Prof. Dr. Ramazan Altıntaş
CAN GÜVENLİĞİ
Yüce Allah’ın ne olduğunu anlatan sıfatların başında “hayat/diri olmak” sıfatı gelir. Hayat, İlahi zatın sıfatlarındandır. Bu sıfatın tezahürleri bütün canlı varlıklarında kendisini farklı şekillerde tezahür ettirir. Varlıklar içerisinde en değerli olarak kabul edilen insanın yaşama hakkı temel haklar arasında gelir. Kur’an-ı Kerim’de can güvenliğinin önemine şöyle değinilmiştir: “Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüş gibidir. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa, sanki bütün insanları yaşatmış gibi olur.” (Maide Suresi, 32).
Hz. Peygamber de veda hutbesinde hayat hakkının dokunulmaz haklardan olduğunu beyan etmiştir. Bu sebeple, insan hayatına son vermenin ahretteki sorumluluğunun ağır olduğu şu ayette açıkça belirtilir: “Kim bir mü’mini kasten öldürürse cezası, içinde devamlı kalmak üzere cehennemdir.” (Maide, 32).
Öte yandan her ne suretle olursa olsun, İslam dinine göre kişinin kendi canına kıyması (intihar) haramdır. Tıbbî verilere göre yaşama ümidi kalmamış veya şiddetli acılar hisseden bir insanın hayatına bir başkası eliyle son verilmesi demek olan ötenazi intihar kapsamındadır. Kur'an-ı Kerim'de, insanın hem kendi ve hem de başkalarının canına kıyması şu âyetlerde açıkça yasaklanmıştır:
“Ey iman edenler!. Ve kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz Allah, sizi esirgeyecektir. Kim düşmanlık ve haksızlık ile bunu (haram yemeyi veya öldürmeyi) yaparsa (bilsin ki) onu ateşe koyacağız; bu ise Allah'a çok kolaydır." (Nisa, 29- 30)
“Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymayın. Allah bunları size düşünesiniz diye buyurmaktadır." (En'am, 151). Peygamberimiz de değişik rivayetlerde; acı ve sıkıntılardan dolayı ölümün temenni edilmemesini istemiştir. Temennisi bile yasak olan bir işi gerçekleştirmek elbette büyük bir günahtır.
Görüldüğü gibi, âyet ve hadislerde geçen bu deliller, Allah'ın emanet ettiği cana her ne şekilde olursa olsun, haklı bir gerekçe olmadan-savaş ya da nefsi müdafaa- kıymayı yasaklamaktadır. Çünkü bu, hem Allah'ın koyduğu sınırları çiğnemek hem de O'nun takdirine karşı isyan anlamına gelir.
Netice, çekilen dertler ve acılar, mü'min için keffarettir. Üstelik bu gün tıbbi verilerle ümit kesilen hasta için hızla gelişen tıpta yeni bir tedavi imkânının çıkması ihtimal dışı değildir. Bu sebeple bir insanın kendi canına kıyması olan intihar, ötenazi, töre cinayetleri, yaşama hakkını tehlikeye atan zararlı ve zehirli gıdalar yasaklanmıştır. Çünkü insan hayatı, her şeyin üzerindedir, korunması ve saygı duyulması gerekir.