Geçen haftaki yazımda; “10 Ağustos’taki oy oranı, Tayyip Erdoğan’ın şimdiye kadar aldığı en yüksek oy oranı olacaktır. Artık bundan sonra gündem, kimin Başbakan olacağı üzerine yoğunlaşacaktır” cümlelerini kaleme almıştım.

Öyle de oldu. Recep Tayyip Erdoğan, girdiği son seçimde, 12 yıldan bu yana yapılan seçimlerin hepsinden daha fazla oranda oy alarak ilk turda Cumhurbaşkanı seçildi.

Cumhurun Başkanı seçilen Başbakanımızı tebrik ediyor, ülkemiz, milletimiz ve İslam âlemi için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Seçim günü, şu dörtlüklerle içimden geçenleri yazıya dökmüştüm.

Milli iradenin tesis ettiği gün bugün,
Halkın değerlerinin hâkim olduğu gün bugün,
Ülkemizin sıçrama yaptığı gün bugün,
2023 hedefine adım attığımız gün bugün.

***

Cumhur Başkanını seçti,
Tayyip rakiplerini ezdi geçti,
Muhtar bile olamaz demişlerdi,
Başbakanlıktan sonra Çankaya’ya yerleşti. 

***

Cumhurbaşkanımızı seçtik hamdolsun,
Vatana, millete hayırlı uğurlu olsun,
Başbakan olarak yeni kapılar açan,
Erdoğan’la, ülkemiz güzelliklerle dolsun.

Duygu ve düşüncelerim bu dörtlüklerde kendini açıkça gösterdiğine göre, bundan böyle çok farklı bir Cumhurbaşkanı göreceğimizi belirterek, yazımı, Başbakan’ın kim olacağı konusu ile devam ettirmek istiyorum.

Daha önceki yazılarım ve paylaşımlarımda, 10 aylık bir süre için Başbakan’ın Mehmet Ali Şahin olacağı tahmininde bulunmuş, ancak gönlümün Ahmet Davutoğlu’ndan yana olduğunu, Parti Genel Başkanlığı için de, Numan Kurtulmuş’un kuvvetli bir isim olduğunu belirtmiştim.

Edinilen bilgilere göre, Ak Parti’nin yetkili organları, Başbakan ve Genel Başkan’ın aynı isim olması ve bu ismin de 3 dönem kuralına takılmayan bir kişi olması gerektiğini karara bağlamış. Ayrıca yeni Başbakan’ın paralel yapıyla mücadeleyi aynen devam ettirecek bir kişi olması gerektiği üzerinde görüş birliğine varılmış.

Böyle olunca Başbakanlık için ismi geçen Bülent Arınç, Mehmet Ali Şahin, Binali Yıldırım, Bekir Bozdağ gibi isimler 3 dönemi dolduruyor oldukları için elenmiş oluyor.

Numan Kurtulmuş ile, Partiye döneceğini açıklayan Abdullah Gül, milletvekili olmadıkları için yasal olarak Başbakan olamıyor. Başbakan olamayınca alınan karar gereği, Genel Başkan da olamıyorlar.

Geriye ismi geçen kişilerden sadece Ahmet Davutoğlu kalıyor. Bir sürpriz yaşanmaz ise Ahmet Davutoğlu’nun, 27 Ağustos’ta Genel Başkan seçilmesi ve ardından da Başbakan olarak atanması bekleniyor.

Ancak, siyasette her an her şeyin değişebileceğini düşünürsek şimdiden kesin bir şey söylemek mümkün değil. Zira bilindiği gibi siyasette 24 saat bile çok uzun bir süre…

Şu kadarı var ki; Samimiyeti, dürüstlüğü, mütevazılığı, inandığı değerlere bağlılığı, Dışişleri Bakanlığı’ndaki çalışkanlığı ve başarısı ile yiğit bir Anadolu insanı olması ve de her daim Tayyip Beye destek olması gibi olumlu özellikleri Ahmet Davutoğlu ismini Başbakan adaylarının kuvvetli bir ismi haline getirdi.

Şimdi Başbakan olacak kişinin geçici mi kalıcı mı olacağı da tam bir muamma iken, Abdullah Gül’ün “Partiye döneceğim” açıklamasının hoş olmadığını ve uygun bulmadığımı da belirtmek istiyorum. Cumhurbaşkanlığı gibi saygın bir makamda bulunan kişinin, tekrar siyasete dönerek kendini yıpratmaması gerektiğini düşünüyorum. Abdullah Gül’ün iç siyaset yerine dışarıda mesela BM’ de etkin bir görev almasının sağlanması gerektiği kanısındayım.

Ayrıca, genel seçimlerden sonra Başbakan olma beklentisi ile siyasete dönecek olan Abdullah Gül yönetimindeki muhtemel hükümetin, paralel yapıyla yeteri kadar, en azından bugün olduğu gibi etkili bir şekilde mücadele edebileceği kanısında değilim. Bu da benim düşüncem. Mutlu yarınlar efendim.