Darbe girişiminin çatı iddianamesi (3)
İddianameye göre, darbe girişiminin başarısız olmasının ardından şüphelilerden Mehmet Partigöç'ün odasında yapılan aramada, eşine hitaben yazdığı "Bu başkaldırıyı yapmasaydım da beni hayatımın sonuna kadar hapse atacaklardı" yazılı not bulundu- Partigöç'
ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili çatı iddianamesinde, yakalanmasının ardından şüphelilerden Mehmet Partigöç'ün odasında yapılan aramada, el yazısıyla yazılan, "Canım eşim, seni gerçekten her şeyden çok sevdim. Ama bu başkaldırıyı yapmasaydım da beni hayatımın sonuna kadar hapse atacaklardı, beni affet." yazılı not bulunduğu bildirildi.
İddianamede şüphelilerden suç tarihinde tuğgeneral rütbesiyle Personel Plan Yönetim Daire Başkanı olan Partigöç'ün, darbe girişimi sırasında Genelkurmay karargahında olduğuna, darbe girişimine katıldığına ilişkin görüntülere yer verildi.
Tüm delillere göre Partigöç'ün FETÖ üyesi olduğu, 6, 7, 8 ve 9 Temmuz 2016 tarihlerinde Ankara Konutkent'te bulanan villada, Adil Öksüz yönetiminde darbe planı organizasyonunun yapıldığı toplantılara katıldığı kaydedilen iddianamede, Partigöç'ün 13 Temmuz'da şüpheli Gökhan Eski'ye darbe girişiminde bulunacaklarını söyleyerek, görevlendirme yaptığı belirtildi.
Olay günü karargahta bulunan şüphelinin, 13.43'ten saat 20.21'e kadar sırasıyla, darbeyi planlayan ve icra eden ekipte yer alan ve olay akşamı faaliyetlerini Akıncı Üssü'nden sürdüren bazı şüphelilerle görüştüğü anlatıldı.
Partigöç'ün kimi şüphelilere daha dikkatli olmaları yönünde talimatlar verdiği ifade edilen iddianamede, şüphelilerden bazılarıyla çeşitli zamanlarda görüşen Partigöç'ün, saat 21.03'te 58. Topçu Tugay Komutanı Murat Aygün'ü arayarak harekete geçme emri verdiği bildirildi.
İddianamede, saat 21.30'da Personel Plan Yönetim Daire Başkanı sıfatıyla Partigöç ve General Amiral Şube Müdürü sıfatıyla Cemil Turhan'ın imzaladığı, "Atama", "Katılışlar" ve "Sıkıyönetim Direktifi" konulu mesajların, saat 21.43 ile 21.55 arasında ilgili birliklere çekildiği aktarılarak, Partigöç'ün saat 21.48'de Nuri Gayır ve darbeci Özel Kuvvet personeli ile birlikte Kara Kuvvetleri Komutanı ve mahiyetinin içeri girmesinden itibaren darbeci personelin açtığı ateş sonucu çıkan çatışma ortamında bulunduğu ifade edildi.
Bu çatışma sonucunda şehit olan Bülent Aydın'ın cesedi üzerinde incelemeler yaptığı anlar da dahil olmak üzere, Partigöç'ün bütün gece ve sabah saatlerinde karargahta etkin şekilde darbe faaliyetlerinde bulunduğu belirtilen iddianamede, Partigöç'ün, kendisine ait telefondan Akın Öztürk'ün emir astsubayı İsmail Keskin'in kullandığı telefonla irtibata geçtiği vurgulandı.
- İhdas edilmemiş görev öngörüldü
Partigöç'ün, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın ikna edilememesi üzerine, darbe girişiminin başarılı olması halinde örgütün Genelkurmay Başkanlığına getirilmesine karar verdiği Öztürk'e, gece boyunca derdest edilen komutanların toplanacağı ve darbe faaliyetlerinin sürdürüleceği Akıncı Üssü'ne geçebileceğini söylediği ifade edilen iddianamede, Partigöç'ün, örgüt tarafından hazırlanan atama listesinde, "şimdiye kadar ihdas edilmemiş Genelkurmay 2. Başkan Yardımcısı" görevine getirilmesine karar verildiği ve karargah sorumlusu olarak tayin edildiğine dikkat çekildi.
İddianamede, 28 Temmuz 2016'da 667 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname hükümleri uyarınca Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihracına karar verilen Partigöç'e ilişkin şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"(Partigöç'ün) darbe girişiminin başarılı olması halinde örgüt tarafından yeniden şekillendirilecek Türk Silahlı Kuvvetlerinin personel yapısıyla ilgili çalışmalar yapan, FETÖ mensubu darbeci cuntanın atama listesini hazırlayan, hukuka aykırı nitelikte, görünüşte darbe emirleri içeren, gönderildiği yer ve düzenleyenlerin sıfatı dikkate alındığında, aslında askeri hiyerarşi içinde ciddiye alınıp uygulanması mümkün olmayan, hücre tipi yapılanmaya sahip örgütün mensupları için darbe faaliyetine başlama talimatı olarak değerlendirilmesi gereken mesajları hazırlayan, FETÖ'nün gerçekleştirdiği darbe girişimini ülke çapında planlayan ve organizasyonunu yapan Yurtta Sulh Konseyi içinde yer aldığı, konsey içinde yer alan şüphelilerin eylemlerinin, "terör örgütü yöneticisi" kapsamında değerlendirilmesine ve ülke çapında darbe faaliyeti kapsamında işlenen tüm suçlardan sorumlu tutulmasına yetecek boyuta ulaştığı anlaşılmıştır."
- Eşine ve kızlarına yazdığı not
Öte yandan iddianamede, Partigöç'ün yakalanmasının ardından Genelkurmay Başkanlığında elde edilen sırt çantası içerisinde, küçük kağıtlara elle yazılmış iki not bulunduğu bildirildi.
İddianameye göre bu notlardan birinde, "1. Sevgili eşime ve kızlarıma, hayatım, ülkem ve milletim için mücadele ile geçti. 2. Geldiğimiz aşamada ülkemizin kötü gidişine dur demek de bize düştü. 3. Hakkınızı helal edin" diğerinde ise "Canım eşim, seni gerçekten her şeyden çok sevdim. Ama bu başkaldırıyı yapmasaydım da beni hayatımın sonuna kadar hapse atacaklardı, beni affet." ifadelerinin imzalı şekilde bulunduğuna yer verildi.
- Öztürk'e ilişkin değerlendirmeler
İddianamede FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ardından 2 numaralı şüpheli olan eski YAŞ üyesi Akın Öztürk'e, örgüt tarafından hazırlanan sözde atama listesinde Genelkurmay 2. Başkanlığı görevi verildiği bildirildi.
Öztürk'ün, tüm gece boyunca ve sabah saatlerinde eylemlerini Akıncı Üssü'nde sürdürdüğü bildirilerek, şüphelinin, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ı darbe girişiminin başında olması için ikna etmeye çalışan ekibin içinde yer aldığı kaydedildi.
Örgüt tarafından, Akar'ın ikna edilememesi üzerine, darbe girişiminin başarılı olması durumunda, kendisinin de rızasıyla, Genelkurmay Başkanlığına ve Yurtta Sulh Konseyi Başkanlığına Akın Öztürk'ün getirilmesine karar verildiği aktarılan iddianamede, Öztürk'e ilişkin şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"Darbe girişiminin başarılı olması halinde örgüt tarafından yeniden şekillendirilecek Türk Silahlı Kuvvetlerinin personel yapısıyla ilgili çalışmalar yapan; FETÖ mensubu darbeci cuntanın atama listesini hazırlayan; hukuka aykırı nitelikte, görünüşte darbe emirleri içeren, gönderildiği yer ve düzenleyenlerin sıfatı dikkate alındığında, aslında askeri hiyerarşi içinde ciddiye alınıp uygulanması mümkün olmayan, hücre tipi yapılanmaya sahip örgütün mensupları için darbe faaliyetine başlama talimatı olarak değerlendirilmesi gereken mesajları hazırlayan; Fetullahçı Terör Örgütü'nün gerçekleştirdiği darbe girişimini ülke çapında planlayan ve organizasyonunu yapan Yurtta Sulh Konseyi içinde yer aldığı kanaatine varılmaktadır."
(Sürecek)
AA
Kaynak: