yazar-8
Hırsız belediyede
Okurlarım ne zamandır bir hikâyen yok. Senin hikâyelerini özledik, dediler. Sanki hikâyeleri ben yazıyorum. Hikâyeleri yazan La Fontain, ben ondan alıntılar yaparak ders alacağımız notları tarihe düşüyorum. Kıssalardan hissesi olanlar alıyor.
Bir önceki köşe yazımda Arsalara değen sihirli değnekleri yazmıştım. bu saate kadar tek bir açıklama gelmedi. Gelecek umuduyla haftaya kadar bekleyeceğiz. Baktık cevap gelmiyor. Aynı şekilde düzeltilen diğer arsaları da yazmaya devam edeceğiz. bu işlerde kimin eli varsa onları da zamanı gelince öğreneceğiz.
Balta girmemiş orman ülkesinin kralı aslan, ülkeye illere, illeri ilçelere bölerek yönetimlerde demokrasiyi sağlamak için yeni bir yöntem takip etmeye başlamış. Kral Aslan, her şeye ben mi koşturacağım diye yetki vermiş. Belediyeler kurulmuş. Masal bu ya belediye başkanları seçimle geliyormuş.
Belediye Başkanı Kurt olmuş Yukarı ilçede, sansar da belediye kendini atmak için bir sürü yol denemiş ama olmamış. Kurt aslana kafa tutunca bir gün, sıkıntıya düşmüş. Bir türlü Aslana kendini affettiremiyormuş. Bu sırada ilçenin sabıkalı hırsızı sansar devreye girer ben bu işi hallederim, der. Hallederim der demesine de nasıl?
Ee! İşte bu sırada sansar aklı devreye girer. Kurda “kasanın ağzını açman lazım” der. “Ben sana gelen eleştirilere de cevap veririm” der. Kurt buna inanır. Ne bilsin sansarın her zaman sansar olabileceğini, imkânlarını açar.
Sansar avları Kurdun önüne getirir, kurt yer. Ama kurt her seferinde bir eksiklik görür. Söyleyemez. Uyarılara aldırmaz. Hep başka yerlerde mana arar, başka hayvanları suçlar. Sansara toz kondurmaz. Yine av önüne gelir. Bu sefer avın beyni yoktur. Kurt, sansar’a nerede bunun beyni? Sansar; efendim beyni olsa ağımıza düşer miydi?
Kurt sansarın üzerine azıcık gidince sansar kurdu da satar bir başka kurdun yanına gider.
Kurt o gün anlar ki, hırsız belediye de. Patilerinin arasına kocaman olan başını alır. “ben ki kendi işini kendi yapmakla ün salmış koca kurt, bir sansarın maskarası oldum” diye söylenir, durur. Bu arada sansara verdiği açıklar aklına gelir. Derin bir üzüntüye daha kapılır. Aslana gidemez, kendisini seçen halkına gidemez. Aslana üzmüş, hesaba almamıştır. Halkının sesine kulak asmayarak, onlarla ilişkilerini sıcak tutmamıştır.
Kurt bunları düşüne dururken, sansar kurttan aldığı yetkilerle kendi işini sürdürmenin keyfini yaşamaktadır. Sansar için değişen bir şey olmayacaktır.
Ve sansarlar için hiçbir zaman değişen bir şey olmaz…..