"Dışlarsak AIDS'liye en büyük zararı vermiş oluruz"

"Dışlarsak AIDS'liye en büyük zararı vermiş oluruz"

SAÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oğuz Karabay:- "(AIDS'li hastalar) Toplumla aynı işleri yapmalılar. Tedavisini aldıktan sonra ameliyat da yapabilir, aşçıysa yemeğini çok rahatlıkla hazırla

SAKARYA (AA) - EMRE AYVAZ - Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oğuz Karabay, AIDS'li hastanın normal hayatını, ayrılmadan, izole edilmeden, dışlanmadan sürdürmesi gerektiğini belirtti.

Prof. Dr. Karabay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, AIDS'in virüslerle bulaşan enfeksiyon hastalığı olduğunu anımsattı.

1 Aralık Dünya AIDS Günü'nün aslında hem AIDS'li olanlar hem de olmayanlar için farkındalığı hatırlatan bir gün olduğunu dile getiren Karabay, "AIDS ilk saptandığı günden beri insanlara kan, cinsel temas ve hamile anneden bebeğe şeklinde bulaşıyor. AIDS'li bireylerin yaşamını zorlaştıran konu ise toplumda AIDS ve bu hastalara olan ön yargı. Herkesin şunu bilmesi lazım, AIDS bir virüs, tedavisi olan ve ülkemiz şartlarında da tedavi edilen hatta ilaçlarının kullanması ve kurallara uyulması halinde, insanların yaşamlarını hiç AIDS olmamışlar gibi sürdürülebilecek bir hastalık." diye konuştu.

Karabay, hastalığın el sıkışmayla, aynı kaptan yemeyle, aynı suyu içmeyle, aynı mekanda oturmayla ve sarılmakla bulaşmadığını söyledi.

AIDS'li hastaların toplumdan ayrılmamaları ve izole edilmemeleri gerektiğini dile getiren Karabay, şöyle devam etti:

"Toplumla aynı işleri yapmalılar. Peki bunu nasıl sağlayacağız? Yeter ki tedavisini alsınlar. Tedavisini aldıktan sonra ameliyat da yapabilir, aşçıysa da yemeğini çok rahatlıkla hazırlayabilir. Toplumumuz bu bilinç düzeyinde olmalı. AIDS'in neyle bulaşmadığını bildikten sonra o insanlar yaşamlarını devam ettirmeliler ayrılmadan, izole edilmeden, dışlanmadan."


- "AIDS bulaşımı rahatlıkla engellenebilir"

Karabay, AIDS'li hastaların da çocuk sahibi olabileceğine değinerek, "Ne yapmalıyız? AIDS'li bir hasta normal hayatını sürdürmeli ama çok küçük bazı önlemlerle örneğin çocuğuna hamileyse mutlaka hamilelikten önce ilaç tedavisine başlamalı. Doğum sırasında eğer gerekiyorsa çocuğuna profilaksi uygulamalı ki çocuğa bulaşmasın. AIDS'lı hastaların viral yükü sıfırlandıktan sonra çok rahatlıkla çocuk sahibi de olabilirler." dedi.

AIDS'in nasıl bulaşacağı ve bulaşmayacağı bilgileri ile farkındalığı arttıkça hastalığın toplumdaki yaygınlığının azaldığına dikkati çeken Karabay, Türkiye'nin son yıllarda hastalık sayısının arttığı ülkelerin içinde gösterildiğini anlattı.

Karabay, son yıllarda özellikle iletişim teknolojilerinin artmasıyla insanların 10-20 yıl öncesine kadar cinsel serbestliklerinin daha da arttığı kanısında olduğunu fakat alınacak tedbirlerle AIDS bulaşımının rahatlıkla engellenebileceğini vurguladı.

Hiçbir hastanın dışlanmaması ve arkadaşlık ilişkilerine zararının olmayacağının bilinmesi gerektiğini dile getiren Karabay, "Toplumun her safhasında bu insanlar iş üretmeliler, emek sarf etmeliler, hiçbir yerden dışlanmalılar. Dışlarsak işte o zaman gerçekten bir AIDS'liye en büyük zararı vermiş oluruz." dedi.

Prof. Dr. Karabay, kişinin şüpheli bir durumda sağlık kuruluşuna başvurması, test yaptırması gerektiğini aktararak, bu şekilde hastalığın ilerlemesinin, bulaşmasının önlenebileceğini ve tedavi edilerek normal hayata dönülebileceğini sözlerine ekledi.


Kaynak:Haber Kaynağı