Yücel Kemendi
Hem Konyalı, hem de Profesör…
Cumhuriyet döneminde binlerce siyasi parti gördük!
Bugün bile siyasi parti sayısı 89...
Bazılarının kurulmasıyla dağılması bir oldu!
Bazıları malum sebeplerden dolayı hep kapatıldı.
Kimi baraja takıldı, iktidar yüzü görmedi...
Cumhuriyetin ilk yıllarında Cumhuriyet Halk Partisi…
Sonra gelmesi de, gitmesi de büyük olay olan Demokrat Parti…
Ve 1960 sonrası...
Milli Piyango’dan çıkan Adalet Partisi…
Ardından ümmetçi söylemiyle, 1970’lerin Milli Selamet Partisi...
Birde Milliyetçi söylemiyle, Milliyetçi Hareket Partisi…
Bu partilerle güzel şeyler yapılır derken, gözümüzü 12 Eylül hükümet darbesi açtı…
Darbe sonrası Anavatan Partisi… Demokratik Sol Parti…
Beklenmedik bir zamanda iktidar ortağı Refah Partisi…
Ve Demirel'in Çiller'le Doğru Yol Partisi...
Tek parti iktidarında Son 13 yılda da, AK Parti…
Cumhuriyet tarihinde Türkiye'yi sıkıntılı günlerden kurtaran,
Kalkınmayı sağlayan, olumlu hamleler yapanlar...
Tek parti iktidarları...
DP… ANAP… AK PARTİ…
Diğerleri, ya ortak, ya da sallabaşı al maaşı…
Tek başına iktidara gelenler, istikrar ve kalkınma, ülkeyi ekonomik krizden kurtarma…
Kendilerinden önceki iktidarların bozduğu ekonomiyi, düzeltip güzel hizmetler yapma…
Önce DP sonra ANAP... Tek parti iktidarları kasayı doldurmuşlar, yerine gelen hoyratça tüketmiş, araba takla atmış...
Sonra türlü bahane ve uyduruk gerekçeler!
Bunlar belki de iyi niyetli. Doğru...
İyi niyet yetmez, çünkü bunlar çapsız çıkmışlar…
Beceriksizlik, tembellik, bilgisizlik, cesaretsizlik, dirayetsizlik…
Sonuç, bir arpa boyu bile yol alınamadı, ülke krize girdi, ülke iflasın eşiğine geldi…
Kısacası, tek parti iktidarları üç partiyle çok başarılı…
Üç Parti dışında kalan diğerleri var mı yok mu belli değil!
Menderes... Özal... Erdoğan… Dönemleri, şükranla anılıyor.
Ya toplumdaki bozulma?
Onu ben bilmem, o bilir tartışılmaz lider Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasından sonra,
Şimdi de, AK Parti'de de yeni bir dönem başlamıştır…
Partinin başına Davutoğlu geçmiştir!
Girdiği ilk seçimde partisini tek başına iktidar yapamasa da, açık ara en çok oyu alan parti konumunu korumasını sağlamıştır…
Partisinin olağan kongresinde ikinci kez 'Genel Başkan' seçilmeyi de başarmıştır!
Son bir yıldır başbakan…
Genel seçim sonrası, koalisyon çabaları mükemmel, terör faaliyetleri ile dolu kriz dönemini yönetmesi daha mükemmel…
Diğer parti başkanlarıyla mukayese kabul edilmeyecek üstünlüğü var…
Öncelikle, istikrarsız dönemin ne demek olduğunu biliyor.
Ayrıca, her konuda danışabileceği, yanında kendisine yön verebilecek kadro, yanı başında!
Durum böyle olunca da!
Ahmet Davutoğlu, kendisine tanınan zamanı değerlendirecek…
Menderes, Özal ve Erdoğan’dan sonra, dördüncü adam olma yolunda.
Olur mu dersin? Neden olmasın!
Hem Konyalı hem de Profesör...
O zaman, sıkıntı yok!