İfade vermeye gitmeyen HDP'lilere operasyon
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş:- "Siyasi alanda PKK'nın gölgesinde bulunan siyasi partiye sürekli şu çağrılarda bulunduk, 'Bakın milletin oyunu aldınız, 5-6 milyon oy almış bir siyasi parti Türkiye demokrasisi için bir imkandır. Bu imkanı doğru kullanın. S
İSTANBUL (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Siyasi alanda PKK'nın gölgesinde bulunan siyasi partiye sürekli şu çağrılarda bulunduk, 'Bakın milletin oyunu aldınız, 5-6 milyon oy almış bir siyasi parti Türkiye demokrasisi için bir imkandır. Bu imkanı doğru kullanın. Size oy veren vatandaşların hakkını, hukukunu korumak için mücadele edin.' Ama maalesef ısrarla bu çağrılarımıza rağmen 'Terör örgütünün gölgesinde siyaset yapılmaz' uyarılarımıza rağmen, bu uyarılarımıza bunların birçoğu kulak asmadı. Maalesef kendileri Parlamentoda ya da belediyelerde halkın oyuyla seçilmiş olmalarına rağmen terör örgütünün gölgesinden bir türlü kurtulamadılar, çıkamadılar." dedi.
Kurtulmuş, Maltepe Sahili Etkinlik Alanı'nda düzenlenen Ordu Günleri'nde katılımcılara hitap etti.
Türkiye'nin zor bir süreçten geçtiğini dile getiren Kurtulmuş, "Bunun için inşallah 15 Temmuz'dan sonra ortaya konulan birlik ve beraberlik ruhunu artırarak devam ettireceğiz. 7 Ağustos'ta İstanbul'da ortaya konulan, siyasi görüşleri, hayat tarzları ne olursa olsun bu ülkenin geleceğine sahip çıkma iradesini artırarak, kuvvetlendirerek, yolumuza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin düşmanlarının sadece içerideki birtakım çeteler olmadığını, içeriden ve dışarıdan çeşitli şer odaklarının Türkiye'ye karşı husumet içinde hareket ettiğini belirterek, bir yandan FETÖ'nün devletin içerisine sızdığını, 40 yılı aşkın bir süredir süren çalışmaların sonucu milletin silahını millete karşı doğrultacak kadar haddini aşmış bir seviyeye ulaştığını söyledi.
Bunların hepsinin devlet içerisinden ayıklanması için mücadele ettiklerini vurgulayan Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Bu örgütle irtibatlı, iltisaklı olan, bunların sağında, solunda, içinde, yanında, kenarında duran her kim varsa, bunun hesabını ödeyecektir. Bunun hesabı onlardan sorulacaktır. Bu yapılırken de hiç kimseye haksızlık yapılmayacak, hiç kimseye adaletsiz davranılmayacaktır. Son zamanlarda FETÖ mağdurları diye bir terim ortaya atıldı. Bu söz dahi bizatihi FETÖ'nün algı operasyonlarının bir parçasıdır. Bu memlekette FETÖ mağdurları falan yok, FETÖ'nün mağdur etmeye kalktığı 79 milyon milletimiz vardır, 264 şehidimiz vardır, 2 binin üzerinde gazimiz vardır. Haksızlık yapılanlar varsa onlar düzeltiliyor. Mesela geçen hafta 2'si general olmak üzere bazı subayların tekrar görevlerine iade edilmesiyle ilgili karar alındı, itirazlar sonucu haksızlık yapıldığı ortaya çıktığı için. Ama bu hafta da Jandarma'dan binin üzerinde subay ihraç edildi. Bunlar tek tek, birer birer devletin içerisinden ayıklanıp, tam manasıyla tehdit olmaktan çıkana kadar bu mücadele devam edecektir."
Kurtulmuş, Diyarbakır'daki saldırıya değinirken, "Daha bu sabah maalesef Diyarbakır'da hainane bir bombalı saldırıyla 9 kardeşimiz şehit oldu. Geçen sene Temmuz ayından bu yana hem de çok sayıda oy aldıkları vatandaşlarımızın kendilerine verdiği desteklerini hiçe sayarak, yüzde 70-80 oranında oy aldıkları yerlerde, hendekler, çukurlar kazdılar, çukurların içerisine bombaları koydular. Oluşturdukları el yapımı bombalarla, birtakım bomba düzenekleriyle şehirleri harabeye çevirdiler." dedi.
PKK'ya karşı 1 yıldır yoğun mücadele yürütüldüğünü ve PKK'nın Türkiye için bir tehdit olmaktan çıkarıldığını vurgulayan Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Siyasi alanda PKK'nın gölgesinde bulunan siyasi partiye sürekli şu çağrılarda bulunduk, 'Bakın milletin oyunu aldınız, 5-6 milyon oy almış bir siyasi parti Türkiye demokrasisi için bir imkandır. Bu imkanı doğru kullanın. Size oy veren vatandaşların hakkını, hukukunu korumak için mücadele edin.' Ama maalesef ısrarla bu çağrılarımıza rağmen 'Terör örgütünün gölgesinde siyaset yapılmaz' uyarılarımıza rağmen, bu uyarılarımıza bunların birçoğu kulak asmadı. Maalesef kendileri Parlamentoda ya da belediyelerde halkın oyuyla seçilmiş olmalarına rağmen terör örgütünün gölgesinden bir türlü kurtulamadılar, çıkamadılar. Adama sormazlar mı 'Daha ne istiyorsun?' Bu millet sana 'Şehirlerimi güzelleştir, bana hizmet getir, çevremi güzelleştir, şehirlerdeki imkanları artır' diye oy vermiş, belediye başkanı olarak seçmiş, göndermiş. Allah aşkına sizin vazifeniz kamyonlarınızla, iş makinalarınızla terör örgütüne yardım edip o çukurları kazmak, oralara taşınacak bombaları taşımak mıdır? Şimdi vatandaşlar soruyor, bu partiye, bu belediye başkanlarına, bu milletvekillerine oy vermiş olan Kürt kardeşlerimiz soruyor. 'Sokağa çıkın' diye gösteri çağrıları yapılıyor, kimse bunlara kulak asmıyor, Önce kendilere oy veren seçmenin hakkını, hukukunu koruyamadılar, millet şimdi onları desteksiz, yalnız bıraktı. Bu alandaki mücadelemiz de devam edecektir. Türkiye'ye zarar veren bütün terör örgütleri artık Türkiye'ye zarar veremez hale getirilecek, diz çöktürülecek ve onlardan da hesap sorulacaktır."
- "Biz on binlerce kilometre öteden gelip, bu bölgede işgal amacıyla bulunan bir ülke değiliz"
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, başta Suruç ve Ankara katliamları olmak üzere birçok bombalı saldırıyı yapan DEAŞ'ın Türkiye'ye yönelik tehditlerde bulunduğuna değinerek, DEAŞ'a karşı da Fırat Kalkanı Operasyonu ile sahada fiilen mücadelenin sürdürüldüğünü belirtti. Kurtulmuş, "İnşallah bu örgüt de Türkiye'ye zarar veremez hale getirilecektir." ifadesini kullandı.
Suriye ve Irak'taki gelişmelerin Türkiye'yi birinci dereceden ilgilendirdiğine işaret eden Kurtulmuş, "Neden Türkiye Musul'la, Cerablus'la ilgileniyor?" denildiğini aktararak, "Kusura bakmasınlar, biz on binlerce kilometre öteden gelip, bu bölgede işgal amacıyla bulunan bir ülke değiliz. Halep'in her sokağındaki kardeşimiz bizi derinden etkiler. Musul'un her sokağını bilir, her semtindeki kardeşimizi kendi kardeşimiz olarak kabul ederiz. Bu ülkelerde, bu şehirlerde ortaya çıkacak bütün gelişmeleri yakınen takip ederiz. Bir asır önceki hesabın ikinci perdesi yeniden oynanıyor. Yapmak istedikleri şey bu coğrafyayı yeniden darmadağın etmek, sınırlarını böldükleri halkın zihinlerini ve gönüllerini bölmektir." diye konuştu.
Kurtulmuş, Türkiye'nin bu coğrafyada mezhep ya da etnik çatışmalar üzerinden yeni kavgaların ortaya çıkmasına mani olmaya çalıştığını vurgulayarak, "Bırakın, Musul Musulluların olsun, Halep Haleplilerin olsun. 'Musul halkını DEAŞ'tan kurtaracağız' diye oraya başka örgütleri getirip yerleştirmeyin, oranın etnik ve mezhebi yapısını bozarak yeni çatışmaların kapısını açmayın." dedi.
Örgütlerin isimlerini kullanmak yerine, "Şii milisler", "Türkmen milisler", "Kürt milisler" diye etnik ya da mezhebi tanımlamalarla bazı örgütleri tanımlamanın bölünme senaryosunun algı operasyonu olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, "ABD, Irak'ı işgal ettiğinin ertesi gününden itibaren Kürt bölgesi, Sünni bölgesi, Arap bölgesi diye Irak'ı hemen böldüler. Şimdi bu bölünmeyi yerleştirdiler. Şimdi aynı şeyi Musul'da da Irak'ın bütünü için de yapmaya çalışıyorlar, Suriye'de yapmaya çalışıyorlar." şeklinde konuştu.
Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin tezlerinin ne şekilde uygulanması gerektiğini Cerablus Operasyonu'yla ortaya koyduğunu belirterek, Türkiye'nin gerektiğinde hem kendi güvenliğini sağlayacağını hem de o coğrafyanın şehirlerinde yaşayan insanların özgürce şehirlerine dönmesini sağlamaya gayret edeceğini söyledi.
Türkiye, PKK ile mücadele ederken, Avrupa'dan bir ülkenin "PKK özgürlük savaşçısıdır" demeye getiren bir mahkeme kararı aldığına değinen Kurtulmuş, "Ayıptır, böylesine haksız bir uygulama olmaz. Aynı şey eğer kendi başlarına gelmiş olsaydı ne düşünürlerdi?" ifadesini kullandı.
Amerikalı yetkililere "11 Eylül saldırılarını yapan örgütün lideri, Çanyaka'da ya da İstanbul'da bir yerde rahat bir şekilde otursa, Amerikalılar ne hisseder?" diye sorduklarını dile getiren Kurtulmuş, "Feto denilen adam 15 senedir orada bulunuyor. Bu kadar darbe teşebbüsü yapıyor, darbenin bir numaralı aktörü, hala tehditlerini savuruyor, hala sosyal medya üzerinden dünyanın dört bir tarafındaki elemanlarını diri tutmaya gayret ediyor. Bakıyorsunuz, 'Bu yargı işidir' vesaire demeye getiriyorlar." diye konuştu.
- "Türkiye ayağa kalkarsa, bütün coğrafyanın beli doğrulur"
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye'yi, "Bu coğrafyanın amiral gemisi" şeklinde tanımlayarak, katılımcılara şöyle seslendi:
"Türkiye ayağa kalkarsa, bütün coğrafyanın beli doğrulur, herkes ayağa kalkmaya başlar, herkes huzur içerisinde, güçlü ülkelerin vatandaşları olurlar. 'Biz bu coğrafyada, bütün Sünnileri, Şiileri, Müslümanları, gayrimüslimleri, yeniden güçlü bir şekilde bir araya getireceğiz, bunların şahsiyetini kazandıracağız' diyorsanız, bunun bir bedeli var. Yüksek dağların dumanı çok olur. İnşallah Türkiye'nin karşılaştığı bütün bu zorluklar güçlü, büyük Türkiye istikametinde yürümemizin bir sonucudur. Bunlardan çekinecek miyiz, ürkecek miyiz? Asla. Mücadelemize devam edeceğiz. Bunun yolu kendi birliğimiz ve dirliğimizi korumaktır, Türkiye'nin gerçekten milli menfaatlerine sahip çıkmaktır, vatansever olmaktır, inançlarımıza, medeniyetimize, köklerimize sahip çıkmaktır, yeryüzündeki bütün mazlum milletlerin ızdırabını gönlümüzde hissetmektir. Bu topraklar nice ihanetler gördü, o hainlerin hiçbirisi tarihten geriye kalmadılar, sadece çöp sepetinde kirli sayfalar olarak yerlerini aldılar. Hiç kuşkunuz olmasın bu Feto denilen adam da onun kurduğu örgüt de PKK'sı da DEAŞ'ı da milletimizin geleceğinde asla olmayacak, hatırlanmayacak, kimse bunları anmayacak, anmak dahi istemeyecektir."
Kurtulmuş, konuşmasının ardından stantları gezdi.
AA
Kaynak: