Nihayet 2016 yılını bitirdik. Sanki paçamızdan düşmesi için var gücümüzle silkelediğimiz bir yıl oldu. Hani derler ya ‘Ne yıldı bee’ diye, tariflerle anlatılmaz. Türkiye için, İstanbul Sultanahmet'teki canlı bomba saldırısıyla başladı 2016, Rus Büyükelçi Andrey Karlov’un öldürülmesiyle veda busesini kondurdu yanağımıza. Bu arada neler olmadı ki Canim Türkiyem’de...

Ankara'da, Gaziantep'te, Bursa'da, Diyarbakır'da, Mardin'de yaşanan hadiselerle süren bu dönemde, tüm terör örgütleri üzerimize geldi.  Sınırlarımıza yerleşen  DEAŞ ve PKK-PYD terör köpeklerine karşı savaş verdik. Her hangi bir terör örgütü gibi de değil yani bunlar... Ellerindeki bombalar daha piyasaya sürülmeyen, küresel güçlerin ‘Deneyelim bakalım bu bombalar nasılmış?’ dedikleri bombaları ellerine verdiler, bunlarla üzerimize geldiler. Gelsinler; gelmeye devam edecekler. Biz Millet olarak kalleşlerle nasıl savaştığımızı da Cümle Âlem bilir...

       *    *

Nasıl anlatsam bilmem...  15 Temmuz İhanet kalkışmasını. Kelimeler kifayetsiz kalır böyle bir ihanet gecesini anlatmaya. Akıllarınca Türk Milletini ‘Zürriyetsiz bir İblise’ yedirmeye katlılar. Tüm dünya gördü nasıl birlik olunur, Türk Milletini hafife alanlara yine indi Türk’ün gürzü. Her şeye rağmen şundan eminim ki... Çanakkale Zaferi ve Kurtuluş Savaşı’ndan sonra en büyük tokadı yine yediler! Bizlere oynanan oyunları yine bozacağız, yine yıkacağız. Allah bizimle beraber.  15 Temmuz’u tarih Türk Zaferi olarak yazdı. Artık sayfa sayfa yazmakta tarihçilerimize kalmış bir iş. İyi okusunlar ihanetçiler, işbirlikçiler, üzerimize köpeklerini gönderenler...

       *    *

Her şeyi geride bıraktık artık, şimdi toparlanma, akıllanma, ileriye dönük planlar yapma zamanı. Tüm dünya olarak, tüm insanlık olarak dünyadaki kaosun farkındayız.  Her yıl geride bıraktığımız yıldan daha karmaşık bir yıla giriyoruz. Bu varsayımı kabul edersek, önümüzdeki yılında; 2016’dan daha felaket bir yıl olacağı ortaya çıkıyor. Ama tüm temennimiz, her şeye rağmen 2017’nin daha güzel bir yıl olması.. 

   *     *    

Peki neden 2016 yılı kaos olarak geçti?  Küresel dünyada hangi dengeler boşalıyor da; bu kadar zülüm, kan, gözyaşı, saldırganlıklar arttı? Bu sorulara elbette herkesin kendince cevapları olacaktır. Teknolojinin bu kadar ilerlediği dünyada güç savaşı yapan ülkeler, kendini daha da güçlü göstermek için her türlü vahşiliklerini, saldırganlıklarını sahneye çıkarıyor. Biz artık millet olarak kendimizi her şeye hazırlamalıyız. Yeni yıla girdik ve artık 2018 yılının planını yapmalıyız. Tüm dünya artık düzene hazırlık yapıyor. Bizlerde artık ileriye dönük planlar yaparak daha huzurlu ve güçlü bir Türkiye için çalışmalıyız. Dünyadaki bu kadar hadiselerden sonra artık yeterince bilinçlendik. Yapılması gerekenler önümüzde duruyor. Kaçan zamanları en kısa yoldan telafi edip önümüzdeki günlerde her ileri düşünmeliyiz.

Dikkat etmeliyiz artık... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yıl mesajında boşuna “"Türkiye, yeni bir istiklal harbi vermektedir” demedi.

 Her şeye rağmen yeni yılda yeni umutlarla