Salih Sedat Ersöz
Düşmanı olduğun devletin bakanı olmak
Türkiye ilk kez, Anayasal zorunluluk içinde, Cumhurbaşkanı’nın seçim kararı ile sandığa gidiyor.
Türkiye ilk kez, 1980 Anayasa’sının zorlaması ile seçim hükümetiyle tanışıyor.
Türkiye ilk kez, milliyetçiliği ile ün salmış bir liderin; terör örgütünün uzantısı olarak gördüğü ve partisini “kıyamete kadar beraber olamayız” diyerek olabildiğince uzak tuttuğu bir partiyi, devlet yönetimine ortak etmek için ne gerekiyorsa yaptığına şahit oldu.
Türkiye ilk kez, milletvekillerinin ve mensuplarının ağzıyla devlet düşmanı olduğunu defalarca ilan eden bir partinin, o devletin bakanlıklarına sahip olmak için nasıl çırpındığına şahit oluyor.
*** *** ***
Cumhurbaşkanı, ülkeyi seçime götürmek için adımı attı ve Ahmet Davutoğlu’nu geçici seçim hükümetini kurmak üzere görevlendirdi.
Ahmet Davutoğlu, bu hafta sonuna kadar seçim hükümetini kurmuş olacak.
Seçim hükümetinde 11 Ak Partili, 3 HDP li Bakan yer alacak. CHP ve MHP bu hükümette yer almayacaklarını daha önce açıkladıkları için, geri kalan bakanlıklar bağımsızlardan oluşacak.
Ahmet Davutoğlu her ne kadar, “benim muhatabım liderler değil, milletvekilleridir” dese de, ben şahsen liderlerinin kararına rağmen CHP ve MHP den hiç bir milletvekilinin hükümette yer almayacağını düşünüyorum. Seçimlerde listeye girmemeyi göze alan varsa o başka…
*** *** ***
Siyaset mi, terör örgütü ile işbirliği mi yapacağına bir türlü kesin karar veremeyen ve yolunu tam belirleyemeyen HDP, Devlet Bahçeli’nin anlamsız siyaseti sayesinde 3 bakanlık almayı garantilemiş durumda… Bakanlık almak için çok istekli görünen HDP, Bahçeli’ye ne kadar teşekkür etse az olur.
HDP yetkilileri, her ne kadar “alacağımız bakanlıkları ve partimizden kimin bakan olacağını biz kendimiz belirleriz” dese de, Anayasa yetkiyi Başbakan’a verdiği için, bu konuda fazla ısrarcı olamayacaklar ve verilene razı olacaklardır.
*** *** ***
Basında HDP’ ye verilecek olan bazı bakanlıkların adları geçiyor.
Ben şahsen icracı hiçbir bakanlığın HDP’ ye verilmemesi gerektiğini düşünüyorum.
HDP’ ye verilmesi gereken 3 bakanlığın devlet bakanlıklarının olması ve bunların da altı tamamen boş olması yani hiçbir genel müdürlüğün, hiçbir kurumun bağlı olmaması gerektiğine inanıyorum.
HDP’ liler kırmızı plakalı arabalara binse de, hiçbir görev yapmamalı, karar merciinde olmamalı, sadece görüntüde bakan olarak yer almalı ve yönetimde asla söz sahibi olmamalıdır.
Böylece, Anayasa’nın emrettiği husus yerine gelmiş olacak ama, HDP’ li 3 bakan, düşmanı olduğu devletin hiçbir kurumuna hâkim olamayacaktır.
*** *** ***
HDP’ nin, kendi düşüncesine bu kadar saygısız davranacağını tahmin etmezdim.
Yahu sen, hem bu devletin düşmanı olacaksın, hem de düşmanı olduğun devletin bakanı olmak için çırpınıp duracaksın.
Sen, hem bu devleti yıkmak için silahlı mücadele yapan PKK’nın sözcüsü durumunda davranacaksın, hem de yıkmak istediğin devletin yönetiminde söz sahibi olmak için ne gerekiyorsa yapacaksın.
HDP; ben bu devlete bakan vermem diyebilseydi kendine göre daha onurlu (!) ve kendi düşüncesine daha saygılı davranmış olurdu.
HDP, sahip olduğu belediyelerde yaptığını yapmak yani terör örgütüne her türlü yardım ve desteği yapmak için mi yoksa devleti içeriden yıkma girişimi için mi bakanlık almak istiyor acaba? Her ikisi için mi veya bilmediğimiz başka planları mı var? Bu imkân ve fırsat onlara elbette verilmeyecektir.
Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.