Seyit Küçükbezirci

Seyit Küçükbezirci

FATMA TORU HANIM VE ‘ŞEHREMİNLERİ’ KONUSUNDA…

30 Mart “Belediye Başkanları Seçimin”den sonra, bu üçüncü Pazartesi...

Yani üç hafta... Masanın üstünde üç haftadır duruyor, bu resimler... Otuz yedi “Hanım”ın resmi...

Adalet ve Kalkınma Partisi’nden, Cumhuriyet Halk Partisi’nden, Barış ve Demokrasi Partisi’nden “Büyükşehir”, “Şehir”, “İlçe” belediye başkanı seçilmişler.

Fatma Şahin Gaziantep, Gülten Kışanak Diyarbakır, Özlem Çerçioğlu Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı... İsimlerinin ilk harflerine göre sıraladım, hak geçmesin diye...

Dilek Hatipoğlu, Hakkari Belediye Başkanı; Meram Belediye Başkanı Fatma Toru dâhil 33 de “İlçe Belediye Başkanı”… Havva, Filiz, Fethiye, Zeynep, Zehra, Ferda, Birsen, Handan, Sibel, Sema, Hazal, Birsen, Cemile, Petek, Güler, Rezzan, Yüksel, Ruken, Zeynep, Sabahat, Necla, Sâra, Figen, Sabite... Hepsi “Cumhuriyet’in Kızları”... Hayırlı, uğurlu olsun; Allah utandırmasın...

“ŞEHREMANETİ” VERİLEN, “ŞEHREMİNİ” HANIMLAR…

Uzun uzun saymaya gerek yok; “Belediye görevleri” diye tanımlanıp sıralanan belde işlerinin yapılması, yürütülmesinden sorumlu “Belediye Başkanları”…

Biz, geçmişimizde, “Belediye Başkanı”nı en güzel ifade eden ismi bulmuşuz. Belediye başkanlarına “Şehremini”; belediyeye de “Şehremaneti” demişiz. Yani, en açık söylemle, şehirin nesi varsa “Şehirin Emaneti” kabul etmişiz; “Şehirin Emanetini” de, “Şehirin Emin Kişisi” kabul ettiğimiz kişiye “Şehremini”ne vermişiz.

Şimdi, Fatma Toru Hanım da, “Meram Emanetini” verdiğimiz Konya Belediyelik Tarihi’nde “İlk Hanım Şehremini”… Ben, kendi payıma konuşuyorum; gerçekten güzel oldu. “Kadim Bir Başkent olan Konya”da böyle bir tercih olmasını umuyordum, arzu ediyordum, bekliyordum. Fatma Toru Hanım’ın başarısı, gelecekte, “idare”de, pek çok Hanım’ın önünü açacaktır. Hayırlı olsun, uğurlu olsun.

Bir şeye dokunmadan duramayacağım... İkide bir “Türbanlı Belediye Başkanı” lafından hiç hazzetmiyorum. Başı açıklık, kapalılık; mantoluluk, tayyörlülük; örtülülük, bürgülülük; o hanımlarımızın tercih edeceği bir şey…

“Cumhuriyet Dönemi”nin “İLK” hanım belediye başkanı, Müfide İlhan Hanım… Demokrat Parti’den 1950 yılında, 38 yaşında Mersin Belediye Başkanı seçildi. Mareşal Fevzi Çakmak’ın kardeşi Nafiz Çakmak’ın kızı; bir öğretmen.

30 Büyükşehir’den 3; 51 ilden; 919 ilçeden 33 hanım “Şehremini” oldu; yaklaşık büyükşehirlerde yüzde 10; ilçe bazında yüzde 3 demektir, bu… Doksan yıllık bir “Cumhuriyet” için çok az; ama, “Hanım Şehremini” başarılı olunca bu sayı, önümüzdeki dönemlerde çok çok artacaktır. Çünkü bizim milletimiz, en çok, görmekle ikna olur.

Bu konuda, benim diyeceğim daha bitmedi; şu aşağıdaki gerçeklerin de altını çizmem gerek. Lütfen okur musunuz?

“BİR GÖVDEDE İKİ BAŞ”; “İKİ GÖVDEDE TEK BAŞ”..

“Konya Birinci Şehir”.. Oğuz Boyları’nın kurduğu Anadolu Selçukluları Devleti’nin “Başkenti”... Osmanlılardaki “özü” keşfeden, Selçuklu Sultanı 3.Alaaddin Keykubad’ın, Kayı Boyu’ndan Osman Bey’e “Uç Beyliği” veren “Başkent”... 3.Alaaddin Keykubad ve Şeyh Edebali beratları ile Osman Bey’e öğütler veren belde.

“Türkçenin de Başkenti”; “Kurtuluş Savaşının da sırtını dayadığı, “Kutlu Belde”, “Belde-i Emin”

Selçuklu bayrağında “Puhu” Kuşu; “Bir gövdede iki Baş”.. Biri “Hatun”, biri “Han”.. Bir milyon kişilik Haçlı Seferleri’ni karşılayan Selçuklu Sultanı 2. Kılınç Aslan’ın “şahsi arması” iki arslan gövdesinde tek baş; Hatun ve Hakan.

Bin yıl önce, Avrupa ülkelerinde, “Kadın” bir “cinsel nesne” iken; Türklerde kale komutanı, vali, ordu komutanı. Hanların verilen buyruklarında imzası “Hatun”un “mührü” olmazsa buyruk geçersizdir.

Anadolu’nun “vatan” olmasında büyük payları olan Ahiler’in kadın kolları “Bacıyan-ı Rum” / Anadolu Bacıları, savaş zamanlarında, atlı olarak, Selçuklu şehirlerinde düzeni sağlarlar.

Elli yıl önce, Konya’da folklor derlemeleri yaparken bir ihtiyar “Kadın Bilge”.

-Yavrım, Siyidim, kadın olmazsa, erkek tek kanatlı kuştur” demişti.

Konya’da halk arasında bir atasözü var: -Kadının yıkmadığı ev bin yıl yaşar” derler. Bin yıldır, Anadolu’da bir devlet, bir imparatorluk, 21 Beylik, bir “Cumhuriyet” kurmamızın yarı payı kadınlarımızındır... “Hakkaniyetli bir İnsafa sahip” olanlar için bu böyledir…

DAĞLARIN BİLE KABUL ETMEDİĞİ “VEBAL”..

Bir efsane anlatılır, bu “Kutlu Belde”de... Bir gün “VEBAL”in birisine, birisinin “boynuna” verilmesi gerekir. Kampüsün ilerisindeki “Kara Dağ”a giderler; “Al şu vebali”, derler... Kara Dağ, benden ulu, hem şehre daha yakın “Takkeli Dağ” var; O alsın vebali, der. Takkeli Dağ, düşünür, derin derin; yapamam, der; “Gidin benden daha büyük “Loras Dağı” var, Ona teklif edin” der.. Loras’a giderler, O da “Hayır alamam” der... “Vebal”i bir “insan” kabul eder…

“Konyalı” önemli bir işte, önemli bir emanette “-Babal boynuna” der, peşin… “Babal”, Konyalıca’nın “Vebal” yerine kullandığı kelimedir.

Her “kamu” işini “kabul”, vebali de birlikte kabul etmek demektir.

“Belediye” bir “şehir emaneti”dir; “Belediye Başkanı” da bir “Şehir Emini”dir.

 

“MERAM ŞEHREMİNİ” FATMA TORU HANIM’A

“AÇIK MEKTUP” GİBİ BEŞ/ON SATIR…

Konya ile derin “ünsiyetleri” olan, hemşehrimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Konya’ya gelişlerinde, 20/21 Mart 1923’te, Türk Ocağı hatıra defterine şunları yazar: “Konya, muhtelif Türk devletleri yaşamış öz Türk vatanıdır. Konya asırlardan beri tüten büyük bir nurun ocağıdır. Türk “harsının” kültürünün esaslı “membağlarından”/kaynaklarından biridir”.

 Sizin “Şehremini” seçildiğiniz “Meram” Konya’nın sevgilisidir, gözbebeğidir.

 Konya’da, belediyecilik babında “vebal” sizin üstünüzdedir. Sizi, Adalet ve Kalkınma Partisi aday gösterdi, Adalet ve Kalkınma Partisi’ne gönül veren seçmen, size inanan herkes oy verdi; ama artık siz, herkesin “Şehremini”siniz.

 Sizinle tanışmadım, yüzyüze gelmedim; ama Konya’nın “Araplar Çocuğu”sunuz, kökeniniz Sızma Köyü...  Bizden birisiniz…

 Adınız “Fatıma”, çok derin anlamlı bir isim; “kabul” diyerek aldığınız görev çok “veballi” bir görev. Bütün bunların bilincinde olduğunuzdan eminim... Başarılar dilerim; Allah utandırmasın, yardımcınız olsun.

Gelecek dönemlerde, “Hanım Büyükşehir Başkanları”nı da Konya’da görmek dileğiyle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum