Bugünkü yazımın konusunun son günlerde Ereğli’de yaşanan Gülsüt olayının iç yüzü olması gerekirken, kalemim bir türlü o konuya girmek istemiyor. Belki ilerleyen günlerde bu konuyu daha detaylı yazacağım.

Tabii ben yazana kadar bu konu istenmeyen yönlere gitmezse… İnşallah gitmez.

Havalar sıcak, evde oturulmuyor. Ben de çoluğu çocuğu topladım, “Hadi sizi dışarı çıkarayım” dedim. Onlar dünden hazırdı.

Yunus Emre Parkı’na gitmeye karar verdik. Ne kadar isabetli karar verdiğimizi gittikten sonra daha iyi anladığımı söyleyebilirim.

Yıllar önce yapılan, Ereğli’nin en büyük parkı olma özelliğini taşıyan Yunus Emre Parkı Ereğli’nin kalbi olmuş. Işıklandırması, temizliği ile, bakımı ile, gerçekten oturunca insanı dinlendiren hizmet anlayışı ile benim çok hoşuma gitti.

Hele fıskiyelerden çıkan suyun verdiği serinliğin altında yudumlanan çayı dost muhabbeti ile kucaklaştırdın mı, keyfe diyecek olmuyor.

Burasını kadim dostum Yasin Çurman işletiyor. Aldığı günden beri parktaki çalışmalarını biliyorum. Bugün Yunus Emre Parkı Ereğli’nin kalbi olduysa bunda Yasin’in katkısı çok büyük oldu. İki üç yıl öncesi karanlık köşeler dolu olan parka oturmayı bırakın, Ereğlili parkın önünden geçmeye korkuyordu. Dünkü karnaval havasını görünce Yasin’in ve ekibinin ne büyük bir işe imza attıklarını gördüm.  Parkın içindeki çirkinlikleri önüne geçilmiş. Fuhşiyat önlenmiş, tinerciler uzaklaştırılmış.

Aileler açık havada oturmanın tadını gönül rahatlığı içinde çıkarıyorlar.

Demek ki işleri ehline ve temiz insanlara verince oluyor. Yunus Emre Parkı’nda yapılan bu çalışmanın Ereğli’nin her tarafında olmasını bekliyoruz. Yaz günlerinde herkes gönül rahatlığı ile aileleri gezebilsin. Güzelliklerden faydalansın.  Çalışmalarından dolayı Yasin kardeşime, abisine ve ekibine teşekkür ediyorum.

Benden tavsiye, akşam çıkın, ailenizle Yunus Emre Parkı’nda bir akşam çayı için, fıskiyeden çıkan suyun serinliğinde.

Birde parktaki bu değişimin Ereğli polisinin işini çok kolaylaştırdığını söylemek mümkün, geçen yıllarda yaşanan olaylar hiç kalmamış olması, polisimizin Yunus Emre Parkını temiz bir park olarak görmesi sevindirdi. Herkes kendi polisi olmalı öncelikle otokontrol sağlanmalı, kimsenin de huzur bozmaya hakkı yok.

Ben, Ömer Akat ve Yasinle muhabbet ederken parktaki insanların profillerine bi baktım. Her kesimden Ereğlili oradaydı. Yan masada tüpçülük yapan Adem Aksoy abim toplamış etrafına gönül dostlarını derin bir sohbette idi. Vefa vakfının kermesi parka ayrı bi renk katmış. Dursun Ali Erzincanlı’nın sesi büyüleyici bir etki yapıyordu.

İşin özü parkta huzur vardı.

Son dönemde Emniyet Müdürlüğümüzün huzur operasyonlarının da bunda katkısı çok büyük, emniyetimiz yaz mesailerini artırdı. Hiçbir olumsuzluğa geçit vermek istemiyor.

Parktan ayrılırken Emniyet Müdürümüz Adem Başarır, sivil ve tek başına Ereğli sokaklarını dolaşıyordu. Ayaküzeri 10 dakika muhabbet ettik. “Kimseye taviz yok, yanlış yapan cezasını çekecek” dedi müdürüm, kararlı tavrından dolayı kendisine teşekkür ediyorum. Ereğli’den desteğini hiç eksik etmeyen Konya İl Emniyet Müdürümüz Salih Tuzcu Bey’e de Ereğli adına teşekkür ediyorum.