Sevmek, sevdiğini kendin gibi, kendinden de çok duyumsamaktır. İki ten, iki kalp, iki gönül yoktur sevgide, tek bir yürek olunur. Bozkır'ı sevmek de böyledir. Paylaşmaktır, sevdiğinle kalbini bölüşmektir. Ve sevmek direnmektir, tüm acılarıyla direnmek. Bozkır’ımızı sevmek, sevilmeyi hak etmesini bilmektir. Sevmek, sevgilinin baktığı yerde, sustuğu yerde olmaktır. Biz uzaktakilere göre ise 24 saat yüreğinde benliğinde hissetmektir. Bozkır’ı sevdin mi, Bozkırlıların olduğu yerde dışa vurur istekler…Sevme özgürlüğünü istersin, sevginin kabul edilmesini istersin, bir gün gelir bu istekler de son bulur, kendinden istersin artık, Bozkır’ı daha çok sevmek istersin, hataları, kusurlarıyla sonsuz kılmak istersin sevgini...

Sevmek, beklentilerin son bulduğu duraktır. Biz uzaktakilere göre sevda denizinin son limanıdır. Sevmek, Bozkır için yaşamaktır. Onun eli, kolu, gözü, kalbi olmaktır. 1964 yılında Çat (Çağlayan)’ın Yuvalca Yokuşu’ndaki derenin kenarında doğan, Bozkır’da yürümeye başlayan ve çeyrek asırlık habercilik koşusundan sonra Çarşamba Çayı’nı, Sarıot Yaylası’nı ve atalarımın ayak tozlarının bulunduğu, damarlarımdaki kanımı ve genlerimi taşıyan akrabalarımın yaşadığı topraklara özlem duymaktır sevmek. Ben “Zorlular” sülalesinden Topal İmam (Mustafa Akgül) ile “Başkatlılar” sülalesinden Sarı’nın Fatma’nın yaşayan altı çocuğunun en küçüğüyüm. Mesleğimi yürütürken öğrendiğim en önemli unsur sevmenin vermek olduğudur... Sevmek bir başka söylem şekliyle hemşehrilerine güvenmektir. Bozkır’a ve Bozkırlılara “seni ve sizi seviyorum” diyebilmektir. Bozkırlıların gözlerindeki sözcükleri okuyabilmektir. Üzüntüsünü paylaşmak, sevincine ortak olmaktır.

 Sevmek sevgiliye bir nefes kadar, yakın olmaktır. Bebelerimin (Kızım Miray Fatma ve oğlum Taragay Miraç) eğitimleri için Bozkır’a 115 kilometre uzağız. Uzaklığı yakın kılabilmek için “Memleket Gazetesi”, “Bozkır Postası Gazetesi” ve “www.bozkirhaber.com” da hasret gidermeye çalışırken, www.bozkirinsesi.com”la evinize ve işyerinize konuk olmaya başladık. Sizlerin misafir severliğinin dillere destan olduğunu biliriz Gönlünüzde bize de yer açacağınızdan ise hiç kuşkum yok. Biz, Bozkır’ı sevmenin özveride bulunmak olduğuna iman edenlerdeniz. Bozkır’ı ve Bozkırlıyı, 10 beldesi ve 40 köyünde yaşamaya çalışan 7’den 70’e tüm ağabeylerimizle, ablalarımızla, gencimizle, yaşlımızla sevmeye devam edeceğiz. 1991 yılında Bozkır’ımızdan koparılan Ahırlı ve Yalıhüyük ile “Şehr-i Konya” başta olmak üzere gurbete döşek seren tüm canlarımızı unutmayacağız. Canımız tenimizde durduğu süre içerisinde Bozkır’ı ve Bozkır’a yazacağız. Sitemiz sizlerin destekleriyle büyüyecek. www.bozkirinsesi.com”un yeni doğan bir bebek olduğunun bilincindeyim. İlginiz devam ederse çok yakında ulusal haber portalleri arasına girmek için enerji harcayacağımızı göreceksiniz. Büyük Atatürk’ün “Ne mutlu Türküm diyene” vecizesinin ışığında hattımızı ve haddimizi bilerek düşüncelerimizi aktaracağız. Yanlışları doğrulara ulaşmak adına sütunlarımıza alacağız. Bozkır’a verilen kaliteli hizmetleri de sizlere duyurmaya gayret edeceğiz. Sitemizi ziyaret edenlere Konya’dan ve ülke gündeminden de haberler yansıtacağız. Yazının başlığı olan “Her Şey Bozkır İçin” cümlesini yenilerken, ne olur, günü birlik hesapları bir köşeye atarak, gelecek adına sizlerin de Bozkır’ı daha çok sevmenizi istiyorum. Çünkü Anadolu’nun bağrındaki bozkırlarda başka Bozkır yok.