Hastalıklara "hücresel tedavi" ile şifa aranıyor
Türkiye'de ilk ve tek olan Ankara Üniversitesi Kök Hücre Enstitüsünde, bağışıklık yetmezliği, dirençli ağır bağırsak sorunları, kanser ve doku kayıpları gibi hastalıklara hücresel tedavi çalışmalarıyla çözüm aranıyor - AÜ Kök Hücre Enstitüsü Başkanı Prof.
ANKARA (AA) - YEŞİM SERT KARAASLAN - Türkiye'de ilk ve tek olan Ankara Üniversitesi Kök Hücre Enstitüsünde, bağışıklık yetmezliği, dirençli ağır bağırsak sorunları, kanser ve doku kayıpları gibi hastalıklara hücresel tedavi çalışmalarıyla çözüm aranıyor.
AÜ Kök Hücre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Günhan Gürman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada son yıllarda sağlık alanında hücresel çalışmalara ağırlık verildiğini söyledi.
Gürman, kök hücre tedavilerinin hastalara uygulanabilmesi için bu çalışmaların uygun laboratuvar şartlarında yapılması, deneysel çalışmalar ve klinik araştırma safhalarından geçilerek standardize edilmesi, ve her türlü risk faktöründen arındırılmış olması gerektiğini vurguladı. Gürman, bunlar yapılmadan hastalara kök hücre uygulanmasının yaşamsal riskler doğuracağı gibi Türk Ceza Kanunu'na ve tıbbi mevzuata aykırı olacağını belirtti.
Gürman, Türkiye'de kök hücre çalışmalarının henüz standart tedavi olarak kullanılacak aşamaya gelmediğini belirterek, "Halkımız, maddi ve manevi zarara uğramamak, hayati risklere muhatap olmamak için bu konudaki bilimsel verilerle ortaya konmayan bilgileri doğru kabul etmemeli, ilgili bilim kurullarınca yönlendirilip gerekli izinler alınmadıkça uygulamalardan uzak durmalı." uyarısında bulundu.
Ankara Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı Kök Hücre Enstitüsünün 2009'da yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile kurularak faaliyete başladığını dile getiren Gürman, "Kök Hücre Enstitüsü, Türkiye'de bu sahada kurulmuş ilk ve halen tek enstitüdür." dedi.
Enstitünün, Türkiye'de İyi Üretim Uygulamaları (Good Manufacturing Practices-GMP) ruhsatına sahip en gelişmiş laboratuvarları barındırdığını anlatan Gürman, "Yapılmakta olan bilimsel çalışmaların bir kısım sonuçlandı ve mevzuata tamamen uygun olarak üretilen bazı kök hücrelerin tedavi safhasında kullanılabilmeleri için klinik çalışma aşamasına gelindi. Bu safha başarıyla tamamlanmadan hücrelerin kalp kası, sinir sistemi, diz gibi organlara enjekte edilmeleri ciddi komplikasyonlara yol açabilir." diye konuştu.
- "Destek kök hücre üretimiyle hasarlı dokular tamir edilebilecek"
Prof. Dr. Gürman, "Hücresel tedaviler ve klinik uygulamaları", "Doku ve organ mühendisliği, biyomalzemeler", "Hücre ve doku bankacılığı, biyobanka", "Kanser aşısı ve gen tedavileri" ve "Rekombinant ilaç için master hücre üretilmesi" alt dallarında bilimsel çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
İnsanın yapı taşının hücre olduğunu hatırlatan Gürman, hücrenin hasta veya hasarlı bir organın tamir edilmesi için olduğu kadar, amansız hastalıkları tedavi edebilme kabiliyetinin de bulunduğuna vurgu yaptı.
AÜ Kök Hücre Enstitüsünde üretilebilen hücresel tedavi ürünlerinden destek kök hücrelerinin, farklı dokulardan laboratuvar ortamında elde edilerek çoğaltılabildiğini anlatan Gürman, şunları kaydetti:
"Bu kök hücrelerin üretimiyle, ilik naklinin başarıyla sonuçlanmasına katkı sağlanırken, hasarlı dokuların tamir edilmesi, dirençli bazı bağırsak hastalıklarının ve bağışıklık sisteminin bazı önemli hastalıklarının tedavisi ile ilgili araştırmalar yapılabilecek. Bağ dokusu öncü hücrelerinin üretilmesiyle, deri bütünlüğünü etkileyen doku kayıp ve hasarlarının onarımı olanaklı hale getirilebilecek."
- "Kandaki farklı hücreler ayrıştırılarak zenginleştiriliyor"
Gürman, kandaki farklı özellikli hücrelerin ayrılarak zenginleştirilmesine yönelik çalışmalar da yaptıklarını söyledi.
Prof. Dr. Gürman, "Bu yolla elde edilen farklı hücrelerin, doğuştan bağışıklık yetmezliği için yapılan kök hücre nakillerinde kullanılmaları söz konusu olabilecek. Ayrıca, yapılacak araştırmalarla geliştirilen hücrelerin bazı doku ve organların yoklukları gibi çaresiz hastalıkların tedavisinde, bazı hücrelerin de birtakım kanserlerin yok edilmesinde ve bağışıklık sistemine destek olarak kullanılabilmelerinin önü açılacak." bilgisini verdi.
Diğer bir hücre grubunun kıkırdak hücresi olduğunu aktaran Gürman, şunları dile getirdi:
"Kıkırdak hücresinin de laboratuvar ortamında üretilip zenginleştirilerek, doğrudan veya biyolojik uyumlu bir iskelet üzerinde eklem ve diğer hasarlı dokuların tamirinde kullanılması için yürütülen çalışmalarda son safhaya ulaşıldı. Ayrıca, gözün farklı hastalıklarında tamir ve tedavi görevini üstlenen bazı özel hücrelerin de enstitümüzde üretilebilmesi araştırmaları sürüyor."
-"Mükemmeliyet merkezi"
Bağlıca'daki 100 dönümlük arsa üzerinde yer alacak bir Mükemmeliyet Merkezi'nin inşasının da başladığını aktaran Gürman, şu değerlendirmede bulundu:
"Burada yer alacak laboratuvarlarda, mevcut yetkin bilim insanı kadromuzla, bu faaliyetler çok daha ileri boyuta ve uluslararası düzeye taşınacak."Organ ve doku üretilerek saklanması, milli biyoteknolojik ilaç geliştirilmesi, gelişmiş kanser aşılarının üretilmesi, hiçbir çaresi olmayan bazı hastalıklarda gen tedavisi ile şifa sağlanması, kişiye özel vücut parçalarının üç boyutlu olarak üretilerek implant edilmesi, tüm dünyaya hizmet verecek biyo-bankaların oluşturulması gibi hedeflerimiz bu sayede gerçekleşebilecek."
Kaynak: