yazar-59
Diyarbakır
Özgür-Der, Diyarbakır’da, emperyalizme karşı direniş imkânları üzerine bir panel düzenledi.
Burhan Kavuncu, Hamza Türkmen, Rıdvan Kaya, Hülya Şekerci, Abdurrahman Dilipak, Kazım Sağlam, Serdar Bülent ve Mehmet Bekaroğlu konuştu. Ben de birkaç kelam ettim.
Konuşmalar bir yana, dinleyiciler muhteşemdi. Mir Yıldız Konferans salonu ağzına kadar doluydu. Erkeğiyle kadınıyla 1000’i aşkın Diyarbakırlı, 9 konuşmacıyı inanılmaz bir sabırla ve olağanüstü bir dikkatle dinledi.
Saatler boyunca yerlerinden kımıldamadılar. Coşkulu alkışlar hariç, çıtları bile çıkmadı.
“Dokuz konuşmacı fazla” dedik; “Millet sıkılmıştır, ama misafirlere ayıp olmasın diye bunu belli etmemiştir”
“Yanılıyorsunuz” dedi Diyarbakırlı bir arkadaş; “Millet, İslâmî söylemlere susadı.”
Rasulullah aleyhisselama bağlılık mitingine en kötümser tahminle 120 bin kişi katılmıştı.
PKK’nın psikolojik egemenliği ve İslâmî hareketin saygınlığını gölgeleyen malum olaylar yüzünden kimse böyle bir kalabalık beklemiyordu.
Mitinge katılanlar, “Katılım düşük olacak, gülünç duruma düşeceğiz ama biz yine de üzerimize düşeni yapalım” diyerek katılmışlardı.
O görkemli kalabalık, herkesten önce kalabalığın kendisini şaşırttı.
“Biz neymişiz?” dedi, Diyarbakır’ın mütedeyyin ahalisi; “Biz daha ölmemişiz!”
Üzerlerindeki ölü toprağı kalkınca, Kutlu Doğum Haftası’nda da muazzam bir gövde gösterisi yaptılar.
Özgür-Der’in panelinde sergilenen manzara da bir gövde gösterisiydi.
Daha önce Diyarbakır mitingiyle ilgili yazımızda da ifade ettiğimiz gibi; Ümmet-i Muhammed’e bağlılıklarını haykırıyor Diyarbakırlı kardeşlerimiz; Müslümanlar üzerinde böl ve yönet siyaseti uygulayanlara “Biz buradayız ve hiçbir yere gitmiyoruz” mesajını veriyorlar.
Kandil Dağı’na da bir mesaj veriyorlar: “Müslüman mahallesinde salyangoz satmayın!”
Bize de bir mesaj veriyorlar: “Burasının Müslüman mahallesi olduğunu unutmayın. Siz bizi bu kadar ihmal etmeseydiniz, bize yapılan fenalıklara bu kadar duyarsız kalmasaydınız, PKK bu kadar yükselemezdi!”
Ve devlete de bir mesaj veriyorlar: “Bu ülkeyi bir arada tutan şey İslâm’dır, İslâm’dır, İslâm’dır!”