Fahri Kubilay
Geleceğin Tatil Mekânları Yaylalar
Adına türküler söylenen, şiirler yazılan yaylalar ve yayla hayatı gün geçtikçe daha da kıymetlenmektedir. Gurbette yaşayan Anadolu insanı için büyük bir özlem haline gelen yayla sevgisi her geçen gün daha da güçleniyor. Bu meyanda son yıllarda başta Seydişehir, Bozkır, Manavgat, Akseki, Beyşehir ve diğer bölgelerde ilkbaharda başlayıp sonbahara kadar devam eden etkinliklerin sayısı hızla artıyor. Bir günde olup biten bu etkinliklere binlerce insan kilometrelerce uzaktan gelerek iştirak ediyor.
Aslında bütün bunlar, insanın yaratılışında olan doğayla iç içe yaşama isteğinin bir göstergesidir.
Modern yaşam tarzının insanları bunaltışı insanlara huzur yerine stres getirdiği bir ortamdan bunalan insanlar, kendilerine göre bir çıkış yolu aramakta huzurun doğal yaşamda olduğu yönünde hızlı bir değişim yaşamaktadır. Bunu yaparken de yapay ve göstermelik şeylerin insanı tatmin etmediğini görmektedir.
Evet, 21. yüzyılın mutsuz ve huzursuz insanı yaşam şeklinden memnun değildir. Teknolojinin hızla geliştiği dünyamızda, zahmetsiz ve kolay yaşamak insanları tatmin etmediğinden insanlar bulundukları konumdan kısa bir zaman da olsa kurtulmak için sürekli yeni şeyler geliştiriyor. Bütün bu arayışlar, insanın iç dünyasında kendisiyle barışık olmadığını göstermeye yetiyor.
Bugün şehirlerde yaşanan birçok olumsuzluk modern insanın bunalımının başlıca etkenidir. Maddi ve manevi sorunlarla boğuşarak sürdürülen yaşam şekli insanları hem bedenen hem zihnen hasta yapmaktadır. İnsanların en kalabalık olduğu yerlerin hastaneler olması bunun açık delilidir. Gerek tıbbi gerekse psikolojik olarak hasta olan insan çareyi ilaçlarda ve doktorlarda bulamayınca çareyi başka şekillerde başka yerlerde arar olmuştur. Şehirlerin yaşanmaz hale gelmesi şehirlerden kaçışı hızlandırmıştır. Maddi imkânsızlıklar dolayı senede bir günde olsa gidilen dağlarda yaylarda gelecekte daha uzun süreli kalınacak olması bizi şaşırtmasın.
Büyük çoğunluğun bir yıl boyunca çalışıp maddi imkânsızlıklar içinde boğuştuğu Anadolu’da kendi çapında köyüne kentine yaylasına üç beş günlük geziye çıkan insanlar, hem kışlık ihtiyaçlarını temin etmekte hem de sıla özlemini gidermektedir.
Son yıllarda köylere ve yaylalara yatırım yapan insan sayısının artması bunun en büyük göstergesidir. Hatta bazı yaylalarda olay, abartılarak yayla özelliğine müdahale ediliyor, çift katlı evler uydu antenler, güneş enerjisi gibi insanı şehirde bunaltan beton yığınları yaylalara taşınmaktadır.
Sonuç olarak 60 kişinin yaşadığı bir köyün düzenlediği yayla şenliğine onca zahmete onca zorluklara rağmen 500 kişinin katılması ve katılanların hepsinin o gün yaşadıklarından memnun kalması, insanların doğal yaşamı ne kadar çok özlediğinin açık delilidir.
Geleceğin tatil mekânlarının yaylalar ve dağlar olacağından kimsenin şüphesi olmasın…