yazar-53
Hocaya sormuşlar…
Nasreddin Hoca’ya sormuşlar: “Hocam dünyada milyonlarca insan açlık tehlikesiyle karşı karşıya, bu konuda ne diyorsun?”
Hoca durur mu! Hemen cevabı patlatmış:
“Şurada burnunuzun dibindeki hoca ne yer ne içer diye düşünmezsiniz de dünyadaki açları mı düşünürsünüz?”
Tayyip Ağa Kapu Camii önünde namaz çıkışında yarenlerle sohbet ederken ona da şu soruyu sormuş yarenlerden biri: “Yahu başımızdakiler hep verdik diyorlar, köylü de bir şey görmedik diyor, bu nasıl iştir?”
Tayyip Ağa “Bak Ankara’dan köylüye destek çıkar, Ankara’nın kapıları dönerli kapı olunca köylünün desteği döner kapı görmediği için geldiği yere geri döner.”
Bu gün gündemin ana konularından birini işlemek istiyorum. Zira büyük bir tezat içinde yaşıyoruz. Sokaklardan, köylerden, beldelerden, yani halkın içinden bir ses, bir uğultu yükseliyor. İş yok, aş yok, çare çare çare diye…
Ankara’da “Biz tarihin en iyi desteğini bu dönemde verdik, vergileri indirdik, faizleri indirdik, enflasyonu indirdik” diyor.
Bakan düzeyinde yapılan açıklamalarda hep makro ekonomik göstergelerin iyiliğinden bahsediliyor, büyümeden bahsediliyor. Vatandaş ise bu iyileşmenin kendisine yansıyamamasından şikayetçi.
Ağlamayan, sızlanmayan yok…
KOBİ’ler büyük bir sıkıntı içinde. Kimi ağır vergi ve prim yüklerinden şikayetçi. Kimi ise artan rekabetçi ortamda girdilerin yüksekliğinden dolayı ezilmekten şikayetçi.
Sanayici Çin mallarının Türk pazarını tahrip etmesinden tutun, teşviklerin yetersizliği, girdilerin yüksekliği, ağır vergi ve primlerden şikayetçi.
İşçi-memur geçinememekten, artan kiralardan, aldığı üç kuruş ile ayın ortasını bulamamakta, en az önündeki beş yılını bankalara ipotek ettiğinden şikayetçi.
Çiftçilikle ve hayvancılıkla uğraşan köylü ise girdilerin yüksekliği, ürününün para etmeyişi, ithal ürünlerden, planlı ve düzenli ekimi sağlayamayan bürokrasiden, alternatif ürünlerin gelişmesinde oluşturulan vergi ve bürokratik zorluklardan, geriye dönük borlu gelen köylü bugününü de yarına borçlanmaktan şikayetçi.
Velhasıl herkes bir şeylerden şikayetçi…
Siyasilerden aksini iddia ederek Cumhuriyet tarihinin en rahatlatıcı imkanlarını sunmalarına rağmen bu serzenişten şikayetçi.
Nasreddin Hoca kadılık yaparken sormuşlar kim haklı diye, o da “ikiniz de haklısınız” dediği gibi kimi dinlersen haklısın diyorsun.
Ama bir aksaklık yaşanmasa bu feveran oluşmaz.
Bektaşi’ye sormuşlar “en iyi siyasetçi kimdir?”
“Yapamadığı vaatleri yapmış gibi gösterendir” demiş.
Görüşmek dileğiyle esen kalın…