Yücel Kemendi
Geliyorum diyen kaza
Son bir yıldır okurlarımdan belediye otobüsleri ile ilgili sürekli şikayet alıyormuşum da haberim yokmuş. Beceriksizlik işte.
Bu konuyla ilgili aldığım elektronik postaları birleştirsem inanın Şam’a varır. Bunlardan bir tanesi beni farklı etkiledi, Gelen elektronik postayı burada sizinle paylaşmak istiyorum. “Sayın hocam Belediye otobüsleri ile ilgili bu yazdığım üçüncü E-mail, diğer E-maillerime cevap alırken konu belediye ve toplu taşıma olunca neden cevap alamıyorum ya da konuyu köşenizde neden değerlendirmiyorsunuz yoksa sizde bi-------- ------- oldunuz” diyor ve sıkıntıları madde madde sıralıyordu.
Özellikle son söz ağırdı. Gelen elektronik postaları tekrar gözden geçirdim Mustafa beyin ilk dedikleri doğruydu. Nasıl oldu bilmiyorum, bu konuda hiçbir yazım çıkmamış onun içinde kendisinden telefonda özür diledim, Sonrada araştırma yapmak için, otobüsle yolculuklarım başladı.
Okurumun ilk şikayeti; Otobüs Şoförleri otobüsleri çok hızlı kullanıyor, ani firen yaparak duruyorlar, kalkarken hızlı kalkıyorlar, virajlara çok sert giriyorlar. Bazen de o kadar yavaş gidiyorlar ki insanı canından bezdiriyorlar.
İkinci şikayeti; Otobüsler son duraklardan tam zamanında hareket etmiyorlar. Bazen erken geliyor, bazen de çok geç geliyorlar. Onun içinde ya otobüsü kaçırıyoruz, ya da kış gününde karda yağmurda soğukta bekliyoruz.
Üçüncü şikayeti; Talebin çok olduğu sabah ve akşam işe gidiş ve iş dönüşü saatlerinde küçük hatta minik otobüslerde tıklım tıklım yolculuk yaparken, yolcunun yoğun olmadığı saatlerde körüklü otobüslerde sele serpe yolculuk yapıyoruz.
Dördüncü şikayeti; Şoförler çok ama çok kaba. Derdini anlatmak istersen, ya da unutup zile basmakta geciktiğin zaman inanın kıyameti koparıyorlar ve bir durak yürüme cezası veriyorlar. Kime nasıl davranacaklarını bilmiyorlar.
Meram’da oturuyorum Selçuklu’da çalışıyorum bu şikayetlerden sonra Aralık ayının son haftası işime iki otobüsle gitmeye başladım. İyi ki otobüs kullandım, bende birçok yanlışa şahit oldum. Öncelikle Sevgili okurumun dediklerine odaklandım ve o konuları araştırmak istedim.
Gözümün önünde yere kapaklanan benim gibi yaşlı insanlar, sırt üstü üzerime düşenler, otobüse her biniş te birkaç defa şahit olduğum yaşadıklarım. Sonra Meram son duraktan kalkan Lalebahçe otobüsü son durağa 2 durak mesafede oturmama rağmen otobüse zamanında hiç binemedim, ya erken geldi kaçırdım, ya da saatlerce bekledim.
Saatlere uygun otobüslerin sefere konmadığı konusunu, aynı konuyu dile getiren dostum Uğur Özteke’nin 25 Kasım 2011 tarihli MEMLEKET Gazetesindeki köşe yazısını okumalarını tavsiye ediyorum. O yazıya ilave yapmak gerekirse Lalebahçe de aynı sıkıntının olduğunu bizzat yaşadığımı söyleyebilirim.
Şoförlerin kaba davranması, bu şikayeti de Bizzat şahit olduğum bir olayla anlatmak istiyorum.
Şehir merkezinden kalkan bir otobüs 10 metre ileride Teksas denilen yerin köşesinde durdu. Soluk soluğa kalan bir müşteri kapının önüne gelip kapıyı açmasını ister hareketlerde bulundu. Şoför beyin cevabı “kapanan kapı açılmaz canım” ve hızlıca hareket etti.
Bir başka gün otobüs tamamen boş arkada şık giyimli bir hanımefendinin telefonu çaldı. Hanımefendi, birazda mahcup hemen telefonunu kapattı.
Şoförün uyarısı ”yasak olduğunu bilmiyor musun be kardeşim” hanımefendi “bilmiyordum beyefendi, bak otobüste hiç uyarı yazısı da yok şimdi sizden öğrendim bir daha olmaz” (eski tip otobüslerin çoğunda uyarı yazısı da yok) Şoför beyin cevabı Biraz sessizce “dağda mı yaşıyorsun be kadın”
Aynı şoför beş dakika önce telefonuyla konuştu Telefonda …… marka sigara geldiyse alayım dedi. Yukarıda bahsettiğim olaydan sonra sıkı takibe aldığım şoför efendi telefonla konuştuğu yerin önüne durdu ve sigarayı aldı.
Bu konuda gecikmeme sebep; Belki de büyükşehir belediye başkanıma ve toplu ulaşım daire başkanına aşırı sevgim ve saygımdan dolayı duygusal davranıp yanlış yaptığımdır.
Benim burada paylaştıklarım benimde yaşadıklarımdır. Duymadan Araştırmadan ve görmeden nefsi yazanlardan Allaha sığınırım. Amacım Asgari ücretle çalışan emekçilerin ekmeğiyle oynamak hiç değildir. Meslek içi eğitim kurslarıyla Konya’nın layık olduğu hizmeti almasına katkıda bulunmaktır..
Bu yazdıklarım beş vatandaşımızın ölümüne sebep olan son Otobüs kazasından bir hafta önce kaleme alınmıştı. Geçen hafta yayınlamak istiyordum. Güncel yazımdan dolayı bu haftaya kalmıştı.
Bu kazada kaybettiğimiz Adem OLGUN, Ali KARA, Mehmet DURGUT Muammer AYDIN, ve Osman Dilbaz isimli Merhumlara Cenab-ı Allah’tan rahmet, geride kalan dost ve yakınlarına sabr-ı cemil dilerim.