Çocuklarda 2 yaş sendromuna dikkat
Çocuklarda 2 yaş sendromu hakkında bilgi veren Psikolog Enise Öziç, “Bu dönem kimi zaman aile ve çocuk açısından sancılı olabilmektedir. Bu dönemde çocukla inatlaşmamalıdır” dedi.
Liv Hospital Samsun Hastanesi’nden Psikolog Enise Öziç, “2 yaş sendromu” hakkında bilgi verdi. Temelleri özellikle ilk yıllarda atılan psikolojik gelişimin tüm yaşam boyu sürdüğünü belirten Enise Öziç, “Ancak bu gelişimin en hızlı olduğu dönem özellikle 0-6 yaş dönemidir. Bu dönem içerisinde çocuk psikolojik ve gelişimsel olarak birçok değişim yaşamaktadır. Bu değişim ve gelişim dönemleri kimi zaman aileyi tutum konusunda kararsız bırakırken kimi zaman da aile ve çocuk açısından sancılı olabilmektedir. Özellikle 2 yaş dönemine denk gelen ve egosantrik dönem dediğimiz çocuğun benmerkezci olduğu bir dönem sancılı geçen süreçlerden bir tanesidir. Bu dönemde bebeklikten çocukluğa geçiş dönemidir. Dolayısıyla çocuk bocalama ve kararsızlık yaşayabilmektedir. Artık yürümek konuşmak gibi birçok eylemi gerçekleştirmeye başlayan çocuk bağımlı olmaktan ve pasif kalmaktan kurtulmak ister. Dolayısıyla kendi kendine bir şeyleri araştırmaya ellemeye ve bir şeyleri kendi kendine gerçekleştirmeye çalışır. Ancak bunları yapmak isterken ebeveyni ya da bakım sağlayan kişi tarafından engelleniyor olması çocuğu karşı çıkmaya inatlaşmaya ve öfkeli olmaya iter. Bu durumda bir çekişme ortaya çıkar. Aynı zamanda çocuk bunları yapmak isterken yapamadığının da farkına varır. Bakım verenin yardımına hala muhtaçtır. Bunlardan dolayı da uysal olma ve başkaldırma arasında bocalar. Ericson’un psiko sosyal gelişim dönemlerine bakıldığında da tam olarak özerkliğe karşı kuşku ve utanç döneminde olduğu gözlemlenir“ dedi.
“Böyle bir dönemde çocuğumuza nasıl davranmalıyız?”
Çocuklara gelişim döneminde nasıl davranılması gerektiğine değinen Enise Öziç, “Öncelikle bu tür davranış ve krizlerin geçici olduğu bilinmelidir. Kesin kurallar koymaktan kaçınılmalı bu kural davranışları için en az 3 yaşı beklenmelidir. Çocuklar spontan dikkate sahip oldukları için dikkatlerini çocukların dikkat eşiklerinin üstünde olan bir uyaranla çelmeye çalışılmalıdır. Çocukla inatlaşmamalıdır. Çocuk öfkelenirse sabırla öfkesinin dinmesi beklenmelidir. Girişkenliği desteklenmeli ancak çok sağlıksız bir istek olduğunda öfke krizi geçtiğinde çocukla kısa net somut şekilde yapmama nedeni konuşulmalıdır. Ya hep böyle devam ederse, gibi korkulara kapılmamalı bunun geçici bir dönem olduğu unutulmamalıdır” şeklinde konuştu.