Uzun bir aradan sonra Ereğlispor’u yazma gereği duydum. Yazmamak için direndim. Bu direnişte artık kırıldı. Ereğlispor nasıl kurtulur?

Ereğlispor’da üst düzey sorumlusu üç yönetici istifa etmiş. Ereğlispor’un kurtulması için artık mevcut yönetimin istifayı düşünmesi gerekiyor. Bir ucunda siyasetin diğer ucunda futbolun olduğu makas giderek açıldı. Bu aralığın kapanması konusundaki yorumların birçoğu karanlık, bunu artık görmek gerekir.

Sivil bir yapıda, yarın oradan ayrılacakmış gibi dikkatli, hiç ayrılmayacakmış gibi cesur davranmalısınız. Gücünüz konusunda çok cimri olmalısınız. Çünkü o, Ereğli sporun gücü, sizin değil. Bunu anlamazlıktan gelmekte çare değil. Gemi batıyor çünkü.

Ereğlispor’un bu günkü durumu Öncelikle yeterli maddi desteğin olmamasından pek tabii, Türkiye'deki kulüpler sürekli maddi sıkıntı içinde, yeterli destek sağlanamazsa ayakta kalamıyorlar...
Maddi gücü olmayan kulübün başarı sağlaması ise olanaksız, Çünkü bugün profesyonel futbolda "ürkütücü" rakamlar konuşuluyor.
Kulüplerin hem tesisleri hem de deplasman, altyapı vb giderlerini karşılayacak yan gelir kaynakları olmalı. Bu olmayınca takım oluşturmak ve devam ettirmek zor.

Yalnız, Ereğli dağınık bir yer. Ereğlililer meselelerine yeterince sahip çıkmıyor. Herkes, her konuyu çok iyi bildiği iddiasında, Uzmanlığa pek değer verilmiyor. Yine herkes her şeyi söylüyor da, 'gelin bir araya' dediğiniz zaman kimseyi bulamıyorsunuz...
İş belediye başkanı ve kaymakama kalıyor. İşler de onların ilgisi oranında, iyi veya kötü gidiyor. Yönetim, topu belediye başkanına atıyor. Belediye de başkan tek karar merci değil. Meclisi var. Yönetimden gitmesi gerekenler artık ayrılsın bence. Son aldığımız bilgilere göre Ereğlispor Başkan yardımcısı Serdar Altınok, Taraftar Sorumlusu Gökhan Yavuz ve Genel Sekreter Halil Ercan noter aracılığıyla istifa etmişler. Bu yönetimin çalışır durumu kalmamış artık. Başkan Yardımcısı Altınok, “Bir araya gelemiyoruz. Yapılanın kıymeti bilinmiyor. Bu yüzden istifa kararı aldım” derken Halil Ercan’da farklı şeyler söylemiyor.” Takıma sahip çıkılmadı” diyen bu üç genç yönetici zor olan istifa kararının altına imza atıyor. Orta da hoca yok, elde futbolcu yok. Sezonun başlamasına 1.5 ay kalmış. Doğu grubunda yer almışsın. Beklenen ne çıksın birileri açıklasın artık ama taraftarın sabrı kalmadı. Her yerde Ereğli spor soruluyor. Verecek cevabımız yok bizim. Cevabı olan varsa gelsin konuşsun. Ereğli’nin tek sosyal aktivitesi olan futbol’a veda etmeyelim istiyoruz.

Futbolun toplumsal önemini kavrayan ve bunu sorumluluk olarak gören siyasetçi adeta yok. Kulüpler sadece oy deposu veya show aracı olarak görülüyor. Kulüpler de kendi toplumsal güçlerinin farkında değiller.

Ereğli’nin kurtulması için dirayetli, mali yönden en azından kendi hayatını idame ettirebilen mümkünse sermaye sahibi, güvenilir yıpranmamış insan(lar)dan kurulu bir yönetim olmalı. Bu yönetim yerel ve ulusal politikacılarla ve federasyonla bu ülkede futbol âleminde yaşayabilmek için gerekli ilişkileri kurabilmeli. Olan bitenlerden sonra herkese karşı güvensiz, alıngan ve kırılgan hale gelmiş camiayı bir araya getirebilmeli. Borcun ne kadar olduğu öğrenilip, şeffaf bir sistem ile sinerji vasıtasıyla önerilen kombine bilet kampanyası vs gibi girişimlerle borcu indirmeye çalışmalı, bunda da acele edilmeli diyeceğim ama zaman kalmadı ki.

Yazımı bitirmiştim ki, Başkan Mehmet Kaya’nın genel kurul kararı alınmasını istediği haberi geldi. Genel Kurulla takımı kim istiyorsa ona verilmesini ifade etmiş. Lüx Ereğli işletmesinin de Ereğlispor’la artık hiçbir şekilde ilgilenmeyeceği yönetim kurulu kararı ile açıkladılar.

Bakalım bu hafta neler olacak?