İZZET KOYUNOĞLU KONAĞI, BİR TATLI HUZUR İÇİN SİZLERİ BEKLİYOR

İlk fırsatta gideceğinize; yüz yıllık odalarında sedirlere kurulup, “tenteneli” duvar yastıklarına dayanıp, “Koyunoğlu Konağı”nın kızı Arife’den evin hikâyesini dinlemeye söz verin… Ondan sonra anlatacağımı anlatayım…

Duymuşsunuzdur; duymamışsanız benden duyun; “Koyunoğlu Müzesi”nin bahçesinde, Azi insan İzzet Koyunoğlu’nun “ata yadigârı”, yüz yaşını aşmış “Koyunoğlu Konağı” eski eşyaları ile dayandı, döşendi. Yaşasın Büyükşehir Belediyesi…

Onbin yıllık “Konya Medeniyeti”nden, Selçuklu Devleti ve Osmanlı İmparatorluğu’nu kuran       “Oğuz Boyları”ndan binlerce paha biçilemez yazmayı, objeyi içinde barındıran “Koyunoğlu Müzesi” kültür bilinci olan herkesi bekliyor.

Konya Büyükşehir Belediyesi’nin önemli kültür kuruluşu Koyunoğlu Müzesi, yoğun kültürel, sanatsal faaliyetlerini sürdürüyor.

Geçtiğimiz beş haftada, Koyunoğlu Müzesi ile Konya Fikir, Sanat Kültür Adamları Derneği ortaklaşa “Konya üstüne” dört kapsamlı sohbet sundu. Seyit Küçükbezirci; Selçuklu Başkenti Konya’nın Selçuklular’ın ve Osmanlı İmparatorluğu’nun kökeni “Birinci Şehir” olduğunu… Prof. Dr. Saim Sakaoğlu; Konya Hal Edebiyatını… İhsan Kayseri; gerçek “Çarşı Böreği” ile gerçek etliekmeğin nasıl yapılacağını ve nasıl yenileceğini, Mehmet Ali Uz; Konya’da iz bırakanları; Doç.Dr. Caner Arabacı Kurtuluş Savaşı’nda Konya’yı sohbet kıvamında anlattı. Onlarca yazar, şair, bilim adamı, kültür ve sanat hassasiyeti olan dinleyiciler arasında Konya Milletvekilleri Mustafa Kabakçı, Hüseyin Üzülmez, Atilla Kart da vardı.

EVLERİNDE RUHU VAR; EVLERİN DE HAFIZASI VAR…

Bilim âlemi, gönül âlemi artık “          Evlerin de ruhu” olduğuna; “Maddenin de hafızası”           olduğuna kanaat ettirdi… En yetkin bilim kadroları da “           Maddenin hafızası” üstüne çalışıyor.

“Koyunoğlu Konağı”nın da ruhu var bir hafızası var. Allah’a şükürler olsun ki; rahmetli İzzet Koyunoğlu, “Karun Hazinesi”        değerindeki müzelik eşyalarını;          “Ata yadigarı” evini Konya Belediyesi’ne, ortadan kaldırılmaz bir sözleşme ile, Konya halkı için bağışlayarak tarihi evin bedenini de, hafızasını da kurtardı. Konya Büyükşehir Belediyesi’nin kanatları altına, bir sözleşme ile girmemiş olsaydı; bu ev, çoktan Yunus Emre’yi sigaya çeken bir Molla Kasım tarafından dümdüz edilir.

KOYUNOĞLU KONAĞI ‘HAL DİLİ’ İLE NELER NELER ANLATABİLİR…

Gönül gözünüz açıksa, ziyaretinizde,Koyunoğlu Konağı’nın taşı, toprağı, Konya dağlarından getirilmiş tavan ağaçları, Konyalı “dülger”lerin balta ile yonttuğu kapılar, size, neler neler anlatacak… Duvarlar, yüzyıl önce şehrin yaşadığı çaresizlikleri, ağıtları; nasıl ağlayıp nasıl güldüğünü fısıldayacak.

Kapılar, pencereler, dolap kapakları, yüklükle döğme demirden kilitler, Konyalı “sıcak demirciler”in kan ter içinde döğenerek yaptıkları çiviler anlatacak; 1900’den başlayıp, bir bir:

-“Çiftçi öğendiresi ile çoban deyneği ile” seferliğe, “çifte ozanlar”la Konya halkının çağırılışını…

-Konya’yı işgal eden, “tavuk tüylü şapkalı” İtalyan askerlerini; işgali protesto için Şerafettin Camii önünde toplanan beş bin          “Konya Kadını”nı…  

-“Deli Başı” denen “sergerde”nin Konya’yı basını; “Kuvayı Milliyetçiler”in dörtnala şehre girip “nifak ve nihayet”          i tepeleyişini…

-“Müstevli Düşman”ı vatanın bağrında ezmek için Akşehir’de toplanışın, bir ayağı Konya’da olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e bağlanan umutları…

-Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki umudu, sevinci, şevki…

KOR ATEŞLİ MANGALA SÜRÜLÜ CEZVE; TANDIR EKMEĞİ KOKUSU; GİRİŞTEKİ KÜÇÜK ODADA, MİNDERİ ÜSTÜNDE KOYUNOĞLU İZZET…

Geçtiğimiz cumartesi… Günlerden 21 Haziran… “Tılsımlı” bir Konya ikindisi. Doç. Dr. Caner Arabacı anlatıyor; “Kurtuluş Savaşı Yıllarında Konya’yı…

Koyunoğlu Konağı’nın gelini Arife, antik Konya giyimleri içinde, “Koyunoğlu İzzet’in ağır misafirleri”ne gül lokumu ikram ediyor; evin oğlu Mehmet gülsuyu sunuyor.

Ben, “Koyunoğlu’nun hısımı Hacıveliler’in Siyid”, evin hemen girişindeki küçük odada İzzet Koyunoğlu’nun karşısında… Aramızda, kor ateşli kaynar küle sürülü bakır cezveli ile mangal… Evin içini dışını sarmış taze tandır ekmeği” kokusu…

“KOYUNOĞLU KÜLTÜR VE SANAT İKİNDİ SOHBETLERİ”NE SİZİ DE BEKLİYORLAR…

Konya Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı en güzel işlerden biri; tarihi Koyunoğlu Konağı’nı eski haline göre tamir etmek, dayayıp döşemek…

Koyunoğlu Müzesi Müdürü Hasan Yaşar; ilgili tüm personeli ile; yerli, yabancı kim olursa olsun,             “Koyunoğlu’nun Misafirleri”ni ağırlamak için her hazırlığı yapmış.

Sanki, biraz önce, Koyunoğlu İzzet çarşıya çıkmış da, evi gezmeye gelen misafirleri, gezdirmek, ağırlamak, uğurlamak görevi, vekaleten, evin çocukları Arife ile Mehmet’e verilmiş…

Koyunoğlu Müzesi Müdürü Hasan Yaşar’a; “-Sana vekaleten cümle Gonyalı’yı çağırabilir miyim? diye sordum.           “-Başım üstüne, buyursunular gelsinler Siyid Abi” dedi.

İHSAN KAYSERİ , İZZET KOYUNOĞLU’NU ŞÖYLE ANLATIYOR:

“1901 yılında Topraklık Kerimdede Mahallesi'nde dünyaya geldigfcbeftrtere^ "Çocukluk yıllarında ilk eğitimini babasından almış, daha"sonra sıbyan mktebinde okumuş, özel dersler almış, Halkalı Ziraat Mektebi'ni bitirmiştir. Kurtuluş Savaşma yedek subay olarak katılmış, Dumlupınar ve Sakarya Muharebelerinde büyük ararlar göstermiş ve İstiklal Madalyası ile ödüllendirilmiştir. Askerlik sonrası Devlet Demir Yolları teşkilatında memuriyete başlamıştır. 1928 yılında da DDY tarafından Almanya'ya eğitime gönderilmiş, burada araştırmalar yapmış, edindiği modern bilgilerle yurda dönmüştür. Başmüfettişliğe kadar yükselmiş, 1956 yılında da emekli olmuştur" «iasü.

İzzet Koyunoğlu'nun Selçuklu'ya dayanan Ganemzadeler soyundan geldiğine vurgu yapan Kayseri, "Merhum Koyunoğlu, ünlü Selçuklu Veziri Sahibi Ata Fahrettin Ali'nin torunu olmaktan kıvanç duyardı" şeklinde konuştu.

Koyunoğlu'nun tarihi eserlere merakının 13 yaşlarında başladığının altını çizen Kayseri; "Bu merakı ve ilgisi sayesinde dünyada tek nüsha olan birçok nadide eseri bir araya getirmiş, eski eserleri toplamış ve tarihe sahip çıkmış, gelecek nesillere  aktarılmasına vesile olmuştur. Koyunoğlu'na, Amerika Birleşik Devletleri'nin, adına bir müze yapıp elinde bulunan nadide eserleri sergileme teklifinde bulunmuş, ancak Koyunoğlu (Varlığını vatanı ve milletine veren kişi insanların en mutlusudur) diyerek reddetmiştir. İzzet Koyunoğlu, elindeki tarihi varlıkları 4 Temmuz 1973 günü Konya Belediye Başkanı Yılmaz Kulluk, Belediye Meclis Üyesi Haydar Koyuncu, Mehmet Ali Apalı, Mehmet Mert, Hasan Özönder, Hasan Yüğrük, Erdoğan Erol ve benim ulunduğum bir heyetin huzurunda 3. Noter Celal Ozdemir'in onayı ile Konya Beledîyesi'ne bağışlamıştır. Konya Belediyesi de bugünkü Koyunoğlu Müzesi'ni inşa ederek büyük emeklerle, yıllarca biriktirdiği nadide eserleri burada sergilemeye başlamıştır. Ömrünü kütüphane ve müzeciliğe adayan izzet Koyunoğlu, 22 Eylül 1974 tarihinde vefat etmiş ve Üçler Mezarlığına defnedilmiştir" dedi.