Bilindiği gibi,  2003 yılında Letonya'nın başkenti Riga'da yapılan 48.Eurovision Şarkı Yarışması'nda Türkiye adına yarışan Sertab Erener ve ekibi, "Every Way That I Can" adlı parçasıyla birinci oldu. Böylece Türkiye ilk kez Eurovision Şarkı Yarışması'nda birinciliği elde etti.

Tabi bu konu çok tartışıldı. Türkiye birinciliği elde etmişti etmesine de acaba birinci olan Türkiye miydi, Sertap Erener miydi, yoksa İngilizce mi? Türk diline duyarlı olanlar haklı olarak bu birinciliği Türkiye’nin bir zaferi olarak algılayamadılar. Ama bunu Türkiye’nin zaferi olarak görenlerin de kendilerince haklı gerekçeleri vardı. Ne olmuştu yani. Yarışmaya kendi dile ile katılmayan tek ülke biz değildik ki başka ülkeler de böyle katılıyordu. Ben parçayı dinledim, parça güfte olarak hoşuma gitmedi değil. Ama herkes gibi ben de “Erener bu eseri kendi dilimizde söyleseydi, yine birinci olur muyduk?” diye sormadım değil.

Ama ben 2005 yılı Eurovision şarkı yarışmasına yine İngilizce şarkı ile katılan bir başka sanatçının eserini kendi dilinde söylediği şarkılarla karşılaştırdıktan sonra şöyle bir kanaate vardım. Hangi ülkeye aitseniz, daha doğrusu hangi dile aitseniz o dilde söylediğiniz şarkılar sizin en güzel söylediğiniz şarkılardır. Evet şimdi isterseniz biraz bu tarafa gelelim yani Eurovision 2005’e:

Yarışmanın birincisi yine İngilizce bir şarkı oldu şarkıyı irinci yapan bu sefer Yunanistanlı bir sanatçı Helena Paparizou olmuştu. Oyda ben sanatçının kendi dilinde söylediği “I Agapi Sou Den Menei Pia Edo” isimli eserini daha çok beğenmiştim. Grek dilinin “s” aliterasyonları ile şarkının ezgisi ve sanatçının güzel sesi bir araya gelince etkilenmemek mümkün değildi. Ben bu şarkının sözlerine dönmeden önce sanatçıdan genel olarak bahsetmek istiyorum.

Yunanlı bir ailenin kızı olan Helena Paparizou, 31 Ocak 1982'de İsveç'in Göteborg şehrinde doğdu ve büyüdü. Helena'nın sanatsal yetenekleri ve başarılı olma hırsı kendini henüz çocukluk yaşlarında gösterdi. Çok geçmeden dans edip şarkı söylemeye başladı. Yetenek sahibi olduğu sanatsal alandaki eğitimlerini sürdürme kararı alan Helena, okul yıllarında çalışmalarına devam etti.

Hayatındaki dönüm noktası "Antique" idi. Henüz 17 yaşındayken çocukluk arkadaşı Nikos Panagiotidis ile kurduğu Antique adlı grupla çalışmalarını yoğunlaştırdı. Grup kuruldukdan hemen sonra ilk sözleşmelerini, gene kendileri gibi yeni kurulmuş olan İsveç'li plak şirketi Bonnier ile imzaladılar.

İlk single'ları "Opa Opa" ile 1999 yılında müzik piyasalarına "Merhaba" dediler. "Opa Opa", kısa sürede hit oldu ve müzik listelerindede 1. sıraya kadar tırmandı. Takvimler 2001' i gösterdiğinde kısa sürede yakaladıkları bu başarı onlara Yunan kültürünü Eurovision Şarkı Yarışması'nda temsil etme şansını tanıdı. Danimarka'nın Kopenhag kentinde düzenlenen 2001 Eurovision Şarkı Yarışması'na "I Would Die For You" adlı şarkı ile katıldılar ve yarışmadan üçüncülük ile ayrıldılar. Bu başarı, tarihinde yarışmada hiç birincilik görememiş olan Yunanistan'ın en büyük başarılarından biri idi.

Yarışmadaki başarılarının ardından albümler hazırladılar ve Avrupa turnesine çıktılar. Yunanistan başta olmak üzere birçok ülkenin ünlü sanatçılarıyla ortak projelere imza attılar.(1)

Evet esere bu yazıda çok fazla yerimiz kalmadı. Ondan da bir sonraki yazımızda bahsedelim.

Dipnot:

1-http://tr.helena-paparizou.info/biyografi.php