İş dünyamızın her geçen gün daha da karmaşıklaşan problemlerine İslam Hukukunun genel hüküm ve prensipleri çerçevesinde çözümler üretmeyi, sanayici ve ticaret erbabı ile  İslam ilim adamlarının bir araya getirilmesini ve bu sahalarda çalışanlar arasında  işbirliğine katkıda bulunmayı amaçlayan “I. Uluslararası İslam Ticaret Hukukunun Günümüzdeki Meseleler Kongresi”  on dokuz sene önce  25-29 Eylül 1996 tarihleri arasında Konya’da gerçekleştirilmiştir. Kongrede; şirket ve yönetimi, finans ve borsa, zekat, faiz ve sigorta ile ilgili ortaya çıkan pek çok sorun yerli ve yurt dışından katılan Müslüman ilim adamları tarafından tartışılmış, müzakeresi yapılmış ve  çözüme yönelik kararlar alınmıştır. 

Birinci Kongrenin yapılmasından bu yana on dokuz yıl gibi uzun bir süre geçti. Müslüman toplumların ilerlemesine bağlı olarak iktisadi ve ticari hayat içerisinde karşılaşılan konular daha bir çeşitlenip genişledi, sermaye piyasalarından yeni ticari muamelelere, islami bankacılıktan zekâta Müslüman hassasiyetine göre cevap bekleyen sorular çoğaldı. İşte bu soru ve sorunların belli bir kısmına cevap aramak amacıyla 15-18 Ekim 2015 tarihlerinde, Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Konya Ticaret Odası ve Karatay Üniversitesi bir araya gelerek  “II. Uluslararası İslam Ticaret Hukukunun Günümüzdeki Meseleler Kongresini” düzenlemektedirler.

İkincisi düzenlenen bu kongrede birincisinde ele alınan konu başlıkları bizi yanıltmamalıdır. Her ne kadar; yeni ticaret uygulamaları, zekât, faiz, borsa ve sigorta gibi başlıklar daha önceki kongrede zikredilmişse de bu ana konularla ilgili birinci kongrede ele alınan konular tekrarlanmayacaktır. İçeriklendirilmede yeni ortaya çıkan meseleler masaya yatırılmaktadır.  Mesela, networg marketing, haram faaliyetlerde bulunan işyerlerine dışarıdan hizmet ve ürün satımı, ticaret mallarının zekatı, günümüz İslam ülkelerinde zekat uygulamaları, kredi kartıyla ilgili tartışmalı konular, altın hesabı ve vadeli altın işlemleri, günümüz konut ve taşıt finansman teknikleri, sukuk uygulamaları, metal borsaları ve teverruk, bitkisel ürün ve hayvan hayat sigortaları, bireysel emeklilik, alternatif sigorta modelleri vb. gibi konular tartışılıp karara bağlanacaktır.

Müslümanların “bir şeyin bütününü elde edemediysek parçasından vazgeçmeyiz” kuralıylından hareketle imanla günlük davranışlarını İslam’ın ameli cephesiyle bütünleştirmeleri gerekir. Mutlaka İslam hukukunun her hâdise karşısında söyleyeceği bir sözü ve her problem için bir çözümü vardır. Eğer biz insanımızın dini alanda ortaya çıkan problemlerini çözmezsek ilim ehli olarak görevlerimizi yapmamış ve İslam’a aktüel boyut kazandırmamış oluruz. O zaman telafisi zor olumsuz gelişmeler karşısında sızlanmaya hakkımız olmaz.

İslam’da “içtihad” kapısı, içtihad şartlarına haiz olanlar için her zaman açıktır. İçtihad, giden gelen her insanın otlayacağı bir otlak değildir, ciddi bir müessesedir. Ancak içtihad, ehli tarafından ve yerinde yapılmalıdır. Günümüzde her ne kadar ortaya çıkan fıkhî problemler, seçici içtihad dediğimiz yöntemle,  kadim fıkıh ve kültür mirasımızdan yararlanmak suretiyle yapılıyorsa da şartların karşımıza çıkardığı ağır sorunları çözmeye yetmemektedir. Onun için İslam toplumları âlim yetiştirme mekanizmalarını ihmal etmemeleri gerekir. Bugün kurucu içtihada ihtiyacımız vardır. Güncel dini meseleler ancak böyle bir müessese yardımıyla çözülebilir. Önemli olan her iki yöntemi de birlikte işletebilmektir.

Ben yeniden ikincisini düzenlemiş olduğumuz Uluslararası İslam Ticaret Hukuku Kongresinin başarılı geçmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyor, dünya çapında böyle bir kongrenin düzenlenmesine emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum. Ayrıca bizi ilimleriyle aydınlatan alanının uzmanı yerli ve misafir bütün hocalarımıza, katılımlarıyla bizleri onurlandıran kıymetli dinleyicilerimize, bu kongredeki sonuçları toplumla paylaşmaya vesile olan değerli basın mensuplarımıza da şükranlarımı sunuyorum.