Prof. Dr. Ali Akpınar
Dünya el yıkama günüymüş!
15 Ekim Dünya el yıkama günüymüş! 2008 de Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu ilan etmiş bu günü. Amaç, dünyada el yıkama alışkanlığı olmayan çoğu insana el yıkamanın, hem de sabunla el yıkamanın önemi hatırlatılacakmış, vs.
İnsanlık ne ilginç şeylere imza atıyor! Anne babalarını incitenler, senede bir günü anne-babalar günü ilan etmekle, senede bir gün onları hatırlayıp bir tutam çiçek sunmakla evlatlık yaptıklarını sanıyorlar!
Çevre katliamı içerisinde yer alıp ağaçları keserek yer yeryüzünü çölleştirenler, senede bir haftayı ağaç-orman haftası ilan etmekle kabahatlerini örtmeye çalışıyorlar!
Hâlbuki mümin için her gün anne babasını hatırlama günüdür. Biz sadece günlük namazlarımızda okuduğumuz Rabbenâ duasında, Rabbim, beni, ana-babamı ve müminleri bağışla derken her gün 13 kere anne babamızı anıyor ve onlara dua ediyoruz.
Müslüman, çevresinde canlı cansız, bitki hayvan, taş toprak ne varsa hepsini Allah’ın emaneti olarak görür ve onları yerli yerinde kullanmaya/değerlendirmeye dikkat eder. Müminin eşyaya bakışı böyledir: Yerde gökte ne varsa her şey Yüce Allah’ı tesbih eder, O’nu zikreder, O’na boyun eğer, yaratılış gayelerine uygun hareket eder. Mümin için her şey bulunduğu yerde önemli ve değerlidir, hiçbir şey anlamsız ve boşuna değildir. Ve hiçbir şey boş ve anlamsız işlerde tüketilip israf edilmemelidir.
Şimdi bu bakış açısıyla çevresindekilere bakan mümin, onlara zarar verebilir mi, onları yanlış işlere alet edebilir mi?
Gelelim sabunla el yıkama meselesine. Bir kere şunu söyleyelim, sabun kelimesi Arapça bir kelimedir. Aramice, Latince’de de benzer kelimeler kullanılmıştır. İslam’da el yıkama, seviyesi, konumu, yaşı, işi ne olursa olsun her müslümanın günlük olarak beş vakit namaz kılması gerekir. Namaz için de abdest alması şarttır. Dolayısıyla her Müslüman günlük asgari 3-5 kere namaz için ellerini yıkamak zorundadır. Zaten Farsça abdest kelimesi, (âb su, dest el) el suyu anlamına gelir. Abdest, İslam’ın ilk yıllarından itibaren var olan ibadete hazırlık aşamasıdır. Namazın dışındaki şartlarından biridir ve Kur’ân’da özel ayeti vardır. İlmihal kitaplarımız, abdest ve gusülde parmak boğumlarını hilalleme ve yıkamayla ilgili cümlelerle doludur.
Öte yandan yemekten önce ve yemek sonrası el yıkama hadislerde ısrarla tavsiye edilmiştir. "Yemeğin bereketi yemekten önce elleri, yemekten sonra da elleri ve ağzı yıkamaktır." Bu yıkamalar, elimizde görünen bir kir-leke olmadığı zaman yapılan yıkamalardır. Bunun dışında bir de kirlenen ellerin yıkanması vardır. Tuvalette ve tuvaletten sonra Müslüman için asıl olan elini silmek değil, yıkamaktır. Son dönemde çıkan ve her geçen gün yaygınlaşan ıslak mendil uygulaması asla el yıkamanın yerini tutamaz.
Sonuç olarak el yıkama müminler için sorun olan, yahut Müslümanların yabancı olduğu bir husus değildir. El yıkama Yüce Rabbimizin abdest ayetinde Ey müminler! Namaz kılacağınızda yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi ve topuklarla birlikte ayaklarınızı yıkayın, başınızı da mesh edin emriyle ilahî bir buyruktur ve her Müslüman bu emri yerine getirmek zorundadır ve namazlı müminler de bunu yerine getirirler. Buna göre insanları, senede bir gün el yıkamaya değil, önce Yüce Yaratıcılarına iman etmeye, sonra da imanlarının gereği namaz kılmaya davet etmek gerekir. Bu yapıldığı zaman eller günlük olarak defalarca yıkanmış olacaktır. Vesselam.