Geçen gün bir internet sitesinde görüntüleri izlerken hem gözlerim yaşardı hem de gurur duydum.  Aynı görüntüleri hangi Anadolu insanı izlese aynı duyguları paylaşacağından eminim.

İsmini bile telaffuz edemediğimiz, hangi kıta, hangi coğrafyaya ait olduğu bilinmeyen bir ülkede Türk Bayrağı amblemli afişlerin önünde kurbanlar kesiliyor. Türkiye’deki milyonlarca insanın emanet ettiği kurbanlar yine Türkiye’den giden gönüllü kişiler tarafından kesilerek aynı yerde dağıtımı yapılıyor...  Kurban alan insanları görünce yüreklerin sızlamaması mümkün değil…  Dünyanın öbür ucu ve ihtiyaç sahibi olduğu her halinden belli olan  bırakın  et yemeyi yiyecek ekmek  bulamayan insanlara  yardım  götürmek.... Bundan daha güzel bundan daha manevi haz duyacak bir hal, bundan daha insanı sevindirecek ne olabilir ki?

Anadolu insanın geninde bulunan yardım etme duygusunu kıtaları aşan bir çalışmayla tekrar ayağa kaldırmaya yönelik bir çalışma bu.

Bizler buralarda güle oynaya bayram yaparken birileri çıkmış dünyanın dört bir yanına dağılarak bizim yüzümüzü ak ediyor.

Nasıl sevinmem nasıl gıpta ile bakmam? Aç, sefil, biçare insanlara kurban götürerek dünyaya kardeşlik ve barış mesajları vererek âdeta “biz buyuz” diyorlar.

İsmi ne olursa olsun fark etmez… İster İHH, ister Deniz Feneri, ister Kimse Yok Mu,  ister İBS,  ister Cansuyu gibi vakıf ve derneklerin yürüttüğü bu uluslar arası kurban kampanyaları milletimiz adına kazanılmış bir başarıdır.

Şimdiye kadar dünyanın kanını emen bütün şeytanlar tabiî ki bu olaydan rahatsız olacaklardır.  Yapılan bu güzel çalışmaların yolunu kesmeye çalışacaklardır. Şimdiye kadar gittikleri yerlere fitne, fesat, kan,  nifak gözyaşından başka bir şey götürmeyen şeytani güçler nasıl rahatsız olmasın ki.

Birçok gönüllü kuruluşumuzdan yüzlerce ve hatta binlerce genç ve yaşlı insan tüm tabii afetlerde olduğu gibi normal zamanlarda yardıma muhtaç dünyanın dört bir yanındaki mağdur ve mazlum halkların yardımına koşuyorlar.

İnsanlığın ölmüş olduğunu sandıkları için bu soru karşısında şaşkınlıktan küçük dillerini yutan insanların beslenme, ilaç ve tıbbi bakım, eğitim ve öğretim için gerekli teçhizat gibi acil ihtiyaçlarını onlardan hiçbir karşılık beklemeden karşılayarak Anadolu insanının gerçek yüzünü tüm dünyaya göstermiş oluyorlar.

Bu kuruluşlar Kurban Bayramı’nda dünyanın beş kıtasındaki tam 111 ülkede ve ülkemizin dört bir yanında kurban kesecek milyonlarca insana ulaşarak ‘elden’ yardım ettiklerine hep birlikte şahit olmaktayız.

  Bu güzel manzaraları bizlere yaşatan tüm kurum kuruluş ve kişilere şükranlarımı sunuyorum. İnşallah bir gün bizlerde bu hizmetleri yapabilmenin hazzını yaşarız…