Bu şarkı İbrahim Dülger'e gelsin!

 SÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İbrahim Dülger’in geçtiğimiz haftalardaki çıkışını hatırlarsınız…

Hocali Katliamı’yla ilgili programda yaptığı konuşmada ‘sınırda dolaşan’ sözler etmişti.

“Bu soykırımın mimarı, bu soykırımının başkomutanlarının ayağına gidip maç seyreden Cumhurbaşkanını, bir vatandaş olarak, bakın ceza hukukçusuyum not tutan varsa boşuna zahmet etmesin suç işlemiyorum, bir vatandaş olarak protesto ediyorum” cümlesi de ona aitti.

Konuyu gazetemize haber olarak taşımıştık.

Hoca, teşekkür etmek için geldi ziyaretimize…

Olayı saptırmadan verdiğimizi söyledi… Bazı basın organlarının yaptığı gibi ‘hırçın’ bir fotoğraf kullanmamamız da memnun etmiş kendisini…

Hoca o gün yaşadıklarını izah etmeye çalıştı… Bu sözlerin planlı sözler olmadığının altını çizdi.

Hatta facebook’ta aldığı bir eleştiriyi ve bu eleştiriye verdiği cevabı benimle paylaştı…

İbrahim Dülger’in “Allah belalarını versin” cümlesinden sonra facebook’una şu mesaj bırakılmış: Cumhurbaşkanına Allah belanı versin diyebiliyorsan ben de sana küfredebilirim ama yapmayacağım. Ben de suç işlemeden “senin Allah belanı versin” demekle yetiniyorum.

Sizin gibi insanlar yüzünden 80 seneden beri bir adım ilerleyemedik. Sizin gibiler yüzünden o katliam yapıldı. Çok biliyordun da o dönemde senin y.lakalığını yaptıkların niçin müdahale etmedi? Niçin o katliam yapılırken sesiniz çıkmadı? Bunlara cevap verebilecek yüreğin var mı? Siz kanla mı besleniyorsunuz?

Aynen, müsaadesiyle hocanın facebook’undan indirdim bu cümleleri. Tabi hoca bu kişiye verdiği cevabı da benimle paylaştı. Bunu da özetleyerek aktarayım size:

Konuşmamda Cumhurbaşkanıyla ilgili olarak “Ermenistan Türkiye milli maçına gitmesini Türkiye Cumhuriyetinin bir vatandaşı olarak protesto ediyorum” dedim. Sanırım bu sözlerim açısından demokratik bir tepki olarak, eleştiri hürriyeti içerisinde, hakkım vardır. Burada bir hakaret söz konusu değil. Haberdeki kısa video görüntüsünü tekrar izlerseniz şimdi yazacaklarımı sanırım daha rahat anlayabilirsiniz. “Beni yöneten babam dahi olsa, aynı soydan gelen öz be öz çocuğum da olsa bu görüntüler (konuşmamdan hemen önce gözyaşlarıyla izlediğim vahşet görüntüleri) varken ortada bu mesele çözülmeden o kapıyı kim açarsa Allah hem bu dünyada hem öbür dünyada belasını versin” demişim. Biraz incelerseniz ‘kapıyı kim açarsa’, ‘bu açan babam ya da öz oğlum da olsa’... Yani bir partiyi ya da bir kişiyi birebir hedef alarak değil; kapıyı mesele çözülmeden açan kimseleri muhatap alarak söyledim. Bu şartlarda kapıyı MHP açacak olursa ya da CHP açacak olursa, yani kim açarsa odur bu sözlerimin muhatabı.

…

“Barış zorunuza mı gidiyor? Siz kanla mı besleniyorsunuz?” sorunuzu değerlendirecek olursak. Dilerim Allah tüm Dünya’ya barış, huzur ve esenlik ihsan eder. Barışı dilememek, barışı istememek cani bir ruhun tezahürü olsa gerek. Ama barış demek, onurunuzu ve haklarınızı hiçe saymak anlamına da gelmese gerek.

***

Hoca’nın kendisine küfretmeye meyilli birine verdiği cevap oldukça seviyeli. Zaten bu mesaja gelen cevapta da muhatap kişi hocadan ‘özür’ dilemiş…

Dülger, programın hemen başında izlediği ‘katliam’ görüntülerinin kendisini çok etkilediğini, sarf ettiği cümlelerin de bunun üzerine bina olduğunu anlattı.

Sıra dışı birisi olması hasebiyle ‘ülkücü’ olsa da MHP camiasının da kendisini dışladığını…

Ülkücü kimliğiyle gurur duyarken, öğrencileri arasında asla ayrım yapmadığını vurguladı…

Hocayla konuşurken aslında onu önceden tanıdığımı fark ettim…

Radyo yıllarımdan…

Hoca gittikten sonra internetten kısa bir arama gerçekleştirdim… Mesela Uludağsözlük’te hoca için şu cümleler yer alıyor: Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde ceza hukuku dersleri veren dadundan yinmez doçent. Dersleri tam bir şov ambiyansında geçen bu akademisyenin televizyonda bir dönem klipleri de dönmüş. Ayrıca kendisinin ülkücü olduğu da bilinmektedir.

Tabi ya, Hoca ‘Kahkaha’ isimli albümü çıkarmış ve bu şarkıya bir de klip çekmişti…

Şarkının sözleri de şöyleydi: “Kin ve nefret son bulacak / Yerini sevgi alacak / Belki bugün değil ama / Yarınlar güzel olacak.”

Gördüğünüz gibi Kahkaha isimli şarkısıyla güldüren ve ‘kin ve nefretin son bulacağını’ vurgulayan sanatçı İbrahim Dülger ile akademisyen İbrahim Dülger arasında epey fark var…

İzlediği görüntüler dolaysısıyla gözleri kararan hocamızı anlıyoruz ama ‘Kahkaha’ şarkısını dinleyerek yeniden ‘gülümsemeye’ meyletmesini öneriyoruz.

Yoksa ‘kin ve nefretin’ son bulacağına ve ‘yarınların güzel olacağına’ inancını yitirdi mi Dülger?

Sahi hocam, kışlar ne zaman yaz olacak?

İşte İbrahim Dülger'in 'Kahkaha' klibi...