İsrail gazına LNG formülü

İsrail gazına LNG formülü

Enerji Piyasaları ve Politikaları Enstitüsü Başkanı Dr. Özdemir:- "Türkiye kaynak çeşitliliği için İsrail gazını LNG olarak da alabilir"- "Gaz ithalat fiyatlarımızda rekabeti artırmak için 3. LNG terminalini yapalım"- "Nihai yatırım kararı alınsa bile İsr

İZMİR (AA) - EBRU ŞENGÜL/ DİLARA ZENGİN - Enerji Piyasaları ve Politikaları Enstitüsü (EPPEN) Başkanı Dr. Volkan Özdemir, Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınması planlanan İsrail gazına ilişkin, "Eğer Türkiye kaynak çeşitliliği için bu gazı almak istiyorsa mesela İsrail LNG sıvılaştırma yatırımı yapsın biz de gazı mevcut LNG olarak alalım, hatta gerekirse üçüncü LNG ithalat terminalimizi kuralım" dedi.

Türkiye ve İsrail arasındaki normalleşme sürecinin ardından iki ülke arasındaki potansiyel enerji iş birliğine ilişkin EPPEN tarafından düzenlenen 2. Avrasya Enerji Yaz Okulu'nda AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Özdemir, Leviathan, Tamar ve diğer sahaların toplamda yaklaşık 1 trilyon metreküplük bir kapasiteye sahip olduğunu belirtti.

Özdemir, bu gazın önemli kısmının İsrail iç tüketiminde kullanıldığını, ancak yılda 10-15 milyar metreküplük bir bölümünün ihraç edilebileceğini vurgulayarak, şu anki düşük gaz fiyatları nedeniyle yatırımcıların İsrail gazını taşıma konusunda belirli bir süre bekleyeceğini kaydetti.

İsrail çevresindeki gaz rezervlerinin çok önemli potansiyele sahip olmadığını belirten Özdemir, "Biz burada dünyanın en zengin rezervlerinden veya Türkiye ve Avrupa'nın enerji güvenliğine çok büyük bir kaynak çeşitliliği arayışına katkıda bulunabilecek bir potansiyelden bahsetmiyoruz. Yılda 10-15 milyar metreküp gazın getirilmesi halinde bile şu anki piyasa değeri 3 milyar doların altında. Ayrıca hemen nihai yatırım kararı alınsa bile İsrail gazı 2020'den önce gelemeyecektir. Ben bu gazın Avrupa'ya gideceğini zannetmiyorum, yeterli miktar yok ancak belki Türkiye'ye gelebilir. Buradaki temel mesele gazın Türkiye'ye gelecekse hangi yolla geleceğidir. Bir seçenek eğer Türkiye kaynak çeşitliliği için bu gazı almak istiyorsa LNG olarak gazı alalım. Gaz ithalat fiyatlarımızda rekabeti artırmak için 3. LNG terminalini yapalım." diye konuştu.

- "KKTC'den vazgeçmeye değmez"

Özdemir, gazın boru hattıyla Türkiye'ye getirilmesi durumunda Kıbrıs sorununun önemine işaret ederek, "Eğer boru hattı deniyorsa, bu hat Kıbrıs'ın münhasır ekonomik alanından geçmek zorunda. Bunun için Kıbrıs sorununu halletmek lazım. İsrail bu gazı Kıbrıs'ın karasularından veya münhasır ekonomik alanından geçirip Türkiye'ye satacaksa Kıbrıs'la anlaşmak zorunda. Türkiye de bunu kabul edecekse KKTC'den vazgeçmek zorunda kalabilir. '10 milyar metreküp İsrail gazı için KKTC'den vazgeçmeye değer mi?' bence değmez." değerlendirmesinde bulundu.

Son seçeneğin, boru hattının Lübnan ve Suriye'nin karasuları veya münhasır ekonomik bölgesinden geçmesi olduğunu anlatan Özdemir, bunun için de Suriye sorununun çözülmesi gerektiğini söyledi.

Başta Novatek olmak üzere Rus şirketlerinin ileriki dönemde Akdeniz'deki hidrokarbon yataklarına giriş yaparak, gazın Avrupa'ya gitmesinin önüne geçmeye çalışılacağını vurgulayan Özdemir, "Avrupa'ya gitmezse, Rus gazı Avrupa'da yeni bir rekabet kaynağından kurtulmuş olur. Dolayısıyla burada ben büyük güçlerin enerji oyununda yeni bir hamle gözlemliyorum ve ileride Rus şirketlerinin o sahalara girmesi de beni şaşırtmayacaktır." ifadelerini kullandı.

- "Deniz altı boru hattı daha anlamlı"

Oxford Enstitüsü Enerji Çalışmaları Uzmanı Dr. Patrick Heather da Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz bölgesindeki gelişmelerle potansiyel olarak ilişkili olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Bölünmüş bir Kıbrıs meselesinin bir gün çözülmesi isteniyor. Bunun gerçekleşmesinden çok uzak olunmadığı yönünde pozitif açıklamalar sürekli yapılıyor, ancak gerçekte somut bir gelişme sağlanamadığı görüntüsü oluşuyor. Bu çerçevede, finansal ve işlevsel boyuttan bakıldığında Kıbrıs meselesi çözülmeden İsrail gazının Türkiye’ye ulaşması pek mümkün görünmüyor."

Heather, İsrail gazının taşınması için deniz altından gidecek boru hattının, pahalı olmasına karşın diğer rezervlerle birleştirilmesi durumunda daha anlamlı bir çözüm gibi göründüğünü söyledi.

İsrail ile 2010 yılında yaşanan Mavi Marmara krizinin ardından, ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik geçen ay sonunda anlaşma imzalanmıştı. Son dönemde hız kazanan normalleşme süreci çerçevesinde, iki ülke arasında yapılacak muhtemel bir gaz anlaşmasıyla bölgedeki kaynakların uluslararası piyasalara Türkiye üzerinden aktarılması konuşuluyor. İsrail’in en büyük doğalgaz sahası olan Leviathan ve Tamar’da ise yaklaşık 800 milyar metreküp doğalgaz rezervi bulunduğu tahmin ediliyor.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı