Başbakan Tayyip Erdoğan geçtiğimiz hafta partisinin grup toplantısında AK Parti’nin Konya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak mevcut Başkan Tahir Akyürek’i açıklamıştı…

O toplantıda Konya’yla ilgili bir durumu da eleştirmişti…

Şöyle demişti: Konya, şehircilik açısından güzel şehirlerimizden birisi, ah bir de dikey mimarisi olmasa. O zaman çok daha güzel olacak. Bu dikey mimari Konya'ya yakışmıyor. Çünkü Konya arazi fakiri değil, arazi zengini bir şehirdir.

Bu sözleri aldık cebimize koyduk… Cebimiz benzer cümlelerle doluyken.

***

Geçtiğimiz hafta sonu il başkanları toplantısında da şehirlerin gelişimi açısından atılması gereken adımları işaret etti Başbakan… Doğrusu bu sözleri duymaktan büyük keyif aldım. Çünkü onlar da cebimizdeki cümlelerle tıpatıp aynı…

***

Şöyle diyordu:

-Bizim kadim şehirlerimiz adeta insan ruhunun yansıması cennet hayalinin izdüşümüdür. Şehirlerimiz insan için inşa edilmiştir. Cami, okul, çarşı, imaret, şifahane, han ve diğerleri insan için, hizmet için, insanı örnek alarak imar edilmiştir.

-Şehir en çok da çocuklar için; kadınlar, yaşlılar, engelliler, fukara ve kimsesizler için tasarlanmıştır.

-Pencereden cumbalara, çiçeklerden ağaçlara kadar her şey ruhun adeta yansıması olarak şekillenir.

-Şehirlerin son 1 asra yakın yaşadığı yıkıma bakarak asla umutsuz olmayacağız. Şehirlerimizi güzelleştirmeyi ve şehir tasavvurumuzu ihya etmeyi hedefleyeceğiz. Şehirlerimizi 5 yılda kökten değiştirmek elbette mümkün olamaz. 11 yılda çok işler yaptık. Çok daha fazlasını yapacağız.

-Her bir şehrimiz için artık 50 yıllık hatta 100 yıllık vizyonlar belirleyeceğiz. Tahrip edilen şehirlerimizi nasıl ihya edeceğiz ona kafa yoracağız.

-Ecdat muhteşem şehirler bıraktı. Çocuklarımıza torunlarımıza gurur duyacakları şehirleri miras bırakmalıyız. Tohumlarını da bugünden toprağa atmak zorundayız.

-Öyle şehirlerimiz olsun ki şairlerin durağı olsun. Şairler şehirden ilham alıp şiirler yazsın, şarkılara konu olsun.

***

Önceki gün TYB Konya Şubesi’nin düzenlediği programda Araştırmacı-Yazar M. Ali Uz’u dinledik…

M. Ali Ağabey, kendisini Konya kültürüne vakfetmiş önemli bir isimdir…

Onun gibi Konya’nın kültürel mirasını taşıyan isimlerden daha çok istifade etmek zorundayız…

Ve bu konu aceleye getirmemiz gereken bir konudur.

Çünkü zaten yılların ihmali söz konusudur.

***

M. Ali Uz ağabeyin “Araboğlu Makası’ndan Hükümet Meydanı’na” başlığı altında anlattığı şehir tıpkı Başbakan Erdoğan’ın işaret ettiği gibi bir şehirdi…

Fakat ne yazık ki, o şehirden bugüne taşıyamadığımız o kadar çok değer olmuş ki…

Bugünkü fakirliğimize ne kadar ağlasak az.

***

M. Ali ağabey, ‘kültürel hafızamızı kaybettik’ diyor…

Başbakan Erdoğan da “Çocuklarımıza torunlarımıza gurur duyacakları şehirleri miras bırakmalıyız. Tohumlarını da bugünden toprağa atmak zorundayız” demiyor mu?

Konya olarak dünü dünde bırakmak bize yıllardır acı verdi… Çok eksildik.

Bundan sonrası için dünü bugüne taşımanın yollarını aramalıyız.

***

Cebimizdeki cümlelerin Başbakan tarafından dillendirilmesi hoşumuza gitti.

Öyle ya…

-Konya neden şairlerin durağı olmasın?

-Şairler Konya’dan ilham alıp neden şiirler yazmasın?