Seçimlere bir yıldan daha az kaldı, milletvekili adayları belirlenmeye başladı, elimizi çabuk tutalım, siyasi partilerden bizi temsil edecek isimleri seçilebilecek yerlere koymalarını sağalayalım derken, bir de ne görelim bir gece boyu süren tartışmadan sonra Hollanda’da hükümetin düştüğüne şahit oluverdik. Ne çabuk oldu. Nasıl oldu? Demeye fırsat bile kalmadı. Başbakan Balkenende kabinenin Demokrat 66 partili bakanlarının istifasıyla oluşan hükümet krizi sonrası Kraliçe’yi ziyaret ederek istifa mektubu sundu.

Meçliste gece geç saatlare, hatta sabaha  kadar süren tartışmalardan hükümetin düşeceğini kestirmek bir hayli zordu. Ertesi sabah siyasilerce yapılan yorumların sözkonusu krizin aşılacağı yönündeydi. Diğer taraftan da zaten genel seçimlere bir yıldan az bir zaman kalmıştı. Partiler erken seçimi göze alamazlar diye düşünüyorduk. Ama bu defa işin altından başka şeyler çıkmaya başladı. Hükümeti düşüren Demokrat 66 partisi ya bakan Rita Verdonk gider ya hükümet düşer diyordu.

Son tartışılan konu bilindiği gibi, Hollanda’da milletvekili seçildiği günden itibaren toplumda huzursuzluk oluşturmayı adeta kendisine misyon edinen ve bir ay önce yalan beyan vermekten yine kamuoyunu alt üst eden eski milletvekili Ayan Hırşi’nin vatandaşlık sorunuydu.

Tartışmalar sonunda azınlıklar bakanı bayan Verdonk’a karşı duyulan güvensizlik bazı bakanların istifa etmelerine kadar uzandı ve neticede ikinci Balkenende hükümeti düşmüş oldu.

Hükümetin düşmesini VVD’li ve CDA’lı dostlarımız her ne kadar Demokrat 66 partisinin bir iç hesaplaşması, parti içi sorunların uzantısı, liderlik yarışının yansıması ya da seçimlere dönük yatırım planlarının bir parçası olarak yorumlansa da, D66 partisinde milletvekili olan dostumuz Fatma Kaya Koşer olaya şöyle bakmaktadır:

“…. bu olay sadece ve direk olarak Ayaan Hırsi Ali ile ilgili değildir. Hırsi Ali, oluşan bu sonucun, sadece görünen sebebidir. Hollanda; kurumlarının uyumlu çalışması, kurallarının yerleşmiş ve herkese adil bir şekilde uygulanması ile övündüğümüz ülkemizdir. Ancak eskiden dünyaya örnek olan Hollanda ne yazık ki şu anda herkesin “ Neler oluyor Hollanda\'da ? “ diye sorguladığı bir ülke haline gelmiştir.

VVD\'li Bakan Verdonk, D66\'nın ortaya koyduğu üzere, biz Hollanda\'da yaşayan herkesin şimdiye kadar övündüğü ne kadar güzel ve örnek özelliğimiz varsa bunların hepsini yıkmak için elinden geleni yapmıştır. Milletin kendisine verdiği Bakanlık pozisyonunu, baskıcı politik düşüncelerini gerçekleştirmek üzere yine kendi partisinin bir milletvekili olan Hırsi Ali için yanlış yolda kullanma yolunu tercih etmiştir. Bu durumu, Başbakan Balkanende dahi itiraf etmiştir”.

Evet hükümetin düşmesine sebep olan D66 partisinden Koşer’in ifadesi VVD’li bakan Verdonk’un kanun tanımaz tutumuna artık seyirci kalmama kolarak ifade ediyor partisinin tutumunu.

Netice olarak hükümet düştü. Eski başbakanlardan Ruud Lubbers seçime kadar ülkeyi idare edecek hükümeti kurmakla görevlendirildi. Lubbers işler iyi giderse önümüzdeki iki hafta içinde Hollanda’yı seçime götürecek hükümeti kuracak.

Lubbers görevi aldığı günden itibaren siyasi partilerin liderleriyle görüşmeye başladı. Uzmanlar tarafından yapılan yorumlarda şimdiki hükümetin istifa eden bakanları hariç diğer kabineyle yoluna devam etmesi teklifiyle geceleği varsayımı yapılmakta.

Umarız krize yol açan ve Hollandalı olmayanları bu ülkede canından bezdiren, ne yasaları ve Avrupa Birliği antlaşmalarını dinleyen Rita Verdonk eski görevinde kalmaz.

Umarız milletvekili Fatma Kaya Koşer’in de ifade ettiği gibi Hollanda’yı sevimsiz hale getiren, hoşgörüsünden uzaklaştıran politikaların öncülerine fırsat verilmez.

Halkın arasına ikilik oluşturan. İlla benim dediğim olacak diyen bir anlayışın Hollanda’ya hakim olması zaten bir çok aydın ve çevrelerce kabul edilmiyordu. Tek toplum tek ülke hareketi buna en bariz örneklerden bir tanesi. Hollanda tartışma kültürüyle yoğrulmuş bir geleneğe sahip, bu adatten vazgeçmek kime hizmet eder bilmem ki?

İşte fazla sürmedi bu anlayışın hakimiyeti. Hollanda’daki bazı olumsuz gelişmelere toplumda bir günah keçisi aranacağına toplumun geniş kesimlerinin katıldığı bir anlaşma ve sorumluluk anlayışının oluşturulması uzun vadede hepimiz için daha faydalı bir yol olur.

Dünyada bir globalleşme hareketi, rüzgarı eserken, Hollanda’da sadece Hollanda için geçerli bazı milli kararları almanız ve uygulamanız yani Hollanda sınırlarını esen rüzgarlara kapatmanız ne kadar mümkün olur? Dünya globalleşye yönelirken Hollanda millileşmeye yönelemez….