yazar-75
Diyaliz Ünitesi Hayali
Konya ilçelerinin birçoğundan büyük olan, tarihi, doğal ve ulaşım yönünden önemli olan Karapınar’da maalesef sorunlar bitmiyor. Bunlardan bir tanesi de koskoca ilçede diyaliz ünitesinin olmamasıdır. Yıllardır dile getirilen ancak giderilmeyen bu eksilik gerek diyaliz hastalarını hem de hasta yakınlarını üzüyor. Karapınar’dan küçük birçok ilçede mevcut olan bu ünitenin Karapınar’da olmaması hem ayıp hem de düşündürücüdür. Yaklaşık 40 civarında diyaliz hastası Konya ve Ereğli’ye gitmektedir. Diyaliz ünitesinin “bugün geldi yarın geliyor” hikâyesinin sona erip, ilçemize kazandırılması gerekiyor.
Tabi bu konuda iktidar partisi ilçe mensuplarına ve bölge milletvekillerine büyük görev düşüyor.
SUÇLULARA GÖZ AÇTIRILMIYOR
İnsanın güven içerisinde yaşaması ne kadar güzel. Suçluların yakaladığını duymak ve görmek de bir o kadar hoş.
Aslında insanlığı yüceltende yerin dibine sokanda bizleriz. Kimse suçlu olmak istemez, cezaevine girmek istemez. Kimisi çaresizlikten kimisi ekonomik yetersizliğinden kimisi zevkinden suç işleyebiliyor.
Karapınar’da her ne kadar büyük olaylar olmasa da İlçe Jandarma Komutanlığı ile Emniyet müdürlüğünün çalışmaları bizlere güven veriyor. Özellikle uyuşturucu ve hırsızlara karşı amansız bir mücadele veren güvenlik kuvvetleri son günlerde başarılı çalışmalara imza attı.
Çiftçilerin baş belası boru hırsızlar Jandarma tarafından Aksaray’da kıskıvrak yakalandı. Uyuşturucu satmak isteyenler yine adalete teslime edildi. Burada vatandaş ile yapılan diyalog çok önemli. Her ne kadar Karapınar insanı “Bana dokumayan yılan bin yaşasın” der gibi gözükse de bu konuda hassas olduğunu bu iki olayda açıkça gösterdi.
Çünkü toplumu ilgilendiren olaylarda “Yarın benim de başıma gelebilir” düşüncesi hakim.
RAMAZAN AYINI GÜZEL YAŞAMAK
11 ayın sultanı geldi de geçiyor. Yaşanan güzellikler had safhada. Tutulan oruçlar, sahurun güzelliği, teravih namazındaki çocukların neşesi,iftar saatinde yaşanan tatlı telaşlar, komşuların birbirlerine davetleri hep güzel şeyler. İnsanların oruç tutup tutmaması tamamen kendi iç dünyaları ile ilgili. Maalesef oruç tutanların tutmayanlara gösterdiği saygıyı, tutmayanlar tutanlara göstermiyor. Görüyoruz ki adam ağzında sigarası cadde boyu üfürüyor, elinde su şişesi su yudumluyor. Kimse niye tutmadın deme hakkına sahip değil ancak biraz saygı gerekmez mi? Bu tür davranışlar tahrik değil midir? Hoşgörü içerisinde yaşamak istiyorsak insanların birbirine saygı göstermesi gerekir.