Sayın okurlarım bu gün size Mustafa Kemal paşanın Çanakkale savaşlarında bir hatırasından söz etmek istiyorum. Kara savaşlarının yapıldığı yerleri teftiş etmek ve ordumuzun moralini düzeltmek için alana gelirken bir grup askerimizin siperlerden kaçmakta olduğunu görür, askerlerimize niye kaçtıklarını sormaktadırlar. Cevap olarak da “Mermilerinin bitiğini bunu için geri geri kaçtıklarını söylüyorlar" Mustafa Kemal Paşa da bunu üzerine, "Süngünüzde mi yoktu diyor.” Yere yat süngü tak komutunu veriyor. Türk askerini kovalayan düşman askerleri Türk askerini ne yaptığını siperlerini de terk etmiş şekilde bakıyor. Mustafa Kemal Paşa askerlere “Hücum” emri veriyor. Askerlerimiz süngüleri ile pek çok düşman askerlerini yaralıyor ve öldürüyor. Bunun üzerine düşman askerleri kaçmaya başlıyor.  Düşman siperlerindeki gerekli mermi ve mühimmat bu kez Türk askerinin eline geçiyor. Buradan şunu anlayabilir miyiz?  En iyi müdafaa hücumdur. Komutan olarak bu emri vermeseydi askerlerimiz kaçacak düşman askerleri de düşman askeride askerlerimizi takip edeceklerdi. Mustafa Kemal Paşanın dâhiliği en iyi müdafaanın hücum olduğunu bize gösteriyor. Sezon bitmek üzere her takım son demlerini yaşıyorlar. Ligin yukarısındakiler şampiyonluk savaşı, aşağıdakiler ise düşmemek için mücadele ediyorlar. Bize gelince ligin orta sıralarında biraz daha yukarı çıkmamız teknik direktörün ve futbolcuların konsantrasyonlarını ona göre ayarlanmalı. Futbolcular ligin son maçına kadar gol atmada birbirleriyle her maçta terlerinin son damlasına kadar mücadele edeceklerinin inancı içerisindeyiz. Teknik direktör bu güne kadar elde ettiği bilgiler, beceriler ve gençliğinde oynadığı maçların heyecanını, aşkını şimdi talebelerine de aşılamak zorunda olduğunu belirtmek isteriz. En iyi müdafaa hücumdur. Kaleyi gören futbolcular sert bir şutla kalecileri avlaya bilirler.