El titremesini hafife almayın!

El titremesini hafife almayın!

El titremesinin günlük hayatın stresinden nörolojik rahatsızlıklara pek çok farklı sebeple ortaya çıkabildiğini belirten Uzman Dr. Didem Er, stres, heyecan, aşırı kafein alımı, fiziksel yorgunluk el titremesini artırırken...

El titremesinin günlük hayatın stresinden nörolojik rahatsızlıklara pek çok farklı sebeple ortaya çıkabildiğini belirten Uzman Dr. Didem Er, stres, heyecan, aşırı kafein alımı, fiziksel yorgunluk el titremesini artırırken, bazen ciddi hastalıkların da bu durumu tetikleyebildiğini söyledi.

Medicana Samsun Hastanesi Nöroloji Bölümünden Uzman Dr. Didem Er, el titremesiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. El titremesinin ciddi nörolojik hastalıkların ilk belirtisi olabileceğini belirten Uzman Dr. Er, "Bilimsel adı 'tremor' olan titreme, istemsiz oluşan, ritmik, sallanma şeklindeki bir eklem hareketi olarak tanımlanıyor. Dolayısıyla sadece ellerde değil, kollarda, başta, bacaklarda ve ses tellerinde de görülebiliyor. Bazen yoğun stres altında ya da tiroit hormonunun artmasına bağlı olarak ortaya çıkabilen ellerdeki titreme sorunu altta Parkinson gibi çok daha ciddi nörolojik sorunlara da işaret edebiliyor. Titreme vücudun bir kısmındaki kasların istemsiz olarak ritmik bir şekilde kasılması ve gevşemesi sonucu ortaya çıkan hareketlerdir. En sık ellerde görülen titreme sağlıklı diyebileceğimiz normal kişilerde görülebilir ve belirginleşmediği sürece fark edilmez. Kişinin ellerdeki titremesi fark edilir düzeye gelince normal olmaktan çıkar. Stres, yoğun çay ve kahve içmek, açlık, yorgunluk, ani sinirlenme gibi bazı durumlar titremeyi fark edilir hale getirebilir. Bu faktör ortadan kalkınca kişi eski haline dönebilmektedir. Basit bir titreme gibi görünen bu sorunun birçok nedeni olmakla birlikte sıklıkla; stres, korku, hipertiroidizm ya da hipokalsemi (vücutta kalsiyum miktarının azalması) gibi metabolik durumlarla bazı ilaçlar ve uyarıcılara bağlı olarak geliştiği görülüyor. Bununla birlikte Parkinson hastalığı ve bazı hareket bozukluklarının karakteristik belirtisi de ellerde ortaya çıkan titreme oluyor. Tremorun nedenleri çeşitli olduğu için görülme sıklığı da buna bağlı olarak değişiklik gösteriyor ve bu konuda net bir bilgi verilemiyor" dedi.

"Hastalar titremenin genellikle uykuda kaybolurken stres altında arttığını belirtiyor"

Ellerdeki titremenin altında yatan etkenleri maddeler halinde sıralayan Uzman Dr. Er, "Esansiyel tremor; genellikle her iki elde başlayan bu durum en sık rastlanan tremor türü olarak gösteriliyor ve 100 binde 350 gibi bir sıklıkla dünyada en fazla görülen hareket hastalığı olarak nitelendiriliyor. Bazı durumlarda önce tek elde başlamış bile olsa yaklaşık üç yıl içinde diğer elde de titreme başlıyor. Gündelik yaşam içinde ince motor hareketlerini gerektiren, yazı yazmak, eşyaları tutmak gibi durumlarda titreme daha belirgin bir hal alıyor. Hatta, ellerdeki titremeye ses veya dil tremorunun da eşlik ettiği görülüyor. Hastalar titremenin genellikle uykuda kaybolurken stres altında arttığını belirtiyor. Parkinson tremoru; Pankinson hastalığının karakteristik belirtisi olan bu titreme genellikle tek elde başlıyor. 60-65 yaşından sonra görülme riski artıyor. Hastanın baş ve işaret parmağı birlikte titriyor. Para saymaya benzer bir özellikte olan bu titreme çoğunlukla dinlenme sırasında ortaya çıkıyor. Serebellar (beyincikle ilişkili) tremor; bu titreme türünün yaşanmasında temel etken, beyinciği etkileyen damarsal, tümöral, dejeneratif ya da kalıtsal hastalıklar oluyor. Hastalar, günlük yaşam içinde asansör ya da elektrik düğmesine basmak gibi istemli bir hareket yaptıkları sırada titremenin belirgin hale geldiğini anlatıyor. Pozisyonel tremor; dinlenirken ya da vücudun belli bir duruşunda, hareketle ortaya çıkabilen bu titremenin sadece ellerle sınırla kalmıyor, vücudun farklı yerlerinde ortaya çıkabiliyor. Fizyolojik tremor; stres, korku, sıkıntı, hipoglisemi, hipertiroidi, alkolün bırakılması ve ateş gibi durumlarda gözle görülür hale gelen bu titreme türü herkeste ortaya çıkabiliyor. Titremenin salınımı, parmağın ileri geri hareketi gibi küçük yaşanıyor. Çok büyük olmuyor" diye konuştu.

"Titremenin sebebi araştırılmalı"

Titremenin tipinin, karakteri, şiddeti ve dağılımı belirlendikten sonra sebebe yönelik araştırma planlayarak tedavi sağlanabileceğini dile getiren Uzman Dr. Er, "Kan tahlilleri, beyin, omurilik ve sinir sistemine yönelik tetkikler yapılabilir. Elektromiyografi aletiyle yapılan özel yöntemlerle titreme analizleri yapılabilir. Altta yatan sebep saptandıktan sonra buna yönelik ilaç ve tedaviler seçilmektedir. Titreme, altında yatan sebebe bağlı olarak geçici veya kalıcı olabilmektedir. Örneğin; ‘esansiyel tremör’ genellikle kalıcı bir titremedir. Guatr veya ilaç yan etkisine bağlı bir titreme geçici olabilir, yani düzelebilir. Kalıcı el titremelerinde titremenin şiddetine ve yaşamını etkilemesine göre tedavi düzenlenir. Şiddetli ve yaşamını etkileyen tipteki titremelerde kişiye sürekli kullanacağı ilaçlar verilir. İlaç seçiminde en az dozda ve en az yan etkisi olabilecek tek bir tip formüldür. El titremesinin ilaç tedavisinde ‘beta bloker' dediğimiz kalp ritim düzenleyiciler başta olmak sara ilaçları uygulaması kullanılmaktadır. Ellerde titreme yapabilen diğer nörolojik hastalıklar; multiple skleroz (MS), inme, travmatik beyin hasarı, beyincik ve beynin yıkımı ile giden ilerleyici hastalıklardır. Ayrıca vücuda dağılan sinir liflerinin hasarlandığı durumlarda, bazı omurilik hastalıklarında da ellerde titreme olabilir. Astım ilaçları, amfetamin gibi uyarıcılar, psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar da yan etki olarak ellerde titremeye yol açabilir" şeklinde konuştu.

Tedavi seçenekleri

Tedavi yöntemlerine değinen Uzman Dr. Didem Er, "Herhangi bir ilacın yan etkisi olarak başlayan titreme dozaj düzenlenmesi ya da kullanımının durdurulması ile düzeltilebilirken, Parkinson tanısı konan hastalar için tedavi yönü buna göre belirleniyor. En sık rastlanan esansiyel tremorun tedavisinde farklı ilaç gruplardaki ilaçlardan yararlanılıyor. Öte yandan eğer titreme strese bağlı ise psikolojik destek ve stres yönetimi konusunda hastanın bilgilendirilmesi önem taşıyor. Metabolik bozukluklardan kaynaklanan tremorda ise sorunun giderilmesi tremorun da ortadan kalkmasını sağlıyor. Bazı seçilmiş vakalarda da cerrahi yöntemler uygulanabiliyor" diyerek açıklamalarını sonlandırdı.