazı konusu yaptık. Yazılarımız ulusal basına da taşındı. Kişisel çabalarım sonunda, yüzünden gülümseme eksik olmayan MTA 2. Bölge eski Müdürü Nurettin Mıhçı (Emeklilik yaşamında mutluluklar dilerim a.a.) Bozkır’ın Üçpınar ve Çat Yaylaları arasındaki bölgede altın arama çalışmalarını başlattı. Bölgeden alınan 50’inin üzerinde numuneden binde 12.5 oranında altın varlığına saptadı… Kaynaklarımın aktardığı bilgilere göre, bu oran ülkemizde altın üretimi yapılan bölgelerin en yükseği durumunda. Şimdi sıkı durun. Karapınar’da petrol, doğalgaz ve bor” var. (Bu konunun detayını stratejist gözüyle Mustafa Azıloğlu abinin yazacağından kuşkum yok.)

Ben “Bozkır altınlarına” geri döneceğim şimdi. Bu konuyu Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Muhittin Tuş’un imzasını taşıyan bilimsel tarih makalesinden yola çıkarak gündeme taşımıştık. Başlangıçta çoğu meslektaşım gülüp geçti. Bazıları bendenizi alaya almıştı. Son gelişmelerin ışığında bu kendini bilmez mamacı gazetecilerle mesleğimizin tutarlılığı anlamında hesaplaşma ortamına geldik. (Bazı okuyucularımız yazılarımıza attıkları e-maillerde isimlerin açıklanmasını istiyorlar. Onlara saygılar sunmaya devam ederken, yüzümüze mertçe cümle kuramayan bu tipleri isimleri yazılmadan da çok iyi tanıdıklarını bilmelerini isterim) Bozkır’da sadece Üçpınar Beldesi Belediye Başkanı Ziya Kuz, bölgeye gönderilen ekiplere gereken ilgiyi gösterdi. MTA Genel Müdürü Mehmet Üzmez, bölgeden alınan ön numune örneklerini ve devam eden çalışmaları yakın takip altında tuttu. Sayın bakan Hilmi Güler’e sık sık gelişmeleri yansıttı. Geçtiğimiz günlerde Konya’da uzmanlardan brifing bile aldı. Türkiye’nin içerisinde bulunduğu ekonomik sıkıntıdan kurtulması için topraklarımızda bulunan madenlerin yerli sermaye eliyle işletilmemesi sürekli tartışma konusu yapılıyor. Altınların ekonomimize kazandırılması için MTA’nın proje yapması, bölgeyi birilerinin iç etmemesi için ruhsatlandırması vicdanımdaki baskıyı biraz olsun azalttı. Bu gelişmelerin sonundaki Bozkır’da altının yeniden üretileceği günleri, yorgun, by-paslı ve üç ilaç kaplı stent takviyeli kalbimle göremeyebilirim. Önemli olan Bozkır’da yüzlerin çok yakın bir zamanda gülecek olması. “Konya Ovası Metalik Maden Aramaları Projesi” adı altında dağlardaki karların erimesiyle birlikte start alan çalışmalar Karapınar, Ereğli, Akşehir, Hüyük, Bozkır, Hadim, Taşkent, Sarıveliler, Göktepe, Ermenek, Silifke ve Anamur’un vahşi ve bir o kadar güzel olan dağlarında yürütülüyor... Bakalım bilmediğimiz daha hangi madenlerimiz ortaya çıkarılacak?

Tarihin derinliklerinde Bozkır’ın ilçe olmasının alt yapısını sağlayan “Bozkır Altınları”nın tekrar günışığına çıkmasına siyasi gücünü kullanarak yoğun destek veren Ak Parti hükümetinin Enerji Bakanı Hilmi Güler’e, Bozkır’dan sorumlu milletvekilimiz Muharrem Candan’a, MTA Genel Müdürü Mehmet Üzer’e, MTA Orta Anadolu 2. Bölge eski Müdürü Nurettin Mıhçı’ya ve tüm çalışma arkadaşlarına teşekkürü borç bilirim. Türkiye’yi güçsüz bırakmak için dışardan beslenen çevrecilik adına don-gömlek eylem yapmaya hazırlananları da Bozkır’ın sağduyusuna havale edeceğimizin bilinmesini isteriz. Bu arada, yeniden yapılandırılan Konya İl Genel Meclisi bünyesinde Madencilik Daire Başkanlığı’nın kurulmasının zorunluluğunu TBMM’de Konya’yı temsil eden milletvekillerimiz ile İl Genel Meclisi üyelerinin bilgilerine sunarım. Bozkır, Konya ve ülkem adına gülümsemeye başladım. Çeyrek asırdır habercilikle bileğimizi bükemeyen, ön koşulsuz sevdiklerimize arkamızdan gammazlık yapmayı sürdüren yerel matbuat dünyasındaki caka satan saman çöplerinin suyun akışı içerisinde kaybolup gideceğini iyi biliyorum. Onların karşısında “Son gülen, iyi güler” özdeyişinde olduğu gibi günü geldiğinde kahkahalar atacağım günlerin çoook yakın olduğunu söylemek istiyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.