ANKARA (AA) - YEŞİM SERT KARAASLAN - Ankara'da geçirdiği beyin pili ameliyatı sayesinde vücudundaki titremeler büyük oranda kesilen parkinson hastası Yaşar Cantemur, artık çocuğuyla rahatça el ele gezebilmenin, araba kullanabilmenin ve gelecek planları yapabilmenin mutluluğunu yaşıyor.

Biri kız, diğeri erkek iki çocuk sahibi 39 yaşındaki Cantemur, parkinson hastalığı nedeniyle el, kol ve ayaklarının kontrolünde sıkıntı yaşamaya başladı.

Hastalığının ardından gündüzleri bekçilik yaparak, öğle tatilinde çorap, geceleri restoran önlerinde mendil satarak ailesinin geçimini sağlamaya çalışan Cantemur'un titremeleri, Sağlık Bakanlığı Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki beyin pili ameliyatının ardından büyük oranda kesildi.

Cantemur, AA muhabirine, 2011'de ellerinde başlayan titreme sonrası yapılan tetkiklerle kendisine parkinson tanısı konulduğunu anlattı.

Uzun yıllar bazı televizyon kanallarının dış yapım bölümünde çalıştığını ancak sağlık sorunu nedeniyle çok sevdiği işinden ayrılmak zorunda kaldığını belirten Cantemur, Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak'ın kendisine bekçilik yaparak para kazanması için imkan sağladığını dile getirdi.

Hastalığının yaşam standardını düşürdüğünü, kendisini sosyal yaşamdan uzaklaştırdığını bildiren Cantemur, bu durumun kendisini yalnız ve çaresiz hissettirdiğini ifade etti.

Cantemur, hastalığı nedeniyle çocuklarıyla istediği gibi ilgilenemediğini, bunun kendisine büyük acı verdiğini söyledi.

- "Babayım ve artık dayanamıyordum"

El, kol ve bacakları titrediği için vücut dengesini sağlayamadığını, kimi zaman sendeleyerek yürüdüğünü kaydeden Cantemur, bunun bazen yanlış anlaşıldığını, insanlar tarafından bağımlı ya da alkolik olarak algılandığını belirtti.

Bu durumun kendisini ve ailesini çok üzdüğünü dile getiren Cantemur, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Bir gün kızımla sokakta yürüyorduk. Kızım, birden 'Baba elini tutayım' dedi. Ben de kızıma 'Ne oldu?' diye sordum. Arkamızdakiler bir şeyler söylemiş. Elimi tutmak için ısrar etti. Sonra dedi ki 'Teyzenin biri sana sarhoş, pis sarhoş gibi bir şeyler söylüyor.' Bu beni yıkıyordu. Ben babayım ve artık dayanamıyordum.

Yönetmenlik yaparken bir gün iş aldık. İşimi yaparken birden titreme başladı elimde. Ellerime baktılar. Olmadı. Çıkarken de biri 'Sarhoş mu gelmiş buraya?' dedi. Bunu söyleyen kişiye sarhoş değil hasta olduğumu söyledim. Mahcup oldu."

- "Hayatın sunduğu en büyük hediye"

Hayat hikayesinin haberleştirilmesinin ardından Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ'ın, Sağlık Bakanı olarak görev yaptığı dönemde verdiği talimat sonrası hastaneye yatırıldığını ve ameliyata alındığını belirten Cantemur, hekimlerin kendisiyle çok ilgilendiğini söyledi.

Haziranın sonunda yapılan ameliyatla beyin pilinin takıldığını anlatan Cantemur, eskiden günde içtiği 12 hapın bugün 2'ye düştüğünü bildirdi. Cantemur, ellerinin eskisi gibi titremediğini, artık gündelik işlerini rahatlıkla yapabildiğini ifade etti.

En büyük hayalinin çocuklarının ellerini tutarak sokakta rahatça yürümek olduğunu kaydeden Cantemur, "Artık ellerini tutabiliyorum ve birlikte geziyoruz. Çocuklarım iyileştiğim için çok mutlu. Hele küçük kızım 'Babacım, iyileştin, iyileştin' diyor. Çok mutluyum." diye konuştu.

Cantemur, kızını okuldan almaya gidebildiğini, onunla yürüyebilmeyi "hayatın kendisine sunduğu en büyük hediye" olarak değerlendirdiğini belirtti.

Artık araba bile kullanabildiğini, tüm bunların kendisine güvenini artırdığını vurgulayan Cantemur, bir derginin de editörlüğünü yapmak için girişimlerde bulunduğunu sözlerine ekledi.

AA