Eğitimde  reform ne zaman olacak?

Bugünlerde dış siyasette ki onca sıkıntıya rağmen, Milli Eğitim Bakanlığı en çok tartışılan bakanlık durumunda.

Peki bu bakanlık ve başındakiler sadece şimdi mi çok tartışılıyor?

Tabi ki değil...

Milli Eğitim Bakanlığı her dönemin en tartışmalı bakanlıklarından biri, dün de, bugün de, hep aynı yarın da böyle olacak.

Bugünkü bakanımız Ömer Dinçer Bakanlık koltuğuna oturmasıyla birlikte en radikal kararları alarak gündeme oturdu. Yeni eğitim yılına birçok değişiklikle hızlı bir başlangıç ta yapınca malum çevreler tarafından. “bu adam nereye koşuyor?” sorusu sıkça sorulmaya başladı

Atılan en basit, en ufak adımdan bile rahatsız olanlar, bugünde Cumhuriyetin temel ilkeleri aşındırılıyor mu, sorusunu sorarak analizler yapmaya başladılar.

Aslında eğitim sisteminin gittiği yer ve yön konusunda kimsenin kaygıya kapılmasına gerek yok.

Milli eğitim, ülkenin milli  politikası  ekseninden farklı bir yere gitmiyor. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in yapmaya çalıştığı, eğitim, öğretim ve özellikle de öğretmen kalitesinin yükseltilmesi için hazırlıkları adım adım hayata geçirmeye çalışıyor.

Yapılan son değişikliklere bir reform diyenlerin sayısının çok olduğunu bende biliyorum. Peki gerçekten son yapılanlar Türkiye tarihinin en önemli değişiklikleri arasına girebilir mi?

Bu yapılanlar Eğitimde Reform mu?

Kesinlikle hayır. 

Yapılanların reformla hiç alakası yoktur, yapılanlar eğitimin geliştirilmesi için altyapı oluşturma gayretleridir o kadar.

Çünkü sistemde o kadar büyük aksaklıklar var ki, altyapı çalışması yapılmadan konunun ele alınması mümkün değildir

Beni tanıyan okurlarım, yıllardır Milli eğitimde reform yapılmalıdır tezini savunduğumu çok iyi bilirler.. Ancak bu yapılanları reform gibi görmüyorum.. Reforma soyunanlar kim olursa olsun mayınlı tarlaya girme durumundadırlar bunu bilen sayın bakanda bugün için kesinlikle böyle bir çalışma içerisinde değildir.

Peki bu reform nasıl yapılacak?

%50 oy almış bu hükümet cesaret edemezse buna kim cesaret edecek?

Bu reform mutlaka yapılmalıdır ancak arı kovanına sopa sokmadan yapılmalıdır. Tedricen yapılmalıdır. bu gayret, ve cesarette bu hükümette vardır.

Sayın bakanın sık sık dile getirdiği “öğretmen kalitesini yükseltmek” ciddi bir reform hamlesi olarak değerlendirilebilir.

Bakan bunu sık sık dile getiriyor ancak nasıl yapacağı konusunda hiç tiyo vermiyor. Ben bu konuda sayın bakanın daha radikal kararlar almasından yanayım

Yarından itibaren  eğitim fakülteleri ni kapatıp Öğretmen yetiştirmede Köy enstitüsü modelini getirmesi Öğretmen okullarını ve Eğitim Enstitülerini hayata geçirmesini beklerim. Türkiye”de Nitelikli fedakar öğretmen yetiştirilmeden diğer reformları yapması mümkün değildir.

Geçen hafta birçok öğretmen meslektaşlarımla bu konuyu görüşmek için bir araya geldim.

Tüm öğretmen arkadaşlarımız ya bağlı bulundukları sendika nın ağzıyla yada bazı Televizyon kanallarının ağzıyla konuşuyorlardı. Sendikalarda oy verdikleri siyasi parti ağzıyla konuşunca. Partiler üstü olarak düşündüğüm eğitim meselesinin bu şekilde kısır çekişme içerisine girdiğini gördüm,

Reformun ilk basamağı olan Nitelikli öğretmenin yetiştirilmesinden sonra İlk ve ortaöğretimde müfredatta köklü bir değişiklik yapılabilir.

Şu anda yapılması gerekenler bir tarafa bırakıymış Anadilde eğitim olsun mu olmasın mı tartışması içerisindeyiz. Ha birde 4+4+4 tutmasın diye dua edenler var.

Sayın Bakan.

Bugünün şartlarında  eğitim sisteminin daha verimli, daha kaliteli işleyebilmesi için adımlar atıyor. Yani pansuman tedaviler yapıyor.

Hayırlı olsun.