Darbe girişimi sonrası ekonominin lokomotifi enerji

Darbe girişimi sonrası ekonominin lokomotifi enerji

Atlantik Konseyi Kıdemli Uzmanı Merkel:- "FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin etkileri çok uzun sürmeyecek. Türkiye'nin bölgesel enerji rolü ülkenin ekonomik dinamizmi için anahtar bir unsur olmaya devam ediyor"- "Türkiye, Avrupa'nın enerji güvenliğ

ANKARA / NEW YORK (AA) - EBRU ŞENGÜL/ÖVÜNÇ KUTLU - Atlantik Konseyi Kıdemli Uzmanı David Merkel, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkisinin uzun sürmeyeceğini belirterek, "Türkiye’nin bölgesel enerji rolü ülkenin ekonomik dinamizmi için anahtar bir unsur olmaya devam ediyor." dedi.

Merkel, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin Türkiye'nin enerji sektörü ve ekonomisi üzerine etkilerini AA muhabirine değerlendirdi.

Türkiye’nin bölgedeki stratejik rolüne, altyapı yatırımlarına ve Rusya ile ilişkilerinin önemine dikkati çeken Merkel, Türkiye'nin Avrupa'nın enerji güvenliği açısından "kritik bir ülke" olduğunu söyledi.

Merkel, FETÖ'nün darbe girişiminin ülke ekonomisi üzerindeki etkisinin çok uzun sürmeyeceğini vurgulayarak, Türkiye’de ekonomik canlılık için ülkenin bölgesel enerji rolünün anahtar unsur olmaya devam edeceğini ifade etti.

Darbe girişimlerinin yabancı yatırımcı için politik riskleri artırabileceğini dile getiren Merkel, "Ancak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iyi bir yatırım ortamı yaratması ve istikrarı tekrar sağlayabilmesi durumunda yabancı yatırımlarda ciddi bir gerileme veya aksama olmayacaktır." diye konuştu.

- "Enerji sektörüne Avrupa'dan çok yatırım gelmiyor"

Enerji Piyasaları ve Politikaları Enstitüsü (EPPEN) Başkanı Dr. Volkan Özdemir de darbe girişiminin yabancı yatırımcıyı etkilemeyeceğini ifade etti.

Türkiye'nin enerji sektöründeki stratejik yatırımların son yıllarda Avrupa sermayesi tarafından yapılmadığına dikkati çeken Özdemir, en büyük yatırım projelerinden biri olan Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı'nın (TANAP) yaklaşık 10 milyar dolara mal olduğunu ve yatırımın büyük bölümünün Azerbaycan devlet şirketi Socar tarafından yapıldığını hatırlattı.

Özdemir, gündemdeki diğer büyük projelerin ise Rusya ile yapılacak Türk Akımı ve Akkuyu Nükleer Santrali ile Japon-Fransız ortaklığının aldığı Sinop Nükleer Santrali Projesi olduğunu söyledi.

Son 4 yıldır Türkiye’nin enerji sektörüne Avrupa’dan çok fazla yatırım gelmediğini vurgulayan Özdemir, mevcut projelerin de Avrupa dışındaki yabancı yatırımcılar tarafından finanse edildiği belirtti.

- "Rusya ile normalleşme Türk Akımını gündeme getirebilir"

Türkiye'yle Rusya arasındaki uzlaşmayla ilgili gelişmelere dikkati çeken Özdemir, bu süreçte iki ülkenin ortak enerji projelerinin de hız kazanabileceğini vurguladı.

Özdemir, "Artık Türkiye, Rusya ile tekrar yakınlaşmayı gündemine aldı. Dolayısıyla Türkiye için olumlu Avrupa için olumsuz bir süreç başladı." diye konuştu.

Rusya ile ilişkilerin normalleşmesinin, Türk Akımı'nı tekrar gündeme getirebileceğini belirten Özdemir, "Bu durum Türkiye-Avrupa Birliği (AB) enerji ilişkilerini de dolaylı etkileyebilir. Ancak, Türk Akımı'nın gündeme gelmesi için iki koşulun oluşması şart. Birincisi, Türk-Rus ilişkilerinin tekrar düzelmesi. İkincisi de Rusya ile AB arasındaki Kuzey Akım 2 projesinin geleceği. Bunlardan ilki şu anda gerçekleşmekte. İkincisi ise henüz kesinleşmedi." dedi.

Kuzey Akım 2 doğalgaz boru hattı projesinde olumsuz bir gelişme olması durumunda Rusya'nın Türk Akımı projesine yöneleceğini savunan Özdemir, böylece doğalgazın Güney Avrupa’ya Türkiye üzerinden gönderileceğini belirtti.

Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak, geçen hafta Türk Akımı doğalgaz boru hattı projesi kapsamında Türkiye ile görüşmelerin yeniden başladığını açıklamıştı.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı