Fransa Cumhurbaşkanı Ortadoğu ve Akdeniz gezisinde. Yazmadan edemedim.

Emperyalist devletler kendi haklarına düşenlerle asla yetinmezler. Toprakları Avrupa kıtasının ortasında yer alan bu ülke tarihte hiç bulunduğu yerle yetinmemiştir. Bir ayakları kendi topraklarında diğer ayakları Yeni dünya da (Amerika Kıtası), Afrika’da, Hint Okyanusu’nda olmuştur.

 Osmanlı diğer ayak ile mazlumlara umut, kötülere korku salıp, hak ve adaletten yana olurken; onların diğer ayakları bastıkları yerlere acı, kan, göz yaşı ve zulüm götürmüşlerdir. Beş asırda en az beş milyon insanın ölümüne neden oldular.

MACRON’un ataları da kendisi gibi dış politika izliyorlardı. 19. Yy da Doğu Akdeniz’de Osmanlı karşısında savaşıyorlardı. Tarih tekerrürden ibarettir. Tarihi tekerrür ettiren hep bu emperyalistler oldu. Bugünde Türkiye’nin karşısında olan blok la flort ediyorlar. Bu karışıklıktan kendisine pay çıkarmaya çalışıyorlar.

MACRON bir hafta içerisinde art arda iki defa Lübnan’ı ziyaret etti. Macron, ülkesinin Lübnan’ın iç işlerine karıştığına yönelik eleştirileri reddederek, “Kardeşlik ve yardım söz konusu. Çok taraflılığa ve Lübnan halkının çıkarlarına inanan Fransa rolünü oynamazsa, Lübnan’ın iç işlerine karışan İranlılar, Türkler, Suudlar ve bölgedeki diğer güçler olacak. Bu ülkelerden bazıları bunu Lübnan halkının aleyhine kendi jeopolitik ve ekonomik çıkarları için yapacak” dedi.

Lübnan içerisinde bir kısım halkın Fransa mandalığından yana olması Macron’un Lübnan topraklarını kendi toprağı, Fransa’nın bir eyaleti gibi görmesine neden oldu. Ülkelerini art arda ziyaret etmesinden ve kendi iç işlerine karışmasından rahatsız olan halk Emanuel Macron’u iki defa protesto etti.

Lübnan’dan Irak’a geçen MACRON düzenlediği basın toplantısında; "Bu zorluklar, İran'ın etkisinin çok güçlü olduğu ve Irak'ın iç işlerine giderek daha fazla müdahale eden Türkiye'nin tekrarlayan saldırılarıyla olağanüstü gergin bir bölgesel bağlamda ortaya çıkıyor. Irak’ı desteklemek için buradayız. Zorlu bir dönemde Irak’a olan desteğimizi göstermek için, ilk defa ziyaret etmekten mutluluk duyduğum Bağdat’a geldim. Irak’ın iç işlerine kimse müdahale etmemeli. " ifadesini kullandı. 

20 Mart 2013’de ABD nin yanında uçakları ve askeri ile 8 yıl Irak’ta kalan Macron’un ülkesi Fransa hiç bunları yapmamış gibi, Macron bu günlerde (Ağustos 2020) Ortadoğu’da günah çıkarıyor. Bu iki yüzlülük, yalancılık, riyakarlık ve  vicdansızlığın danişkasıdır. Bun ne pişkinliktir. Daha ağır kelimeleri söylemeye terbiyemiz, adabımız, hayamız müsaade etmiyor. Diğer kelimeleri sizlere bırakıyorum.

Bu emperyalist ülkeler nedeniyle geçmişte Osmanlı padişahları, Cumhuriyet döneminde de Başbakanlarımız, Cumhurbaşkanlarımız ŞEYTAN taşlamaktan tavaf etmeye vakit bulamamışlardır. Bugünlerde de öyle olmuyor mu?

Afrika’da halen elinde tuttuğu, sömürdüğü, müdahale ettiği onlarca ülke var. Bu ülkelerde kendilerine karşı olan yönetimler iktidara geldiğinde karşılarına terör örgütlerini çıkarıyorlar.Şimdi de  Irak’ta, yıllar önce ABD ile kurduğu Deaş konusunda IRAK  yetkililerini teselli ediyor.

Kendi ülkesi içerisindeki sorunları halkına unutturmak, ülke içerisindeki gündemi değiştirmek, halkın dikkatini dış politikaya çekmek için MACRON Ortadoğu’da geziyor. Atalarının yaptığı gibi.