Saffet Yurtsever
EYVAH, EYVAH!
Cani katil Siyonist İsrail yönetimi çoluk çocuk, kadın yaşlı, hastane, okul, sivil demeden Gazze’de katliam yapmaya devam ediyor. Siyonist İsrail yönetiminin bir ay önce başlattığı saldırılardan bu yana Gazze’de şehit olanların sayısı bin beş yüzlere dayandı, yaralı sayısı ise dokuz binlerde…
İnsanlık sınıfta kaldı. 2014 yapımı bir katliam filmini izliyor gibi…
Gazze’de taş üstünde taş kalmadı. Evler, hastaneler, camiler, okullar yerle bir… Enkaz altından şehit na’şları çıkartılıyor… Morglarda yer yok. Acıların en büyüğü yaşanıyor. Açlık, susuzluk, elektriksizlik, ilaçsızlık gibi temel sorunların yanında daha bir çok sıkıntıyla karşı karşıya insanlar...
Üç maymunları oynayan tüm dünya ülkeleri, gözleri önünde yaşanan bu büyük katliama karşı adeta kör, sağır ve dilsiz kesilmiş durumdalar. Çünkü onlar zalimin ve güçlünün yanında yer alırsak ayakta kalırız gibi iki yüzlü bir politikanın ideolojisine sığınıyorlar… Hevâ ve hevesleri, zevk ve sefahat içindeki yaşantılarından beyinleri sulanmış ve gözleri dönmüş vaziyette başlarını kaldırıp Gazze’yi göremeyecek kadar körleşmiş Arap liderlerinin umursamazlığı karşısında, Gazzelilerin Allah(cc)’a sığınmak ve ona teslim olmak dışında yapacakları bir şey kalmıyor ki; “dayananlar O(cc)’na dayansın, güvenenler O(cc)’na güvensinler!”…
Bu asil teslimiyeti ve inancı her her an yaşıyor Gazzeli kardeşlerimiz. Morgların kapısına yazılmış bir ayet, tıpkı Uhud Savaşında Peygamber Efendimiz’in sahabesiyle dalga geçmeye çalışan Mekkeli müşriklere Hz. Ömer(r.a)’in; ‘’Bizim ölülerimiz Cennet’e, sizin ölüleriniz Cehennem’e gidecek!’’ cevabını verdiği gibi… Çünkü Tevbe Suresi’nin 111. Ayetinde;
''Allah muhakkak ki; Allah yolunda savaşan, böylece öldüren ve öldürülen Mü'minlerden Cennet karşılığında, canlarını ve mallarını satın almıştır'' buyrulmaktadır.
Bayramın üçüncü günü çatırdayan Çatı’nın Cumhurbaşkanı adayı Monşer Ekmeleddin İhsanoğlu Edirnekapı Şehitliğini ziyaretinde İstiklal Marşı'mızın şairi merhum Mehmet Akif Ersoy'un da mezarını ziyaret ediyor. Çatı adayı Monşer, duasının ardından Şehitlikte yazılı olan İstiklal Marşımızın;
"Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ,
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ,
Canı, cânanı, bütün varımı alsın da Huda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüdâ.."
Mısralarını parmağıyla heceleyerek okumaya çalışıyor ve ardından da eyvah, eyvah!...
"Âkif 'in meşhur şiiri, dizeleri. Çanakkale Şehitleri şiirinden herhalde..." gibi bütün dünyanın ve ilk başta da anasınıfı öğrencilerinin bile kikir kikir güleceği bir söz söylüyor.
Kim bu Monşer?
Siyonist-Haçlı İttifakı’nın Türkiye'nin Cumhurunun başına geçirmek için dayattığı Müslüman mahallesinde salyangoz satıcısı…
Hani demişti ya; “Ramazan’dan sonra sesim daha gür çıkacak!” diye…
Evet, ilk gür ses çıktı ve kargalar bile gülüyor kanatlarıyla gagalarını kapatıp kıçlarıyla…
Bir haftalık kalan şu zaman içerisinde bakalım daha ne gür sesler duyacağız Monşer’den…
Sırf Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı üzerine kurulu muhalefet ortaklığının bu cehalet abidesini cumhurun başına Çatı aday diye dayatmasının sebebi mucibi bu milleti karnını kaşıyan, köylü, cahil, makarnacı olarak görmesinden mi kaynaklanıyor acaba?
CHP’nin bir sürgünü ve mazlumu olan babası merhum İhsan Efendi'nin hatırasına bu denli ihanet, sanırım o mübarek insanın da kemiklerini sızlatıyor olmalıdır…
Ayrıca CHP, MHP ve diğer kuyruk takımı, Çanakkale ruhundan çok uzak olan, İstiklâl Marşı’ndan bîhaber olan bu Monşer’in seçilmesi halinde ki; bu mümkün gözükmüyor, bu vebalin altından nasıl kalkarlar bilemiyorum.
Burada CHP asli görevini hakkıyla yapıyor. “Sezar’ın hakkı Sezar’a” diyoruz. Ama MHP’yi yönetenler bu millîsizlik peşinden kitleleri zorlamalarının iç hesaplaşmasına da seçimden sonra hazır olmalıdırlar.
Yeni gaf’larda buluşmamak ümidiyle…
Allah(cc)’a emanet olunuz.