GRAFİKLİ- Musul'da "mezhep çatışması ve göç dalgası" endişesi

GRAFİKLİ- Musul'da "mezhep çatışması ve göç dalgası" endişesi

Musul'u terör örgütü DEAŞ'tan kurtarma operasyonu devam ederken, uluslararası kamuoyu "göç dalgası ve mezhep çatışması" konularını tartışıyor - BM'ye bağlı kurumlar açıklamalarında, operasyon nedeniyle yaşanacak "göç dalgası ve barınma" sorunlarına işaret

İSTANBUL (AA) - Irak'ın Musul kentini, terör örgütü DEAŞ'tan kurtarmaya yönelik operasyonlar devam ederken, uluslararası kamuoyunda ise "göç dalgası ve mezhep çatışması" gibi konular tartışılıyor.

Birleşmiş Milletler (BM), Türkiye, Rusya, İngiltere başta olmak üzere uluslararası taraflar, bir yandan Musul operasyonları çerçevesinde yaşanabilecek muhtemel insani felaketleri gündemlerine alırken diğer taraftan da operasyonun sivillerin hayatını tehlikeye sokan "mezhep eksenli" bir çatışmaya dönüşebilme ihtimali üzerinde duruyor.

BM'ye bağlı kurumlar açıklamalarında, operasyon nedeniyle yaşanacak "göç dalgası ve barınma" sorunlarına işaret ediyor, Dünya Müslüman Alimler Birliği de Şii milislerin operasyona dahil edilmemesi çağrısı yaparak, Irak halkının farklı mezhepsel unsurları arasında bir çatışmanın alevlendirilmemesini talep ediyor.

- BM'den Musul'dan "göç" uyarısı

Bu kapsamda, BM Irak İnsani İşler Koordinatörü Lise Grande, Musul'un DEAŞ'tan kurtarılması operasyonu nedeniyle 700 bin kişinin barınma sorunuyla karşılaşabileceğini ancak BM'nin bu talebi karşılamasının mümkün olmadığını söyledi.

Grande, Bağdat'tan video-konferans yoluyla New York'taki gazetecilere yaptığı açıklamada, Musul'da "1,2 ile 1,5 milyon" arasında kişinin bulunduğunu tahmin ettiklerini belirtti.

Yaklaşık 1 milyon kişinin kentten kaçmaya çalıştığını anlatan Grande, operasyon ilerledikçe 700 bin kişinin yerlerinden edilerek barınacak mekana ihtiyacının olabileceği uyarısında bulundu.

- Suriye ve Türkiye'ye göç endişesi

BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi de yaklaşık 100 bin Iraklının Musul operasyonu nedeniyle Suriye ve Türkiye'ye göç etmesinden endişe ettiklerini söyledi.

Grandi, Irak'ın başkenti Bağdat'ta düzenlediği basın toplantısında, Musul'da en büyük göç krizlerinden birinin yaşanabileceğini belirterek, "Yaklaşık 100 bin kişinin Suriye ve Türkiye'ye göç etmesinden endişe ediyoruz." dedi.

Sivillerin korunmasının, Musul'u terör örgütü DEAŞ'tan kurtarma operasyonu süresince izlenecek askeri stratejilerin önemli bir parçası olması gerektiğini vurgulayan Grandi, birkaç yıl içinde kentte büyük bir göç krizinin yaşanacağını, insani durumun kötüleşmesi durumunda nüfusun büyük kısmının kentten kaçacağını tahmin ettiklerini dile getirdi.

- "Hem arazide olacağız hem de masada olacağız"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Musul operasyonuna dair açıklamalarında, "mezhep temelli" çatışmalar konusunda uyarıda bulunarak, "Ülkemizin ısrarla Musul operasyonunun dışında tutulmaya çalışılması, orada da DEAŞ bahanesiyle kurulmaya çalışılan mezhep çatışması kapanını bozacağımız bilindiği içindir." ifadesini kullandı.

Erdoğan Musul operasyonuyla ilgili, "On binlerce kilometre mesafeden çıkıp geleceksin, o senin için bir hak olacak, neymiş, Bağdat çağırıyormuş. Tamam da bu benim 350 kilometre sınırım, her an tehdit var. Benim burada tarihi sorumluluğum, mesuliyetim var ve biz burada olacağız. Hem arazide olacağız hem de masada olacağız." dedi.

- "Operasyon düzgün olursa, Musul'dan göç dalgası olmaz"

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş da "göç dalgası ve farklı milis güçlerin operasyona dahil edilmesi" konularına dikkati çekti.

Kurtulmuş, Çankaya Köşkü'ndeki Bakanlar Kurulu toplantısı sürerken yaptığı açıklamada, "Musul operasyonu düzgün olursa, Musul'dan bir göç dalgası olmaz. Zaten Musul'da operasyon yanlış yapılır, orada birtakım Musul'a ait olmayan milis güçleri getirip Musul'un içerisine sokulursa Allah muhafaza Musul'da çok farklı şeyler de olabilir." diye konuştu.

Bölgedeki Sünnilerin ve Şiilerin, Arapların, Türklerin, Kürtlerin ve diğer etnik unsurların birbirinden farklı bir kaderinin olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, "Tarih boyunca birlikte, beraber yaşadığımız gibi kıyamete kadar da birlikte, beraber yaşayacağız. Onun için terör örgütlerinden, özelde DEAŞ'tan Musul'u kurtarırken, ne buraya başka bir silahlı milis gücü getirip yerleştirmek ne de PYD, YPG gibi başka bir terör örgütünü getirip Musul'a yerleştirmek, sorunun çözümüne zerre miktar katkıda bulunmaz." dedi.

Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, Musul'da yapılacak bir hatanın, 100 binlerce insanın mülteci olmasına neden olabileceği uyarısında bulundu.

Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlediği basın toplantısında, Musul operasyonunun Iraklıları olduğu kadar Türkiye'yi, Musululları olduğu kadar Türkiye topraklarında yaşayan insanları da yakından ilgilendirdiğini kaydetti.

Sözcü Kalın, "Musul'da yapılacak bir hata, 100 binlerce insanın mülteci olmasına neden olabilir, DEAŞ ile mücadeleyi sekteye uğratabilir, terörle mücadelede yeni komplikasyonlar üretebilir. Özellikle PKK'nın Musul operasyonuna Sincar üzerinden katılacağına dair haberler bizi ciddi manada endişelendirmektedir." ifadelerini kullandı.

- Putin'den ABD ve Fransa'ya uyarı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Hindistan'ın güneybatısındaki Goa kentinde 8'incisi düzenlenen BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) Zirvesi'nde, ABD ve Fransa'yı Irak'ın Musul kentinde dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Tass haber ajansına göre, ABD ve Fransa'nın Musul'da yürüttüğü operasyonlarda çok dikkatli olmaları gerektiğini belirten Putin, "Amerikalı ve Fransız partnerlerimizin seçici davranmasını, siviller arasındaki kayıpları en aza indirmek, daha iyisi sivil kayıpların olmaması için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını umuyoruz." dedi.

Putin, Musul'da çok sayıda sivilin, yüz binlerce kişinin yaşadığını, hava gücü ve ağır silahlar kullanmanın olası kurbanlar açısından çok tehlikeli olacağını söyledi.

- Suudi Arabistan'dan "mezhepsel çatışma" uyarısı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr de Iraklı Şii milislerin Musul'a girmesinden endişe duyduğunu belirtti.

El-Arabiyye kanalına Musul operasyonuna dair açıklamalar yapan Cubeyr, "Şii milislerin Musul'a girerek bölgeyi kan gölüne çevirmesinden korkuyoruz." ifadelerini kullandı.

- "DEAŞ'ın Musul'dan çıkarılması önemli bir stratejik oyun"

ABD tarafında ise Beyaz Saray sözcüsü Josh Earnest, terör örgütü DEAŞ'ın Musul'dan çıkarılmasının "önemli bir stratejik oyun" olduğunu belirterek, örgütün şehri savunmak için ahlak dışı ve tehlikeli taktiklerle büyük bir direniş göstermesini beklediklerini söyledi.

Earnest, operasyonların ne zaman sonuçlanacağına ilişkin herhangi bir zaman çizelgesinin bulunmadığı hatırlatarak, "Bu operasyon şüphesiz DEAŞ'ı zayıflatmak ve nihayetinde yenilgiye uğratmaya yönelik daha kapsamlı çabaların önemli bir parçası. Operasyon, bu çabalarda ilerleme kaydedildiğinin bir göstergesi ancak hedefe ulaşmak için Irak içinde bile yapılması gereken daha birçok önemli iş var." diye konuştu.

Earnest, kentin örgüt için önemine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Musul DEAŞ için sembolik bir ehemmiyete sahipken onları buradaki yerlerinden etmek önemli bir stratejik oyun. Bizim beklentimiz bu operasyonun biraz zaman alacağı yönünde çünkü Musul büyük bir şehir olduğu gibi DEAŞ da son iki yıldır burayı savunmak için kazılar yapıyor. Şehri korumak için masum insanların hayatlarını tehlikeye atmakta tereddüt etmeyeceklerini biliyoruz. Kenti ellerinde tutmak için son derece ahlak dışı ve tehlikeli taktiklere başvurabilirler."

- "Hiç kuşkusuz sivil kayıplar da olacak"

İngiltere Savunma Bakanı Michael Fallon da Musul'u DEAŞ'tan kurtarmaya yönelik başlatılan askeri harekatın kalabalık meskun bir bölgede yaşandığını belirterek, "Hiç kuşkusuz sivil kayıplar da olacak. Irak hükümeti, birliklerinin uluslararası insani yasalar ve Cenevre Konvansiyonu'na bağlı hareket edeceğinin garantisini verdi." dedi.

İngiliz parlamentosunun alt kanadı Avam Kamarası'nda Musul'a yönelik operasyonla ilgili düzenlenen özel oturumda konuşan Fallon, operasyonla ve İngiltere'nin operasyona yaptığı katkıyla ilgili bilgi verdi.

Fallon, Musul operasyonunda sivil kayıpların önlenmesine yönelik ne gibi tedbirler alındığıyla ilgili bir soruyu "Operasyon çok kalabalık bir meskun alanda gerçekleşiyor. Zararlar kaçınılmaz ve hiç kuşkusuz sivil kayıplar da olacak. Irak hükümeti, birliklerinin uluslararası insani yasalar ve Cenevre Konvansiyonu'na bağlı hareket edeceğinin garantisini verdi. Bu, bizim verdiğimiz eğitimin de parçasıydı." şeklinde cevapladı.

- Dünya Müslüman Alimler Birliğinden "etnik temizlik" uyarısı

Dünya Müslüman Alimler Birliği, Musul'da DEAŞ'a karşı yürütülen operasyonun Sünnilere yönelik etnik temizliğe dönüşmemesini istedi.

Birlikten yapılan açıklamada, Şii milislerin operasyona dahil edilmemesi çağrısı yapıldı ve Irak halkının farklı mezhepsel unsurları arasında bir çatışmanın alevlendirilmemesi konusunda uyarıda bulunuldu.

Irak'ta özellikle Sünnilerin olduğu kentlere yönelik saldırıların kınandığı açıklamada, "Irak hükümetinden, Sünni unsurların hedef alınmasından vazgeçilmesi, onların canları ve mallarının korunması ve DEAŞ ile savaşın Sünni etnik temizliğe dönüşmemesi" istendi.

DEAŞ'ın kentleri ele geçirirken kimseye sormadığı kaydedilen açıklamada, örgüte destek verdikleri gerekçesiyle kent halkından intikam alınmaması talep edildi.

- İntikam saldırıları uyarısı

Uluslararası Af Örgütünden yayımlanan raporda, sivillere yönelik katliamlara karşı uyarıda bulunularak, DEAŞ kontrolündeki bölgelerden kaçan Iraklıların, intikam saldırıları, işkence, kaybedilme ve ölümle karşı karşıya olduğu belirtildi.

"Irak'ta paramiliter milisler ve hükümet güçleri, kendilerine İslam Devleti adı veren silahlı grup tarafından kontrol edilen bölgelerden kaçan binlerce sivile işkence ederek, keyfi gözaltına alarak, zorla kaybederek ve yargısız infazda bulunarak savaş suçlarının da dahil olduğu ciddi insan hakları ihlalleri gerçekleştirdi" denilen raporda, Irak güçlerine DEAŞ'ın kontrolündeki bölgelerden kaçan insanlara yönelik ihlallere karşı ciddi adımlar atma çağrısında bulunuldu.

- "Çocukları koruyun" çağrısı

Savaş bölgelerindeki çocuklara yardım eden İngiltere merkezli War Child (Savaş Çocukları) sivil toplum kuruluşunun Irak Bölge Müdürü Samina Gul, Musul'daki çocukların muhtemel çatışmalardan korunmasını talep etti.

Uzun yıllardır savaş ve şiddet olaylarının içerisinde güvensiz bir şekilde yaşayan Iraklı çocuklara gereken desteğin verilmesi için çalıştıklarını kaydeden Gul, Musul'daki operasyonların eğitimi aksatmasının yanı sıra çocukların öldürülmesine, kaçırılmasına, cinsel taciz ve travma yaşamasına sebep olmasından endişe ettiklerini dile getirdi.

- Güvenli bölge talebi

İngiltere merkezli "Çocukları Kurtarın" adlı kuruluş da İngiltere hükümetini, Musul operasyonları çerçevesinde "güvenlik koridoru oluşturulması" için Irak ile uluslararası koalisyon güçlerine baskı yapmaya çağırdı.

Kuruluşun Irak'taki Müdür Yardımcısı Aram Hakeram, yayımladığı açıklamada, Musul'da binlercesi çocuk bir milyondan fazla kişinin sığınmak için güvenli bir bölge bulamadığını belirtti.

Hakeram, İngiltere hükümetinden, Musul operasyonları çerçevesinde "güvenlik koridoru oluşturulması" için Irak ile uluslararası koalisyon güçlerine baskı yapmasını istedi.

Uluslararası yardım kuruluşu Oxfam'ın Irak sorumlusu Andres Gonzalez de Musul operasyonuna katılan Irak hükümeti ile diğer tarafların, uluslararası insan hukukuna riayet etmesi, sivil yerleşim bölgelerini ve alt yapıyı koruması gerektiğini kaydetti.

Gonzalez açıklamasında, "Aileler çok zor tercihler arasında kaldı. Ya şiddet olayları içerisinde, gıda malzemelerinden yoksun DEAŞ'ın kontrolündeki bölgelerde kalacaklar ya da silahların ve bombaların altından geçerek savaştan kaçacaklar." ifadesini kullandı.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı