Davutoğlu Çevik’i niye ziyaret etmedi?

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Konya’ya gelmesini fırsat bilen Taşkent Belediye Başkanı Ali İhsan Camgöz, Saadet Partisi’nden istifa edip AK Parti’ye katılıverdi.

AK Parti, Konya’da seçimle kaybettiği bir ilçeyi ‘bakanla’ yeniden kazandı anlayacağınız…

Bakan’ın Konya programından hem göze hem de akla takılanlar vardı…

Bir kere Sayın Davutoğlu milletvekilli değil…

Böyle olunca da aklımıza ne konu gelse ‘13 vekile havale etmeye’ devam ediyoruz…

Bir bakanımızın varlığı nerdeyse aklımıza gelmiyor.

Şükür ki, Davutoğlu Konya’nın unuttuğunu hatırlatmakta mahir…

Hemen her fırsatta memleketine gelmeyi ihmal etmiyor.

Davutoğlu’nun ziyaretinde gözlemlediğim ilk şey, AK Parti İl Başkanı Mustafa Çevik’i ziyaret etmemesiydi.

Oysa bir önceki ziyaretinde, Vali, Büyükşehir ve parti il başkanını ayrı ayrı ziyaret etmişti.

Şimdi, yeni seçilmiş bir il başkanına tazecik ‘hayırlı olsun’ demek varken, o böyle yapmadı.

İlk gün programında Vali Aydın Nezih Doğan’ı ve Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek’i ziyaret etmekle yetindi.

Ne derseniz deyin…

Bu ziyaret etmeyişin basit bir yönü olduğunu düşünmüyorum.

Çevik’in ‘Başbakan Erdoğan’a attığı gol’ün acısı şöyle ya da böyle bir şekilde çıkarılıyor.

Konya’ya gelen bir Bakan, partisini ziyaret etmiyor…

Bakarsınız bunun arkası da gelir.

Sonra Çevik’e hayırlı olsun ziyaretinde bulunanların sayısına bakıyorum; bir elin parmaklarını neredeyse geçemeyecek.

Hiçbir milletvekili, hiçbir belediye başkanı mutat görüşmelerin dışında Başkan Çevik’e ‘hayırlı olsun’a gitti mi, burası da merak konusu…

Oysa o seçilmiş bir il başkanı…

***

Geçenlerde ziyaretime gelen birisi anlatıyor…

Yakınını işe aldırmak için taze Başkan Çevik’e ricada bulunmuş…

Çevik de, “Dur bakalım, biz bu göreve devam edebilecek miyiz?” demiş.

Yani Çevik kendisi de, ikbalinden emin değil…

Bu süreci hayırlı bir rotaya çevirebilirse ne mutlu.

Çeviremezse, bir de bakmışsınız ‘görünen lüzum üzerine’ istifa etmiş…

İstifa iyi mi olur kötü mü orasını bilemem tabi…

***

Bakanımız var farkında değiliz dedim ya…

Aslında iş bilsek 3 tane bakanımız var.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bir…

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, iki…

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, üç…

Bakan Davutoğlu, Başkan Akyürek’i ziyaretinde ‘Konya’daki işbirliğinin Türkiye’ye örnek olduğunu’ söylemiş ya…

Aslında bu sözün içini doldurmak lazım.

Dışişleri Bakanı’nın Konya’nın yerel meseleleriyle bir bir ilgilenmesini beklemek doğru olmaz.

Oysa ona hayli yakın ve kendisi de Taşkentli olan Kerim Özkul’un burada devreye girmesi gerekmez mi?

Bakan’ın da desteğini alarak Konya’nın meselelerini pek tabi daha farklı bir şekilde takip edebilir ve Bakan beyi de bilgilendirebilir… Nimet Çubukçu’nun Konya’nın bakanı olduğunu Başbakan Erdoğan söylediğinde sadece güldük.

Keşke gülmek yerine bunun içini doldursaydık.

Konya olarak Nimet Hanım’a proje götürüldüğünde yüzünü döneceğini hiç sanmıyorum.

Aynı şekilde Ömer Dinçer Bey’in de Konya’nın sorunlarıyla meşgul olacağına inanıyorum.

Tabi tüm bunlar, kişisel ikbal için işbirliğine girmeyi bir kenara bırakıp Konya için işbirliğine gidildiğinde olabilecek şeyler…

Yoksa Konya’ya gelen bu şehrin bakanı İl Teşkilatına uğramıyorsa, sonrasını varın siz düşünün…