CHP'den 2018 ekonomi değerlendirmesi
Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak: - "2018 yılı ekonomide risk ve belirsizliğin arttığı, hukukun tepelendiği, can ve mal güvenliği endişelerinin arttığı, güvenin kaybolduğu bir yıl oldu"- "Siz IMF ile söz kesmişsiniz. Nişanı ve nikahı
ANKARA (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, "2018 yılı ekonomide risk ve belirsizliğin arttığı, hukukun tepelendiği, can ve mal güvenliği endişelerinin arttığı, güvenin kaybolduğu bir yıl oldu." dedi.
Öztrak, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. İktidarın ekonomiyle ilgili olumlu açıklamalar yaptığını ancak borca batırılan çiftçinin toprağını ekemez hale geldiğini, dövizle borçlandırılan firmaların konkordato ilan ettiğinini ve enflasyon rakamlarının bu değerlendirmelerde yer almadığını belirten Öztrak, ekonomiyi yönetenlerin ise hayatlarında yokluk görmediklerini savundu.
Bu yılın evine ekmek götürmekte zorlanan, doğal gaz yakmamak için kazak üstüne kazak giyen, sofrasına et girmeyen, evlenemeyen, hayal kuramayan, gelecek umudunu yitiren yüz binlerce vatandaş için gerçekten çok zor bir yıl olduğunu iddia eden Öztrak, şöyle konuştu:
"2018'i değerlendirirken şunu bilmemiz gerekiyor. Bir kere kriz bitmedi. Türkiye 2018'den devraldığı derin bir travmayla 2019'a giriyor. 2018 risk ve belirsizlelerin arttığı bir yıl oldu. Türk lirası dolar ve avro karşısında tarihi düşüşler yaşadı. Faizler sıçradı, Türkiye'nin risk primi olağanüstü seviyelere çıktı. 2017 sonunda vatandaşımız elindeki bin lirayla 265 dolar alabiliyordu. Şimdi aynı bin Türk lirası ile 188 dolar alabiliyor. Yani Türk lirası, dolar karşısında yüzde 29 değer yitirmiş. Hani diyor ya ekim ayından itibaren rahibi serbest bıraktın sonra 'şöyle değerlendi, böyle değerlendi'... Yılın tamamına bakınca Türk lirası yüzde 29 değer yitirmiş. Böyle baktığımızda Türk lirası bugün IMF ile anlaşma yapmak zorunda kalan Arjantin'den sonra kendi liginde en fazla değer kaybeden para. 2018'de ekonomiye duyulan güven de çakıldı. Ticari kredi faizleri sene başında yüzde 18 idi, şimdi yüzde 28 seviyesine geldi. Merkez Bankası politika faizi yüzde 8'den yüzde 24'e çıktı. Politika faizleri açısından bakıldığında dünyada en yüksek üçüncü ülkeyiz. Bizim önümüzde Arjantin ve Surinam var.
2018 yılı ekonomide risk ve belirsizliğin arttığı, hukukun tepelendiği, can ve mal güvenliği endişelerinin arttığı, güvenin kaybolduğu bir yıl oldu. Artan risk ve belirsizlik yatırım iştahının kaybolması demektir. Ekonominin küçülmesi demektir."
Ekonomik daralmaya ek olarak ortada yüksek bir enflasyon olduğunun da altını çizen Öztrak, Türkiye'nin dünyada en yüksek enflasyona sahip 10 ülkeden biri olduğunu söyledi.
- "Başkanlık sistemi bize yaramıyor
Faik Öztrak, milli gelirde de önemli oranda erime olduğuna dikkati çekerek, "2014'te 935 milyar dolar olan milli gelir, 4 yılda 172 milyar dolar geriliyor. Yani bu başkanlık sistemi bize yaramıyor." dedi.
Yanlış politikalar sonucunda Türkiye'nin ilk 10 ekonomiye girme imkanının kalmadığını savunan Öztrak, iktidarın vaatlerini artık satın alma paritesine göre değiştirdiğini belirtti.
Öztrak, "Bunlar milletten koptu, bulundukları mahalleden zengin mahallesine taşınınca eski komşularını unuttular." açıklamasını yaptı.
İşsizlik rakamlarına da değinen Faik Öztrak, işsiz sayısının geçen yılın sonundan bu yana yarım milyon kişi arttığını söyledi.
Açıklanan asgari ücrete de atıfta bulunan Öztrak, "İktidar, CHP'nin açıkladığı 2 bin 200 lirayı veremeyince sıfırla ikiyi yer değiştirip algı yönetimi yapıyor. Saray halkı Beştepe'den milletimize dürbünü ters tutarak bakıyorlar. Olanı biteni göremiyorlar. Onların sesini mesafe uzak olduğu için duyamıyorlar. Millet bağırıyor ama bu ses saraya ulaşmıyor." değerlendirmesinde bulundu.
İktidarın artan seçim gerginliğinin riskleri artırdığını savunan Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"31 Mart'ta milletten göreceği sarı kart, sarayın kimyasını bozuyor. Adil ve eşit şartlarda bir seçim yapılmasını engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Tarafsız yayın yapan Fox Tv ve Halk Tv'ye yayın yasağı getiriliyor. Milletvekillerinin kürsü dokunulmazlığı yok sayılıyor. Suç duyuruları yapılıyor. AKP Genel Başkanı seçim sürecinde hiçbir sınırlamaya tabi olmadan cumhurbaşkanlığı makamının sınırsız devlet imkanlarını kullanacak. YSK bu yönde karar veriyor. Anayasa çiğneniyor Meclis başkanı istifa etmeden aday olmasının önü açılıyor. Etrafında korumalar vatandaş ona ulaşamayacak o İstanbul'da kampanya yapacak Meclis Başkanı olarak. Bu aslında iki şeyi gösteriyor; İstanbul'da seçimi kaybedeceklerini artık görüyorlar Meclis Başkanlığını bari kaybetmeyelim diyorlar."
Öztrak, 2019 bütçesini de eleştirerek gerek hazırlanışı, gerekse hedefleri açısından bütçenin "ucube bir bütçe" olduğunu söyledi.
Hükümetin IMF ile dirsek temasında bulunduğu iddiasını yenileyen Faik Öztrak şunları kaydetti:
"Bu konuyla ilgili iktidardan tık yok. Siz IMF ile söz kesmişsiniz. Nişanı ve nikahı birlikte 31 Mart'tan sonra yapacaksınız. Saray, seçimi kazanmak için ekonominin tüm dengelerini dağıtacak sonra toplamak için IMF'ye teslim edecek. Türkiye'nin çok büyük bir ekonomik potansiyele sahip olduğunu bilelim. Bu ülke iyi yönetildiği zaman başaramayacağı hiçbir şey yok. Bu ülkenin tarım toprakları hepimizi doyurabilir. Bu ülkenin sanayisi hepimize iş verebilir. Bu ülkeden çok yüksek kazançlar elde edebiliriz. Ama hukuk tanımayan bu iktidarın elinde ülkemiz her gün savruluyor. Keçiören'deki evden milletin parasıyla yapılan Beştepe'deki saraya taşınan AKP genel başkanı milletimizi unuttu. Yaklaşan sandık, kibir abidesine dönüşen bu iktidara bir uyarı yapma fırsatıdır. Milletin göstereceği sarı kart, kibir abidesi saraya ve onun bekçisine kendilerine gelme fırsatını verecektir. Ben milletin bunu yapmak için artık sabırsızlandığını görüyorum. Tüm milletin yeni yılını kutlarken, 'ülkemizde martın sonu bahar olacak' diyorum."
- Soruları yanıtladı
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "sen benim cumhurbaşkanım değilsin" sözleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın buna verdiği cevabın sorulması üzerine Faik Öztrak, halk oylaması sürecini hatırlattı.
Türkiye'nin OHAL şartlarında bir referandum yaptığını belirten Öztrak, şöyle konuştu:
"Dünyanın neresinde yapılırsa yapılsın OHAL şartlarında yapılan bir referandumun adil olmadığı bilinir. Zaten buna yönelik de uluslararası kuruluşların bir sürü raporu var. Yetmez, o süreçte maç bittikten sonra oyunun kurallarını değiştirip mühürsüz oylar geçerli sayıldı. Tüm referandum sürecince karşı taraf devletin imkanını kullandı, muhalefetin imkanı ise son derece kısıtlıydı. Bütün bunlara rağmen 'ben yüzde 52 oy aldım' diyor. Siz yüzde 50 ile Türkiye'de rejimi değiştirmeye kalktınız. Bu milletin yarısı o rejime 'hayır', yarısı da 'evet' dedi diyorsunuz ama bütün bu yapılanlardan sonra gerçekten bu rakam var mı, yok mu belli değil?
Şimdi soruyorum, manzara ortada. Bu süreçte getirilen sistem ne kadar meşrudur? Cumhurbaşkanı dediğiniz zaman cumhurun başını kastedersiniz. 1940 yılında bu ülkede cumhurbaşkanlığı ile parti genel başkanlığı, İsmet Paşa ile Celal Bayar'ın anlaşmasıyla bir birinden ayrılmıştır. Sen cumhurbaşkanı mı olmak istiyorsun, o zaman parti genel başkanlığından vazgeçeceksin. Hem partinin genel başkanı olacaksın, hem de 'ben cumhurbaşkanıyım, beni meşru kabul et' diyeceksin. Olmaz böyle bir şey. Cumhurbaşkanının sahip olduğu her türlü anayasal korumaya sahip AKP Genel Başkanı, CHP Genel Başkanı ile milletin önünde yarışıyor. Bu nasıl adil bir yarış? Dolayısıyla, cumhurbaşkanlığı gerçekten milletin cumhurbaşkanı değildir ve meşru da değildir."
AK Partili Kenan Sofuoğlu'nun dünkü fotoğraf paylaşımının sorulması üzerine Öztrak, "Bu fotoğraflar kendi kendine konuşuyor. Bu ne demek? Açık seçik AKP'nin milletten ne kadar koptuğunu ortaya koyuyor." dedi.
Dün CHP'nin İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu'nun konuşması sırasında arkaya yansıyan bir görüntünün AK Parti mitinginden alındığı yönündeki iddiaların sorulması üzerine Öztrak, "Ben yayınlanan görüntülerin cumhurbaşkanlığı mitinginden olduğunu tahmin etmiyorum. Nerden çıkarmışlar onu da bilmiyorum. Olabilir, yani kalabalıkları... Herhangi bir nedenle gözden kaçmış olabilir. Sonunda o mu bulundu, bütün konuşmanın bütünlüğü içinde. Orada Sayın İmamoğlu, büyükşehir belediye başkanı olduğunda İstanbul'a nasıl hizmet edeceğini anlatıyordu, buna bakmak lazım." yanıtını verdi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik sözleri hatırlatılan Faik Öztrak, "İktidarın, sarayın ve sarayın bekçisinin bugün izlemekte olduğu sert üslup karşısında Genel Başkanımızın üslubunu sert diye eleştirmeye kimsenin hiç hakkı yok." dedi.
CHP'nin İzmir adayının kim olacağının sorulması üzerine ise Öztrak, "O konuda yetkili organlarımız zamanı geldiğinde açıklama yapacaktır. Ama martın sonunda göreceksiniz. Büyükşehirlerin neredeyse tamamına yakınında CHP olarak belediye başkanlıklarını alacağız, ben bunu görüyorum." diye konuştu.
Kaynak: