"Eti sağlıklı tüketmek için doğru pişirin"

"Eti sağlıklı tüketmek için doğru pişirin"

Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Altuntaş:- "Kırmızı et tüketiminden bağımsız olarak pişirme metotları da sağlık açısından çok önemli hale gelmiştir. Yüksek ısıda, uzun süreli pişirme sağlık açısından zararlıdır"- "Buna karşın eti, ten

İSTANBUL (AA) - HATİCE ŞENSES - Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Yüksel Altuntaş, kırmızı et tüketiminden bağımsız pişirme metotlarının da sağlık açısından çok önemli hale geldiğini belirterek, "Yüksek ısıda, uzun süreli pişirme sağlık açısından zararlıdır. Buna karşın eti, tencere yemeği şeklinde pişirme veya haşlamada böyle bir risk artışı görülmemiştir." dedi.

Altuntaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her yıl Kurban Bayramı'nda milyonlarca küçük veya büyükbaş hayvanın kesiminin, belirli bir sürede yoğun et tüketimini ve bunun sağlık açısından oluşturabildiği sorunları akla getirdiğine işaret etti.

Bu nedenle etin kesim sonrası saklanmasının, işlenmesinin, pişirilmesinin ve tüketilmesinin sağlık kurallarına uygun olması gerektiğini dile getiren Altuntaş, kesimden sonra kurban etinin hemen buzdolabına konulmaması gerektiğini vurguladı.

Prof. Dr. Yüksel Altuntaş, "Et, hava sıcak değilse serin bir yerde mümkünse 3-6 saat kadar bekletildikten sonra buzdolabına alınmalıdır. Bu durum etin pişirilmesini ve sindirilmesini kolaylaştırır ve ete lezzet verir." diyerek, et tüketiminin sağlığa olan etkilerinin sadece kendisiyle ilgili olmadığını söyledi.

Kırmızı et tüketiminden bağımsız pişirme metotlarının da sağlık açısından çok önemli hale geldiğini anlatan Altuntaş, "Yüksek ısıda, uzun süreli pişirme sağlık açısından zararlıdır. Nitekim 2017'de yapılan bir klinik araştırmada yüksek ısıda uzun süreli kavurma veya alevli ateşte veya mangalda uzun süreli pişirmenin tip 2 riskini artırdığı gösterilmiştir. Buna karşın eti, tencere yemeği şeklinde pişirme veya haşlamada böyle bir risk artışı görülmemiştir. Yine yüksek ısıya veya ateşe doğrudan maruziyetle uzun süreli pişirmeyle etin içerisinde kanserojen madde dönüşümü olmakta, ayrıca besin ve mineral kaybı artmaktadır." diye konuştu.

- "Bol kırmızı et tüketimi kalp-damar hastalıkları riskini artırıyor"

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Yüksel Altuntaş, sağlıklı bir et yemeği için orta ısıda, orta süredeki pişirme teknikleri dışında başka faktörlerin de sıralanması gerektiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Etin domates, yeşil veya kırmızı biberle kavrulması hatta salça eklenmesi hem sindirimi kolaylaştırır hem de etin toksik etkilerini azaltabilir. Yine sebzelerle haşlanması da sağlık açısından daha uygundur. Bir öğünde de 150-200 gramdan fazla et tüketmemek gerekir. Kırmızı etin bol kekik ve kırmızı pul biberle tüketilmesi hatta probiyotik ve prebiyotik özelliği olan sirke ve zeytinyağlı piyazla alınması sindirimi kolaylaştırır ve sağlık açısından etin vereceği zararları azaltabilir. Son yıllarda yapılan klinik araştırmalarda kırmızı etin fazla tüketilmesiyle kalın bağırsak kanseri ve pankreas kanseri arasında yakın ilişki gösterilmiştir. Bol kırmızı et tüketiminin kan kolesterol düzeyini artırdığı ve de kalp-damar hastalıkları riskini artırdığı bilinmektedir."

Altuntaş, etin iyi pişmemiş olması veya çiğ tüketilmesiyle kist hidatik, toksoplazma, brusella, tenya, şarbon, verem gibi hastalıklara yol açan mikrop ve parazitlerin etten insana geçebildiğini aktararak, "Etlerin eldivenle kesilip ayrılması ve etin kesimi esnasında vücutta kesi oluşmuşsa kesildiği yüzeyin sabunlu suyla iyice yıkanarak temizlenmesi gerekir. Özellikle gebelerin çıplak elle, eldiven olmadan ete dokunmaları bu tür bulaşıcı hastalık risklerini artırmaktadır." bilgisini verdi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı