İhtirasımsın sen benim!

Paranın o çekici ve pis kokusu sinen nice tenler var aramızda.Canlı tenler.Hem çekici, hem itici.Tahrik edici ve düşündürücü.“Şehr-i Konya”da nice tenler gördük biz.Niceleri bize gösterdi göstereceklerini.Niceleri güzel kravat bağlayıp, pahalı takım elbiseleriyle kürsülere çıkıp, güzel ağızlarıyla güzel sözleri savurdu.Kendileri tapmadığı Tanrılardan bahsetti bize, güzelliklerden.Sonra: “Oy ver!” dedi.Verdik.Sonuç-yıkımdı.***Ve bir ten(ler) binlerce insanımı katletti(ler).Şuracıkta. Başucumda. Katile İnsan Hakları Mahkemesi arka çıkıyor şimdi.Yahu, o bebek katili insan mıdır?O insansa ben kimim, biz kimiz?Ben, biz insansak o kim?Bu mahkeme kimin?Benim mi?Onun mu?Dul kadın, öksüz çocuk ve şehitler.Şehitler! Şehitler! Şehitler!Binlerce şehit... Bunlar kimin ölüleri yahu!Sonuç-yıkımdı. ***İnsan değil, tenler yönetiyor bizi.Biz insanlığı severiz ve Allah’a taparız.Tenler paraya tapar ve tenlerini doyuracak, taşıyacak ve süsleyecek şeyleri severler.Biz kitaplar, dergiler ve gazeteler okuruz. Onlar da bizim canımıza. Çünkü, okuduklarımızın çoğu onlarındır.Biz nice aydın günleri, karanlık geceleri gördük.İnsanları ve tenleri gördük.İnsanların gözünde gözyaşları vardı.Tenlerin gözünde ihtiras.İnsanlarda haykırış vardı.Tenlerde şeytani bir gülümseme.***İnsanlarım sevinç ve acıyla, umut, ihanet ve kandırmalarla, yaşam ve ölümle, yani hayatla doluydu.Tenlerin içi boştu, dışı hoştu.Tenlere çok inandım ben.Çok aldandım, çok sevdim, dayaklar yedim.Olsun onlar gene de benimdir.İnsanlarımdır.İhtirasımdır...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.