Konuları ayrı ayrı yorumlamaya çalışalım.

Geçen Hafta

Geçen hafta biz gazeteciler için çok yoğun geçti. Aslında ben her zaman o yoğunluğu sevenlerdenim, ama tabii Konya’da bu, yılda bir ya da iki defa oluyor. Birçok gazeteci, iş adamı, sanatçı, siyaset adamı ve hatta birçok ülkeden birçok önemli isim Konya’daydı. Birçoğu ile konuşma fırsatı bulduk, hepsine Konya’yı sormaya çalıştık. Konya hepsini etkilemişti, buna şahit olduk. Sayın Tahir Akyürek’i bu vesileyle kutlamak istiyorum, bir çoğunu o Konya’ya davet etmişti ve Konya’dan memnun ayrıldılar. Buna inanıyoruz ve bu katkıyı önemsemek gerektiğini düşünüyoruz. Bu arada Büyükşehir Belediyemiz Avrupa’da birçok büyük şehirde sokaklardaki reklâm alanlarına Şeb-i Arus ile ilgili reklâmlar vermiş, oralardan gelen vatandaşlarımız bahsetti, gerçekten bu çok önemli bir tanıtım atağıydı. Hafta çok güzeldi, herkes iyi hazırlanmıştı, ama iki noktayı önemsememiz gerekiyor. Bir: Bu haftada yoğunluklu Sema programları yapılmalı ve Sema bu haliyle sürdürülmeli. İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu’nun katkısı unutulmamalı ve yerelleştirmemeye öncelikle önem verilmeli. İki: Mistik Müzik Festivali, Mevlana Koşusu gibi etkinlikler başka zamanlarda ve geliştirilerek yapılmalı.

Mevlana Koşusu ya da Mistik Müzik Festivali’ni yok etmeyelim, bu etkinlikleri Konya’ya kazandıralım, ama yılın farklı zamanlarında daha fazla tanıtım yaparak yapalım. Mistik Müzik Festivali de, Mevlana Koşusu da kendi başlarına uluslararası birer etkinlik olabilecek yapıdalar, bunu önemseyelim. Zamanları iyi ayarlansın, sahiplenelim, iyi tanıtım yapılsın.    

Siyasetin Nabzı Konya’da Attı

Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve CHP lideri Konya’daydılar. Başbakan Konya’da iki gün kaldı bu önemlidir. Başbakan iş dünyamızın önde gelenleriyle bir araya geldi, açılışlar yaptı, Konyalılar’la buluştu ve Konya’nın bütün problemlerine çözümler üreteceklerinin sözünü verdi. Konuşmaları önemliydi, demokrasi konusunda kesin konuştu ve taviz olmayacağını belirtti. YÖK’e, CHP’ye Yücel Aşkın konusunda hukuka saygı göstermeleri konusunda uyarılarda bulundu. Cuma günü bir yazarın, Türklüğü aşağılamak davasında çıkan olaylarla ilgili hem aşırı tepkilere, hem de Avrupa’dan gelen parlamenterlere, yaptıklarının yanlış olduğunu belirtti. Halka ekonomideki gelişmeleri anlattı. Halkın içinden görünmeye özenle dikkat etti ve sokağa net bir şekilde hâkim olduğunu göstermiş oldu.  

Deniz Baykal’ın da Konya gezisi dolu doluydu. Bir televizyon kanalının Konya Temsilciliği’nin açılışına katıldı, (Öyle anlaşılıyor ki CHP kendi medyasını oluşturuyor) partililerle yemekte bir araya geldi, hükümeti yine aynı üslupla eleştirdi.

Şeb-i Arus’ta Siyaset

Şeb-i Arus’ta Başbakan’ın ve Ana Muhalefet Lideri’nin konuşmaları, yaptıkları siyasetin fikir yapısını nasıl oluşturduklarını bize gösterir nitelikteydi. Sayın Baykal’ın vurgulamaya çalıştığı hususlar, yaptığı alıntılar CHP’nin Türkiye’de siyaset ve din algısını gösteriyordu. Sayın Baykal kardeşliği, dinin insan hayatına özgülüğünü, dinde zorlama olmamasını, İslam dininin yüceliğini vurgularken Batı ve Doğu medeniyetini oluşturan filozoflardan alıntılar yaptı, Nazım Hikmet’in Mevlana şirini okudu.

Başbakan ise konuşmasında Mevlana Felsefesinin Vahdet’e vurgu olduğunu, İslam dininin Mevlana öğretisinde merkezi oluşturduğunu belirtti. Hem Sayın Baykal’ın konuşmasını, hem de Sayın Başbakan’ın konuşmasını dikkatle dinledim. Mesajlarının önemli olduğuna da inanıyorum. Tabii iki liderin de Konya’da fikir dünyalarından bize bu denli ışıklar vermesi önemli. Konya önemli bir şehir, bunun ağırlığını bilmek gerekiyor.   

Ayrıca ben Sayın Başbakan’ın da Sayın Baykal’ın da Konya’da huzur duyduklarını düşünüyorum. Ayrıca Sema’ya her kesimin bu kadar ilgi gösteriyor olması aslında Mevlana öğretisinin bu gün tam olarak anlaşıldığı anlamına geliyor.

12 tane ne, nerede açıldı?

Başbakan’ın Konya programı elimize geldiğinde ben gerçekten şaşırdım. Günün programlarının bir yerinde KSO açılışları deniyordu. Konya Sanayi Odası anlaşılan Konya’yı aşmış artık, kimse bizi hiçbir şey konusun da bilgilendirmedi. Konya’da insanlar bazen çok acayip oluyor, mesela iyi tanıtım ya da iyi etkinlik demek, biraz Konya medyasını önemsemeyerek İstanbul ya da Ankara medyasını önemsemek zannediliyor. Hay sizin Allah iyiliğinizi versin, böyle bir algılayış köylülük felsefesini aşamamaktır, bilmiyor musunuz? Büyümenin yolu biraz da küçülmekten geçer, bunu anlamayanlar büyüdüklerini zanneder ama nafile, sadece gurur- kibir yapmışlardır o kadar. Neyse; bir de biz sizlerin kötü olmanızı istemeyiz, biz Konyalı’yız ve büyümenizden de onur duyarız.

Evet, sevgili Sanayi Odamız’ın yetkilileri, inanınız sizin bizlere önem vermediğinizin farkındayız, bilesiniz.