Filistin’e destek için 22 Temmuz 2006 Cumartesi günü saat 17’de Konya’da bir miting yapıldı. O gün, o saatte Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi’nin programı da olmalıydı. Ama miting alanının ardındaki TYB binasının panosunda “Mitingdeyiz” yazılıydı. Bu iyiydi.  

Mazlum-Der’in düzenlediği mitinge katılım, umduğumdan azdı ama korktuğum kadar yetersiz de değildi. TYB bahçesinde görmeye alıştığım yüzlerden çoğunu orada gördüm. Bu iyiydi. Konuşmacılarla kalabalık ve kalabalık içinde bulunan gruplar arasındaki diyaloglar hayli ilginç ve öğreticiydi. Polisin emniyete bildirilenler dışında pankart açılmasına izin vermediğini gördüm. Bu iyiydi. Polisin kaldırttığı ve sanırım el koyduğu pankartta “Yahudi kafatası” ile “Cennet kapısı” arasında bağ kuran tuhaf bir ifade yazılıydı. Gölgesi altında cennetin bulunduğu Müslüman kılıcının hedefi, kafanın kendisidir, tası değil. Kafatası merakı, işkenceden zevk almaya uzanan, hastalıklı bir eğilim olsa gerek. Dinini koruyan Müslüman, hiçbir zaman düşmanları gibi ve kadar alçalmamıştır, alçalmayacaktır.

Kameraların yöneldiği bu mitinglerin, sergilerin, konferans, panel, toplantı, kermes ve benzeri etkinliklerin dışında daha derin, daha köklü, daha gizli ve güzel etkinlikler de oluyor. İstanbul’da yaşayan oğlumla aramızda Cumartesi sabahı, bir telefon konuşması oldu.

-         Sabah namazını birkaç arkadaş, Eyüp Sultan’da kıldık.

-         Allah kabul etsin. Ne güzel! Filistin için dua ettiniz mi?

-         Evet, imam dua etti, biz “Âmin!” dedik.

-         Cemaat kalabalık mıydı?

-         Cami dolmuştu, cemaat avluya taşmıştı.

-         Ne güzel!

Evet, ne güzel! Cumartesi günü sabah namazında Eyüp Sultan Camii’ni dolduran ve Müslüman kardeşleri için dua eden insanlar… Yeterli mi? Yeterli olmayabilir ama bu olgunun kendisi bile hepimiz için -hattâ başkaları için de- bir işaret, bir tutamak, bir istikamet değeri taşıyor, değil mi?

Dünyanın bugün geldiği noktada, hakka, adalete, insan onuruna sahip çıkma ve bunları koruma duyarlığını gösterebilecek tek gücün İslâm ve onun bağlıları olduğu, her gün biraz daha belirginlik kazanıyor. Bunun farkına varmak ve bu hassasiyetimizi diri tutmak için Filistin’e yardım kampanyalarına gücümüzün yettiğince katkıda bulunmalıyız.

- Filistin için 1, 3, 5, 10, 100… bir şey vermeyecek misin, kardeşim? Lûtfen!