yazar-45
Bozok Yaylası’nın Çocukları…
Bozok Yaylası deyince aklımıza ne gelir? Elbette Yozgat. Çünkü Yozgat’ın eski ismi Bozok’muş. Yozgat Bozokla sınırlı mı? Elbette hayır. Çünkü Yozgat deyince aklımıza hemen Çapanoğlu gelir. Devamla (her nekadar Sivaslılar, Adanalılar, Tokatlılar ve diğer bazı illerimiz de sahip çıksalar) Yiğidin Harman Olduğu yer deyince de Yozgat aklımıza geliyor. Dolayısıyle Yozgat’ın üç ayrı simgesi: Bozok, Çapanoğlu ve Yiğidin Harman Olduğu Yer’dir.
Nereden çıktı Yozgat demeyin.
Çünkü geride bıraktığımız hafta sonu Yiğidin Harman Olduğu Yozgat’lılar Hollanda’yı salladılar. Űç gün süren Yozgat Şöleni Hollanda’nın Doğu’sunda, Batı’sında ve Ortasında organize edildi. Malum, her ne kadar Hollanda Yozgatlılar Derneği başkanı sayın Ali Bektur bey arzu etsede, üç organizasyona birden katılmamız fiziken mümkün değildi.
Programın ikinci gününün bir bölümüne dostum Erhan Tanış’ın başkanlığını ve organizatörlüğünü yaptığı şölene katılabildim.
Almere kentinde Avrupa Yozgat Sırçalılar gecesinin organize edildiği salona vardığımızda programın başlamamasına rağmen tıklım tıklım dolu olduğunu gördük. Misafirlere ayrılan küçük salonda Türkiye’den gelen Amir Cicek Yozgat valisi, Yusuf Baser Yozgat Belediye Başkanı , Emin Koc Yozgat CHP milletvekili, Mehmet Çiçek Yozgat AKP milletvekili, Lütfullah Kayalar Eski Bakan, Senol Dastan Yozgat Ticaret Odası başkanı, Bayram Bilge Tokel Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel müdürü, Naide Tokgöz TRT Türk Halk müzigi sanatcışı ve diğer misafirlerle tanıştık.
Salon kalabalık mı kalabalık. Tabiri caizse iğne atsan yere değmez. Millet ayakta. Yanımda outran Avrupa Türk Telekom sahibi Ali Yavuz diyor ki, şu manzarayı nasıl izah ederiz. Yozgat’ın bir beldesi Sırçalılar. Sanki Sırçalıda hiç adam kalmamış, hepsi Hollanda’ya gelmiş. Tabiki manzara sosyolojik bir vakıa. Araştırılması gereken bir fenomen. İki türlü araştırma yapılması gerekiyor. Bunlardan bir tanesi neden son yıllarda hemşehri dernekleri hızla çoğalıyor? Diğeri de, birinciye bağlı olarak yerel kültüre dayanışmaya duyulan ihtiyaç. Zira salondakilerin önemli bir bölümü çocuklaran oluşmakta. Hollanda’da doğan çocuklardan. Sırçalıyı belki senede bir kaç hafta görme şansı olan çocuklardan. Ancak Sırçalılı olmak bu insanları, çocuklarıyla birlikte aynı salona toplayabiliyor.
Diğer konuya gelince. Hakikaten Avrupa’nın dört bir köşesinde her geçen gün hemşehri dernekleri kuruluyor, sayıları artıyor. İlk bakışta bir dayanışma gereği biraraya gelen bu insanlar daha sonraları köylerinin, beldelerinin, kentlerinin kalkınmasına katkıda bulunmayı deniyorlar.
Türkiye’nin Avrupa Birliği süreci göz önüne alınırsa aslında ddiğer sivil toplum örgütleri gibi bu derneklerde birlikte yaşadıkları insanlara yerel kültürlerini anlatarak, Türkiye’nin tanıtımına katkıda bulunabilirler. Zaten şölende konuşma yapan misafirlerde hem Yozgat’tan selam getirirlerken hem de insanları Yozgat’ın kalkınması, Hollanda Yozgat arasında çeşitli bağların kurulmasını istediler. Bu noktada şunu özellikle belirtmek istiyorum. Yozgat’tan meçlise giden ve bir dönem bakanlık yapan Lütfullaha Kayalar müthiş bir hatip. İkna edemiyeceği insan yok gibi. Yaptığı konuşma esnasında milletin coşması, bu işi Lütfullah beyin çok iyi bildiğini gösteriyor. Nede olsa yılların politikacısı. Lütfullah bey konuşurken yanımda oturan Ali Yavuz beye şöyle seslendim. Sıradaki konuşmacı yandı. Çünkü Lütfullah beyden sonra konuşma yapmak hakikaten bir şanssızlık. Allah’tan müzik bölümüne geçildi…
Bozok ve Yozgat’a geri dönersek. Bilindiği gibi Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk Bozok insanları için şunları söylüyor: “Ünlü süvarileri harp meydanlarında kahramanca dövüşen Türk yiğitlerinin harman olduğu diyar, Bozok Yaylası’nın çocukları varolun”. Demek ki Yiğidin Harman Olduğu Yer ifadesi bu sözlerde de ifadesini bulmakta.
Diğer taraftan Çapanoğlu meselesi var. Fazla karıştırma altından Çapanoğlu çıkar meselesi bir Derviş ile Çapanoğlu arasıda geçen olayı anlatır. Bunu birçok insan bilir. Ancak bir de 2. Mahmud’un ‘Çapanoğlu’meselesi var. Her taşın altından bir Çapanoğlu çıkar meselesi de şöyle: “Çapanoğlu; Halk muhayyilesindeki karşılığı, güç karşısında şapka çıkarma. Ama işin içinde biraz esrar biraz da dalavere olduğu tartışılmaz. Sarayın has bahçesinde muhasibiyle gezinen 2. Mahmud, atamaların ve görevden almaların altından hep Çapanoğlu beylerinin çıktığından söz etmektedir. Muhasip o sırada önüne çıkan bir taş parçasını ayağıyla kenara itince padişah atılır; “Aman lala, ne yapıyorsun, o taşın altından da Çapanoğlu çıkmasın.”
Evet geride bıraktığımız hafta sonu Yozgat, Bozok ve Çapanoğlu’nun Hollanda’da ertirdiği rüzgar ve şölen böyleydi. Sadece şölen mi? Hayır. Űçüncü şölenin akabinde biraz da siyaset yapıldı. Yani siyasi meseleler konuşuldu. UETD binasında biraraya gelen Türk ve Hollandalı siyasiler, Hollandalı Türklerin karşı karşıya oldukları sosyal meseleleri de konuştular. Bu toplantının yıldızı ise Yozgat AKP milletvekili Mehmet Çiçek’ti. Başkan Ali Bektur, Hotel’deki diğer randevüyü hatırlatmasa sabaha kadar siyaset yapılacaktı.