Sedat Er
Bu polemik son bulsun
Torku Konyaspor Kulüp Başkanı Ahmet Şan’ın; “Hocamızın sisteminde, benim ve taraftarımızın istediği hücum futbolunu göremiyoruz. Göze hoş gelen, bol gollü maçlar izleyemiyoruz” açıklaması ve bu açıklamanın 1 ay sonra medyada yer alması ile hoş olmayan bir tartışma başladı.
Ahmet Şan, kulüp başkanı olarak böyle bir açıklama yapmış, teknik direktör Aykut Kocaman’da bu açıklamaya cevap verme gereği duymuştur.
Ahmet Şan, doğru olan bu değerlendirmeyi keşke basın yolu ile değil de, hocanın bizzat kendisine yapsaydı daha iyi olurdu ama, Aykut Kocaman’ın Başkan’a cevap vermesi hiç de hoş değil…
Aykut hoca, “Ben Konyaspor'un bir elemanıyım, çalışanıyım, bu konuyu kendi aramızda konuşmalıydık, böyle bir açıklama yönetim biçimi açısından doğru değil” dedikten sonra şunları söylüyor:
“İnsanlar birbirlerine dertlerini anlatırlar, ikna olunur, sonra kamuoyuna bu ölçüde bu tip mesajlar verilir. Ya da ikna olunmaz, ikna olunmazsa da gereği yapılır. Başkanlar gereğini yapar bu işin, bu kadar da basit. Hiç uzatmaya da gerek yoktur. Bunu kamuoyuna bu şekilde anlattığınızdan itibaren sağ kolunu, takımı teslim ettiğiniz kişiyi sakatlıyorsunuz siz her şeyden önce! Medyanın karşısına atıyorsunuz orada sakatlıyorsunuz, taraftarın karşısına atıyorsunuz orada sakatlıyorsunuz. Oyuncuların karşısında sakatlıyorsunuz. Oyuncular karşısında inandırıcılığınızı yitirdiğiniz anda problemdir bu... İkincisi taraftarın karşısına çıktığınız anda da problemdir. Bu davranışlardan sonra çıkan üçüncü sonuç da şu oluyor: Antrenör zayıflamaya başladığı andan itibaren takımınız da zayıflar. Antrenörün gücünü yitirmesi aslında başkanların gücünü yitirmesi demektir, Genel anlamda takımı geriye çeker.”
Aslında Aykut Kocaman’ın söyledikleri genel anlamda doğru ama bu sözleri Kulüp Başkanına cevap olarak söylerseniz hoş olmaz ayrıca problem doğar. Be mübarek hocam, madem ki Konyaspor’un çalışanı olduğunu söylüyorsun, niçin Başkana cevap verme gereği duyuyorsun.
Ahmet Şan, başkan olarak takımın biraz daha hücum futbolu oynaması gerektiğini dile getirmiştir. Bu gayet doğaldır. Esasen, Konyaspor’un göze hoş gelen bir futbol oynaması isteği sadece başkanın değil, bütün Konyasporluların ve tüm taraftarın isteğidir.
Başkan, Konyaspor’u temsil eden bir kişilik olarak herkesin isteğini dile getirmiş olmaktadır ama yukarıda da belirtiğim gibi keşke bunu medya yolu ile değil de hocanın kendisine bizzat yapsaydı…
Aykut Kocaman, bu açıklamaya “gereği yapılacak” şeklinde bir açıklama yaparak konuyu kapatabilirdi ama yukarıdaki açıklama ile cevap vermeyi tercih etti.
Takımın tam da istenilen futbolu ortaya koyduğu bir maçın ardından yapılan bu açıklama, Konyaspor’a fayda değil, zarar getirir.
O sebeple bu polemik derhal son bulmalıdır. Başkan Şan, bir olgunluk göstererek tartışmayı uzatmamalı ve burada kesmelidir.
Her iki tarafta söyleyeceklerini söylemiş, söylenmesi gereken söz kalmamıştır.
Konyaspor’un iyiliği için Başkan ve Teknik Direktör bir an önce bir araya gelmeli ve birlik beraberlik görüntüsü vermelidirler.
Konyaspor’un, bu tür polemiklerle değil başarıları ile gündeme gelmesini istiyor ve bekliyoruz.
NOT : Bu yazı 30 Eylül çarşamba günü kaleme alınmış olup, aynı gün gece Memleket'in haber sitesinde yayımlanmış ancak gazetede yayımlanması gecikmiştir. Bu arada, yazımda vurguladığım şekilde Başkan Şan'ın Teknik Direktör Kocaman'ı ziyaret ettiğini memnuniyetle öğrenmiş bulunuyorum. Konyaspor'un iyiliği için önemli Trabzon maçı öncesinde bu gerekliydi. Gösterdiği olgunluk sebebiyle Sayın Şan'a teşekkürler...