Doç. Dr. Murat Kayacan
El Kaide, Dayıoğlugil ve AK Parti
“7 ilde eşzamanlı düzenlenen el Kaide operasyonunda yakalanan ve mahkemeye sevk edilen 38 kişiden 36’sı tutuklandı. Zanlıların başbakana suikast hazırlığında oldukları belirlendi.” Bu haber 3 Şubat 2007 tarihli NTV’nin haberi. Üzerinden kaç ay geçti hala zanlılar mahkemeye çıkarılmadı. Konya’da yaşayan bir sanık yakınından öğrendiğime göre mahkeme 5 Ekim’de Adana’da görülecekmiş. Bu kadar süre sanıkların bekletilmesi doğru değil. Zira beklenti o ki, bu zanlıların çoğu serbest bırakılacak. Tahminler doğru çıkar da sanıkların önemli bir kısmı tahliye olursa mahkeme bu kişilere “pardon” demekle mi yetinecek? Geride bekleyen gözü yaşlı anneler, babalar, eşler ve çocuklar düşünülmeli değil mi?
xxx
Ali Gürbüz Dayıoğlugil Bey, aday olmadan önce reklam panolarındaki “aşırı” güler yüzüyle gündemime girdi. Yanındaki reklamcının insanları markalaştırdığı vurgulanıyordu. Bence reklamların durumu iç açıcı değil. Alaaddin’deki ilanda Dayıoğlugil kendisine her evden bir oy istiyor. İyi de her evden niçin size bir oy gelecek, ne yapacaksınız? Niçin içimizden birisiniz? Acılarını paylaşacak bir yüz ifadesine sahip olmayan hatta “karnı tok” görünümlü birine Konyalılar neden oy versin? Doğrusu bu soruların cevabını bulamadım.
Yine internet sitesindeki sloganlardan birisi şu: “ Aracısız bana dokunabilir; dertlerinizi ve isteklerinizi anlatabilirsiniz...” Bir milletvekiline aracısız dokunmak ne demek? Diğerlerine aracılı mı dokunuluyor? Bir diğer slogan da şöyle: “Konya'ya ve Türkiye'ye Konya'da demokrasi olduğunu gösterelim...” Yani Konya’da demokrasi tıkır tıkır işliyor ama Konyalılar ve Türkiye halkı bundan habersiz. Haberlerinin olması ancak Dayıoğlugil Beyin bağımsız milletvekili olmasına bağlı! Belki şöyle bir slogan daha iyi olurdu: “Hey, hey, hey! Konya Türkiye duy sesimizi, Dayıoğluyla gelen demokrasinin ayak sesleri!” İnternet sayfasından ele alacağımız son slogan: “Bireysel haklarınız bizi ilgilendiriyor.” Dayıoğlugil başörtüsü problemini mi çözecek? Değilse daha önemli bireysel problemler nelerdir ki Türkiye’de, çözümü için Dayıoğlugil’e başvuracağız? Bu konuda onun Konya’dan bir diğer bağımsız aday olan Mazlum-der eski başkanı Ayhan Bilgin Beyden farkı/üstünlüğü nedir? İlanda arkada tarafta bir hanım ve bey var ama sanki onlar Türkiye vatandaşı değil de Luthfansa Airways çalışanı! Ayrıca internetteki tanıtım broşüründen öğreniyoruz ki, Ali Gürbüz Bey, Dr. Ali İhsan Dayıoğlugil Beyin oğlu imiş. Yani ona oy verirken babasının meşhurluğunu ve doktor oluşunu da unutmamak gerekiyor! Bu broşürde ben adayın “kendine güvensiz” olduğu izlenimine kapıldım doğrusu.
***
AK Parti reklamlarında da bir tuhaflık var. Konya’dan Ankara’ya oradan da İstanbul’a kadar Tayyip Erdoğan’ın ve vatandaşların resimlerinin bulunduğu reklamlarla birlikte yolculuk yaptık. İlanlarda vatandaşlar Ak Parti iktidarında ne kadar mutlu, maddi imkânları geniş hale geldiklerini anlatıyor. Ne var ki, içlerinde -CHP’nin reklamında bile tavşan kulak başörtüsü bağlamış hanım var.- bir tek başörtülü hanım yok. Erkeklerde ise bırakın sakallıyı bıyıklı bir kimse bile yok. Yani Türkiye’nin önemli bir kesimi “ortalama” vatandaş tiplemesi olarak bile görülmüyor. Anlıyoruz ki, vatandaş görülebilmemiz için dekolte giyinmeyen ama başı açık hanımlar, sakalsız ve bıyıksız erkekler olmamız gerekiyor. Yine Tayyip Erdoğan’ın yer aldığı ilanlarda enflasyon, ihracat, milli gelir vb. konulardaki başarılar işleniyor ve “yola devam” deniyor. Yani AK Parti iktidarı sürdükçe cebimiz para görecek ama insan hakları ve özgürlükler konusunda bir beklentimiz olmamalı. Söz verip de yerine getirmemektense en iyisi söz vermemek!