Konya Ticaret Odası geçen hafta 2005 yılının değerlendirmesi ve 2006 yılı hedeflerini Sayın Hüseyin Üzülmez’in yapmış olduğu bir basın toplantısıyla kamuoyuna açıkladı. Konya yerel unsurlarla hareket ettiği ve düşünce dağarcığını onlar kadar belirlediği için aslında çok önemli mesajların yer aldığı bu basın toplantısının fazla basında yer işgal etmediğini gördük, bu önemliydi ama bence bu durum şaşırtıcı değil. TOBB Yönetim Kurulu’nda olan Sayın Hüseyin Üzülmez’in basın toplantısında ben hükümete önemli mesajlar olduğunu düşünüyorum. KTO Başkanı Hüseyin Üzülmez benim gözlemleyebildiğim kadarıyla TOBB’nin politikalarının dışına çıkmıyor, bir noktada geçen hafta verilen mesajlar TOBB’nin yerel duruşunu gösteriyordu. Hüseyin Bey ince bir şekilde hükümete mesaj veriyor, onu eleştiriyor ama yinede desteğini çekmiyor. Benim özet olarak anladığım bu.

Ülkenin durumu kötü diyorlar ama seçim istemiyorlar, önce bununla başlayalım; Sayın Hüseyin Üzülmez seçim ve hükümetle ilgili yaptığı bir açıklamada da, “Rıfat Bey Başbakana çok önemli bir destek verdi, biz seçim isteseydik bu destek verilmezdi” dedi. TOBB bildiğiniz gibi TÜSİAD ile kavgasında başbakanın yanında yer aldı. Bunlar önemli göstergeler ve tabi Sayın Hüseyin Üzülmez’in de burada duruşu gerçekten çok önemli. Zaten ben tavırlarında aslında çoktan ulusal anlamda siyaset üretebilecek yaklaşımlar görüyorum Hüseyin Bey’de. Ama yinede Konya’yı zannediyorum ki birinci sırada tutuyor ve tabi -bence- yanlış yapıyor. İyi niyetinden şüphe yok ama artık o çok rahat bir şekilde ülke gündemini belirleyen konularda çok rahat açıklamalar yapabiliyor, Hüseyin Bey. Her konuda çok rahat rol alabilecek bir insan haline dönüştü, keşke kayıkçı kavgaları ile kendisine hiç kötülük etmese ve Ankara merkezi politikalar üretse. Benim kendisinden duyduğum ve çok sevdiğim bir sözü vardır, çıraklığını yapmadığım işin ustalığını yapmam, der. Bunu kendisine babasının öğütlediğini söyler ve bence tam da babasının ona öğütlediği gibi yapma vakti gelmiştir, çıraklığını yaptığı siyasetin ustalığını yapma vaktidir. Ben basın toplantısını bu duygularla izledim.

Neyse ekonomiyle devam edelim: Ekonomideki arızaları anlattı, Hüseyin Bey, enflasyondaki beklenti rakamlarını, döviz kurundaki iniş çıkışları, reel faizin yüksekliğini ve cari açıktaki fazlalığın arız noktaya geldiğini. Bunlar gerçekten önemli konular, mesela bir rakam verdi; cari açık krizin olduğu 2000 yılında yüzde -4 iken bu gün yüzde -6. 1 düzeyine çıkmış. Bu aslında birçok görüntüde Türkiye’nin kriz yaşadığı dönemlerden daha kötü olduğunu gösteriyor. Ama yinede kriz olmuyor, bunun nedeni aslında hükümetin başarısı değil yabancıların Türkiye’ye güvenleri, bir başarı varsa bu güvenin oluşturulmasıdır. Lakin yabancılara güvenmemek lazım; yine KTO verilerine göre yabancıların Türkiye’de tuttuğu sıcak para miktarı 53. 5 milyar Dolar (Geçen hafta sonu Başbakan İstanbul’da bir konuşma yaptı, burada “elimizde 50 milyar dolar para var” dedi. Aslında bu parayı hükümet yabancılara pek güvenmediği için Merkez Bankası’nda tutuyor), bunun yatırımda değil faizde olduğunu bilmek gerekiyor.  Bunlar önemli rakamlar, istikrar bozulursa bu sıcak para Türkiye’yi hemen terk eder ve elinizdeki rezervlerle belli bir süre götürürsünüz ama cari açık makasının açılması ve işsizliğin yüksek olmasından mütevellit çok ciddi bir kriz yaşana bilir. İşte KTO Başkanı Hüseyin Üzülmez (dolayısıysa TOBB) bunu gördüğü için gerçekten çok önemli bir iş yapıyor, hükümete destek oluyor ve bu yıl seçim istemiyorlar ama yukarıda de belirttiğimiz gibi uyarıyorlar. Bu rakamlarla konuştuğumuzda bu yıl seçimin ülkemize bir fayda getirmeyeceği de ortada, bunu da belirtelim.

Sayın Hüseyin Üzülmez’in açıklamalarından yine hükümete uyarılarla dolu bir bölüm daha vardı: Ham madde ithalatı ile birlikte Türkiye’de ciddi işsizliklerin oluştuğuna dikkat çekti. Şu sözler ona ait; “eskiden pamuk ekiyorduk, bize pamuğun ithal edildiğinde ucuza geleceği söylendi. Bizde pamuk üretmeyi durdurduk ve ithal etmeye başladık. Yine bize örgü işlerinin ithal edildiğinde çok ucuza geleceği söylendi ve biz bu tesislerimizi de kaptık ve kumaşı ithal etmeye başladık. Şimdi ülkemizde o tezgâhlarda yok oldu. Ne yapıyoruz? Dışarıdan kumaşı alıyoruz, dikip satıyoruz. Bunu dışarı satsak sürdürülebilir belki, fakat %28 oranında içeri giriyor bu mallar. İşte işsizlik ve cari açık bunun için artıyor.” Bunlar önemli uyarılar ve eğer bu hükümet bunları dikkate almazsa (dikkat edin oy kaybeder demiyorum) ülkeye -hem de stratejik olarak- çok ciddi zararlar vermiş olur, biz bu günden uyaralım da günah bizden gitsin. KTO Başkanı ve TOBB Başkan Yardımcısı Sayın Hüseyin Üzülmez 2006’da enerji fiyatlarının da artacağı uyarısında bulundu. Petrolün fiyatının artmasını bekliyor KTO ve dolayısıyla TOBB. Bu acaba ne anlama geliyor? Korkum, beklentileri arasında ABD İran savaşının da olmasıdır. Umarım böyle bir şey yaşanmaz. Şu karikatür krizi gösterdi ki dünyanın asabı bozuk, dileriz bu ciddi krizlerin oluşmasına vesile olmaz. Bu günlerde “Birileri, dünya barışı için Konya’dan ne sunabiliriz?” diye bir düşünse.

Çok mu büyük konular bunlar?!